ABD'nin sabık Başkanı Donald Trump, iktidara geldiğinde Obama'nın İran siyasetini tamamen terk etmiş ve nükleer anlaşmadan çekilmişti. Trump, kendi döneminde inşa ettiği İran siyasetini "maksimum baskı" olarak kavramsallaştırmıştı. Buna göre İran'ın yaptırımlarla terbiye edilmesi, Tahran'ın geleneksel rakipleri olan Körfez Arap monarşilerinin güçlendirilerek İran'ın çevrelenmesi, İran içinde ve dışındaki muhtelif operasyonlarla da Tahran yönetiminin zayıflatılması hedefleniyordu.
Devamı
ABD'nin İran ve Venezüela'ya uyguladığı yaptırımlar en fazla halkları etkilemektedir. Rusya yaptırımları ise savaşı durdurmazken yönetim ve halk üzerinde baskı oluşturmuştur.
Devamı
Suudi Arabistan petrol şirketi Aromco'nun iki rafinerisine yönelik gerçekleştirilen saldırıların üzerinden tam bir hafta geçti. Saldırıyı Husiler üstlendi ancak ABD ve Suudi Arabistan tarafı İran'ı sorumlu tutmaya çalışıyor.
Amerika Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, bir yandan bu saldırının “savaş sebebi” olduğunu söylerken bir yandan da saldırının “İran destekli” olduğunu ifade ediyor. Başkan Trump da bir yandan İran ile bir savaş istemediğini, diğer yandan ise Amerika ordusunun hazır olduğunu ve “bir telefonla bir ülkeye gireriz” tehdidinde bulunuyor.
Tahran, seçimlere giden Trump'ın da ABD kamuoyunun da Ortadoğu'da yeni bir büyük savaşa hazır olmadığını hesaplayarak risk alıyor. İran Dışişleri Bakanı Zarif'in ABD'li muhatabı Pompeo'ya laf atarak "topyekün savaş" tehdidinde bulunması Körfez'deki güç oyununun son peşrevi. Washington ise Aramco saldırısına nasıl karşılık vereceğini belirlemeye çalışıyor. Füze depoları mı, zaten satılamayan petrolün tesisleri mi vurulmalı, bu tartışılıyor. Göstermelik bir karşı saldırı kontrollü gerilimi bitirmez, Tahran'ın eline oynar. Kaldı ki, etkili bir cevap verilmezse, Körfez ülkeleri ABD'den silah almaya devam etse bile İran ile uzlaşmanın çarelerini arayacaklar. Zarif şimdiden Suud ve BAE'yi masaya çağırdı bile. Bu da İran'ın bölgesel hegemonya hırsını güçlendirir.
Prof. Dr. Kemal İnat, 'ABD bu yaptırımlarla ne hedefliyor? İran’da rejimi değiştirmek isteyen, İran ile Suud arasında sıcak bir çatışma isteyen ve İran’ın bölgede sınırlandırmak isteyen yani her üçünü arzu eden çevreler var ABD’de. Ama Trump, İran’ı bir şekilde bölgede sınırlandırmak istiyor. Rejim değişikliği peşinde değil.' dedi.
Devamı
Prof. Dr. Kemal İnat: 'Uluslararası ilişkilerde güç politikası uygulanması, güce dayalı dayatmalar yeni değil. Savaş, darbe desteklemek ya da medya manipülasyonları gibi güç kullanımları eskiden beri vardı. Hukukun güç politikasının bir aracı olarak kullanılması da yeni değil. Yeni olan ABD’nin iç hukukunu uluslararası hukuk yerine koyarak diğer aktörlere dayatması.'
Kitapta Trump yönetiminin İran politikasının neleri hedeflediği, Tahran’ın Amerikan yaptırımlarına karşı nasıl bir yol izlediği, bu gerginlikten doğrudan etkilenen devletlerin tepkilerinin nasıl olduğu ve meselenin hukuksal boyutları detaylı bir şekilde ele alınmaktadır.
