İsrail, uluslararası hukukun sınırlarını aşan ve devlet gibi değil, hukuksuz bir güç gibi hareket eden bir aktör olarak uzun süredir Filistin halkına karşı sistematik şiddet uygulamaktadır. 19 Ocak’ta varılan ateşkes sürecinde bile saldırılarını sürdüren İsrail, 100’e yakın sivili öldürerek ve insani yardımın Gazze’ye girmesini engelleyerek ateşkese gerçek anlamda hiçbir zaman uymadığını gösterdi. Ateşkesin sona erdiği gün ise, ‘Hamas’ı bitirmek’ bahanesiyle 500’e yakın sivili öldürerek, niyetinin barışçıl bir çözüme ulaşmak olmadığını kanıtladı.
Devamı
Netanyahu ve hükümeti, Gazze'deki savunmasız sivillere yönelik soykırımı devam ettiriyor. Dün yeniden ABD'nin onayı ile Gazze'ye saldırdı.
Devamı
Esed rejiminin devrilmesiyle birlikte Ortadoğu’daki bölgesel güç dengeleri ve jeopolitik paradigmalar köklü bir dönüşüme uğradı. Suriye sahasında uzun yıllar etkinlik gösteren en güçlü aktörlerden Rusya ve İran, değişen dinamikler karşısında sahadaki varlıklarını büyük ölçüde sınırlandırmak zorunda kaldı. Ülkenin batısında Şam hükümeti kontrolü yeniden tesis etmeye çalışsa da doğuda –Fırat Nehri’nin doğusundaki geniş bölgelerde– ABD’nin desteğini arkasına alan PKK/YPG unsurları halen varlığını sürdürmektedir.
ABD Başkanı Donald Trump’ın göreve geldikten sonra ilgilendiği ilk konulardan birisi Gazze bağlamında yaşanan gelişmeler oldu. Trump, Şubat’ta İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu kabulü sonrasında yapılan basın toplantısında Gazze’nin geleceğine dair ortaya koyduğu planda ABD’nin Gazze üzerinde siyasal ve ekonomik tahakküm kuracağını ifade etti. Söz konusu plan kapsamında Mısır ile Ürdün topraklarında Gazzelilere daha güvenli ve daha yaşanabilir konutlar inşa edileceğini belirten Trump, bu sürecin sonunda Filistinlilerin geri dönüş hakkı olmayacağını ifade etti.
ABD Başkanı Donald Trump, son günlerde Gazze özelinde yaptığı açıklamalarla seçim propaganda sürecinde kullandığı söylemin aksi bir pratiği hayata geçirmeye çalışmaktadır.
Trump’ın Gazze'deki Filistinlileri yerinden etme planı, bölgesel güvenliği tehdit eden, uluslararası hukuku ihlal eden ve Filistin davasını yok etmeye yönelik bir projedir.
ABD'de ikinci Trump döneminin başlamasıyla birlikte ABD-İran ilişkilerinde beklenen gerginlikler de tırmanmaya başladı. Her ne kadar İran yönetimi, Trump ve ekibine gerekçe sağlamamak adına hem kullandıkları dile dikkat etse hem de bölgesel ortaklarının ABD askeri unsurlarına karşı pozisyonlarında kısıtlamaya gitse de Beyaz Saray'ın İran'a karşı sert eylem ve söylemlerini frenleyemedi.
Devamı
5 Şubat 2025’te Amerikan Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun ABD ziyareti sırasında Gazze’ye ilişkin bir plan açıklamıştır. Bu plana göre bölge ABD’nin kontrolüne bırakılacak ve Gazze yeniden inşa edilecektir. Ancak Trump tüm bu adımların ancak Gazze halkının bölgeden tahliye edilmesinin ardından gerçekleştirilebileceğini ileri sürmüştür.
Devamı
Trump-Netanyahu görüşmesinin dolaylı bir etkisi de Netanyahu’ya ve onun sağ ortaklarına bir alternatif olarak çıkması beklenen Naftali Bennett’in olası planlarının suya düştüğü söylenebilir.
Almanya, ısrarlı bir şekilde bugüne kadar savunduğunu iddia ettiği değerlere aykırı davranarak İsrail’in katliam politikalarını desteklemeye ve bu politikaları eleştirenleri baskı altında tutmaya devam ediyor.