ABD’nin, Devrim Muhafızları Ordusu’nu, İran’ın da Katar merkezli Amerikan Merkez Kuvvetleri CENTCOM’u terör örgütü olarak ilan etmesi Orta Doğu siyaseti açısından haftanın en önemli olayları arasında yer aldı.
Önce Amerikan Başkanı Trump’ın yazılı bir açıklamayla, “İran Devrim Muhafızları’nın bu ülke hükûmetinin küresel terör kampanyasının yönetilmesi ve uygulanmasında temel araç” olduğunu ve artık terör listesine alınan bu kurumla iş yapan herkesin teröre destek vermiş olacağını ifade etmesi ile ABD-İran ilişkileri gerildi. Ardından İran yönetimi CENTCOM’u terör örgütü olarak ilan etti.
Devrim Muhafızları hakkındaki kararla birlikte ABD ilk kez başka bir ülkenin ordusunun bir bölümünü terör listesine eklemiş oluyor. Daha önce Amerikan yönetimleri “teröre destek veren ülkeler” (state sponsors of terrorism), “haydut devletler” (roque states) ya da “şer ekseni” (axis of evil) tanımlamalarıyla başka bazı ülkelerin yanında İran’ı da terörizmle ilişkilendirip düşman ülke olarak nitelendirmişti.
İran, 19 Ocak 1984 tarihinde ABD tarafından teröre destek veren ülkeler listesine dâhil edilmişti. Amerikan Dışişleri Bakanlığı’nın web sayfasındaki güncel terör destekçisi ülkeler listesinde hâlen yer alan dört ülkeden birisi İran.(*)
İran tarafından desteklenen Lübnan merkezli Hizbullah 10 Ağustos 1997’de, Irak merkezli Kata’ib Hizbullah ise 7 Şubat 2009 tarihinde Amerikan yönetimi tarafından terör örgütü olarak tanımlanmışlar.(**) Devrim Muhafızları’nın dış operasyonlarının yürütülmesinde öne çıkan Kudüs Gücü ise 25 Ekim 2007 tarihinde Amerikan Hazine Bakanlığı tarafından teröre destek veren bir örgüt olarak tanımlanmıştı.(***)
İran’ı bir şekilde terörle ilişkilendiren, teröre destek vermekle suçlayan bu kararlara rağmen bu ülkenin düzenli ordusunun bir parçasını oluşturan Devrim Muhafızları Ordusu’nun doğrudan terörist örgüt olarak ilan edilmesi Amerikan yönetiminin İran politikasında yeni bir aşamaya geçtiğini gösteriyor.
Ne anlama geliyor bu karar?
Öncelikle kararın sürpriz olmadığını ve Washington’daki Pompeo-Bolton ikilisinin ABD’nin İran politikasına ağırlığını koyduğunu gösterdiğini ifade edelim.
Pompeo’nun geçen yıl mayıs ayında İran yaptırımlarının gerekçesi olarak açıkladığı 12 maddelik talep listesinde asıl ağırlığı, Tahran’ın nükleer faaliyetlerinin değil de Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) aracılığıyla değişik Orta Doğu ülkelerinde yürüttüğü faaliyetlerinin oluşturduğunu hatırlayalım.
Yani ABD’nin İran Nükleer Anlaşmasını iptal edip bu ülkeye yeniden yaptırım uygulamaya yönelmesinin temel nedeni İran’ın İsrail, Suudi Arabistan ve BAE’yi rahatsız eden faaliyetlerinin engellenmesiydi. Tahran yönetiminin Suriye, Lübnan, Irak ve Yemen gibi ülkelerdeki faaliyetlerini büyük ölçüde DMO’nun Kudüs Gücü üzerinden yürüttüğünü düşündüğümüzde, DMO’nun ABD tarafından terör örgütü olarak tanımlaması sürpriz bir karar olmuyor.
Ancak Netanyahu-Pompeo-Bolton-Kuschner dörtlüsü ve iki Prens’ten (BAE ve Suudi veliaht prensleri) oluşan İran karşıtı “Şahin Ekip” tarafından istenen bu karar 2003 yılında Bush yönetimi tarafından alınan Irak’ın işgali kararını hatırlatmıyor değil.
O zaman da ABD’de Cheney-Rumsfeld-Wolfowitz-Perle gibi isimlerden oluşan bir “savaş lobisi” vardı. Petrol, silah ve İsrail lobilerinin desteğiyle hareket eden bu ekibin kararıyla girilen Irak savaşının ABD’ye maliyeti hatırlandığında, İran’la benzer bir maceraya sürüklenmek istemeyen kesimler DMO konusunda alınan karara karşı çıkıyor.
Zira bu kararın ülkelerini İran’la doğrudan bir çatışmaya sürükleyebileceği endişesine sahipler ki, böyle bir savaşın ABD için Irak savaşından daha yıkıcı olacağını görüyorlar. Üstelik ABD’nin asıl rakibi Çin’e karşı hazırlanmak yerine İran’a karşı bir çatışmaya sürüklenmesinin anlamsız olduğunu düşünüyorlar.
Ama Orta Doğu’da İsrail, Suudi Arabistan ve BAE gibi ABD’yi İran’a karşı savaşa sürüklemek isteyenler bu kararla birlikte bir adım öne geçmiş oldular.
Tabii eğer karar Netanyahu için bir seçim hediyesi olsun diye alınmamışsa...
.....
(*) https://www.state.gov/j/ct/list/c14151.htm
(**) https://www.state.gov/j/ct/rls/other/des/123085.htm
(***) https://www.treasury.gov/press-center/press-releases/Pages/hp644.aspx
[Türkiye, 10 Nisan 2019].