On yedi yıldır iktidarda olan AK Parti'nin dış politikada ortaya koyduğu performans birçok söylem, farklı politik tercihler ve değişim hatları barındırıyor. Türkiye'nin AB'ye tam üyelik statüsü de AB ile kapışması da, ABD ile ilişkilerin gelişmesi de "eksen kayması" yaftalaması da, Afrika açılımı da Suriye'de askeri harekat yürütülmesi de bu zaman zarfında gerçekleşti. Kimi zaman birbiri ile taban tabana zıtmış gibi görünen bu söylem ve politikalardan biri ya da birkaçı merkeze alınarak AK Parti'nin dış politika çizgisi eleştiriye tabi tutuldu ya da övgüye mazhar oldu.
Japonya’nın dönem başkanlığında bu ülkenin Osaka şehrinde düzenlenen G-20 Zirvesi’nde dünyanın en gelişmiş ekonomilerine sahip 19 ülkesi ve Avrupa Birliği temsilcileri bir araya geliyor.
Geçtiğimiz hafta İran'ın ABD'ye ait RQ-4 Global Hawk adlı İHA'yı düşürmesinin ardından Washington ve Tel Aviv'deki savaş yanlıları bekledikleri anın geldiğini düşündüler. Trump da savaş yanlılarının beklentilerini karşılamak adına İran'ı cezalandıracak spesifik bir hedefe yönelik saldırı emri verdiğini ancak 150 kişinin hayatını kaybedeceğini öğrenmesi üzerine saldırıya on dakika kala emri geri aldığını açıkladı. Bu durum İran ile gerilimin tırmanacağının önemli göstergelerinden biri.
Japonya'nın ev sahipliğinde gerçekleşen 14. G20 zirvesinin ana başlıkları küresel ekonomi, ticaret, yatırım, inovasyon, çevre ve enerji, istihdam, kadının güçlendirilmesi, kalkınma ve sağlık olarak belirlendi.
Umman Körfezi’nde seyreden iki petrol tankerine karşı gerçekleştirilen saldırılar dikkatleri yine bu bölgeye çevirdi.
İran’ın Amerikan yaptırımlarıyla iyice sıkıştırıldığı, Irak’ın Washington ile Tahran arasında denge kurmakta zorlandığı ve Suriye cephesinde yeni bir döneme girildiği bir zaman diliminde bu harekâtın gerçekleştirilmesi Ankara’nın kendi güvenliğini ilgilendiren konularda kararlı adımlar atmaya devam edeceğini gösteriyor.
Liderlik, birbiriyle etkileşim halindeki çok sayıda katmanı aynı anda yönetmeyi gerektiriyor. Çelişen ihtiyaç ve talepleri de birbirine çarptırmadan eş zamanlı olarak karşılamayı mecbur kılıyor.
SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran, Habertürk'ten Kübra Par'a konuştu. Prof. Duran, 'Dünyadaki gelişmelerden dolayı Türkiye’nin uzun vadeli bir toparlanmaya, iktidarı ve muhalefetiyle ortak meselelerde bir uzlaşma bulmaya ihtiyacı var. Cumhurbaşkanı’nın ifade ettiği 'Türkiye ittifakı'nı böyle anlıyorum' dedi.
Washington, Ankara etkili bir hava savunma sistemi temin etmek istediğinde onu eli boş döndürmesine rağmen şimdi Türkiye’nin Rusya’dan S-400 savunma sistemleri temin etmesine yönelik adımlarını büyük bir krize dönüştürürken de aynı düşmanca politikayı sürdürüyor.
Yeni dönemin risklerini yöneten, fırsatlarını yakalayan yeni yaklaşımın adı 'Türkiye İttifakı' olabilir. Elbirliğiyle bu kavramın içini doldurmalıyız.
Beyaz Saray, İran'dan petrol ithalinde 8 ülkeye tanıdığı yaptırım muafiyetlerini yenilemeyeceğini açıkladı. Bu karar Washington'ın tek taraflı olarak nükleer anlaşmadan çekildikten sonra Tahran'a ambargosunda üçüncü aşama.