İsrail, uluslararası hukukun sınırlarını aşan ve devlet gibi değil, hukuksuz bir güç gibi hareket eden bir aktör olarak uzun süredir Filistin halkına karşı sistematik şiddet uygulamaktadır. 19 Ocak’ta varılan ateşkes sürecinde bile saldırılarını sürdüren İsrail, 100’e yakın sivili öldürerek ve insani yardımın Gazze’ye girmesini engelleyerek ateşkese gerçek anlamda hiçbir zaman uymadığını gösterdi. Ateşkesin sona erdiği gün ise, ‘Hamas’ı bitirmek’ bahanesiyle 500’e yakın sivili öldürerek, niyetinin barışçıl bir çözüme ulaşmak olmadığını kanıtladı.
Devamı
Netanyahu ve hükümeti, Gazze'deki savunmasız sivillere yönelik soykırımı devam ettiriyor. Dün yeniden ABD'nin onayı ile Gazze'ye saldırdı.
Devamı
Her dönemde ama özellikle iletişim ve yıkım teknolojilerinin bu derece arttığı günümüzde küresel adalet sistemine duyulan ihtiyaç daha da büyüktür. İçeriğinin ve işleyişinin adil olduğu küresel adalet ya da küresel sistem, esasen küresel hukukun yani uluslararası hukukun içeriğinin ve işleyişinin adil olmasının sağlanması anlamına gelmektedir. Devletler ve onların kurduğu uluslararası örgütlerden oluşan ve adına uluslararası toplum dediğimiz, sistemin işleyişini düzenleyen uluslararası hukuk, hem düzenlediği konular hem de hem de devletlerin tamamını kapsayan bir hukuk düzeni olarak günümüzde küresel ölçekte adaletin yegâne sağlayıcısı olabilecek bir kapsama ulaşmıştır.
ABD Başkanı Donald Trump, son günlerde Gazze özelinde yaptığı açıklamalarla seçim propaganda sürecinde kullandığı söylemin aksi bir pratiği hayata geçirmeye çalışmaktadır.
Trump’ın Gazze'deki Filistinlileri yerinden etme planı, bölgesel güvenliği tehdit eden, uluslararası hukuku ihlal eden ve Filistin davasını yok etmeye yönelik bir projedir.
ABD'de ikinci Trump döneminin başlamasıyla birlikte ABD-İran ilişkilerinde beklenen gerginlikler de tırmanmaya başladı. Her ne kadar İran yönetimi, Trump ve ekibine gerekçe sağlamamak adına hem kullandıkları dile dikkat etse hem de bölgesel ortaklarının ABD askeri unsurlarına karşı pozisyonlarında kısıtlamaya gitse de Beyaz Saray'ın İran'a karşı sert eylem ve söylemlerini frenleyemedi.
İkinci Balfour Deklarasyonu olarak tanımlanan bu hukuksuz adım özellikle Körfez ülkeleri tarafından kesin bir dille reddedildi ve “etnik temizlik” olarak nitelendirildi.
Devamı
Trump-Netanyahu görüşmesinin dolaylı bir etkisi de Netanyahu’ya ve onun sağ ortaklarına bir alternatif olarak çıkması beklenen Naftali Bennett’in olası planlarının suya düştüğü söylenebilir.
Devamı
Uzmanlar, ABD Başkanı Trump'ın açıkladığı sözde Orta Doğu barış planını değerlendirdi.
Eğer gerçekten bir anlaşma olacaksa neden aylarca bekliyoruz?