Geçtiğimiz 15 ay boyunca Gazze'de yıkıcı bir savaş yaşandı. İşgalci İsrail intikamcı güdülerle hareket ederek mümkün olduğunca çok insana ve altyapıya zarar vermeye çalıştı. İsrail yaklaşık 100 bin ton patlayıcı atarak 47 bin Filistinliyi öldürdü ve Gazze'nin altyapısının yüzde 88'ini yok etti, ancak yine de ilan ettiği savaş hedeflerine ulaşmayı başaramadı. Bu süreçte İsrail; ABD, Almanya, Fransa, İngiltere ve diğerleri gibi büyük ülkelerden önemli askeri ve siyasi destek aldı ve bu da savaşı sürdürmesine yardımcı oldu. İsrail, 15 ay boyunca Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve Uluslararası Adalet Divanı'ndan gelenler de dahil olmak üzere tüm ateşkes girişimlerini reddetti.
Ancak İsrail tüm bu desteğe rağmen Gazze'deki hedeflerine ulaşamadı. Artık İsraillilerin başarısızlığın hesabının sorulması taleplerinin ardından ateşkes gerçekleşti. İsrail'de pek çok kişi ateşkes anlaşmasını Hamas için bir zafer ve İsrail için bir yenilgi olarak görmektedir. Ayrıca ordunun 15 ay boyunca Gazze'de yaptıklarından sorumlu tutulması talep edilmektedir.
Biden yönetiminin başlangıçtaki desteğine rağmen İsrail, Gazze halkını sürme planını uygulayamamıştır. Çünkü yüz binlerce Filistinli sivil tüm bombalama ve yıkıma rağmen Kuzey Gazze'de kalmış ve kuşatma, aç bırakma ve topluluklarını terk etmeye zorlamak temelli "generallerin planı"na direnmiştir. Bu süreçte Jabaliya ve Beit Lahia sakinleri evlerinde kalmıştır.
İsrail, Gazze'deki Filistin direnişini ortadan kaldıramamıştır, çünkü direniş son güne kadar savaşmış ve güçlü kalmıştır. Filistin direnişi, Gazze'deki İsrail güçlerine büyük kayıplar verdirmiştir. Ateşkes ilan edildikten birkaç saat sonra El Kassam Tugayları komandoları Gazze meydanlarında Filistin halkı tarafından karşılanmıştır.
Ulusal açıdan Filistinliler, direnişlerinin tarihe geçecek güçlü bir savaş olduğunu, esirlerini serbest bırakmayı başardıklarını, Filistin davasını yeniden ön plana çıkardıklarını ve maddi kayıplara rağmen İsrail'in işgalci devlet yüzünü gösterdiklerini düşünüyor. Bu açıdan kendilerini bu savaşta İsrail'e karşı stratejik olarak muzaffer görüyorlar. Filistinliler ayrıca bu savaşın İsrail üzerindeki diğer olumsuz etkilerinin de yakında ortaya çıkacağına inanıyorlar.
İşgal sürecinde İsrail, Filistin güçleri elindeki mahkumları zorla serbest bırakamamış ve ateşkes sonucunda, İsrailli mahkumların ancak Filistinli mahkumların İsrail hücrelerinden serbest bırakılacağı bir takas anlaşmasıyla serbest bırakılması sağlanmıştır. Öte yandan İsrail, Gazze'de kendisine bağlı bir "siyasi yönetim" de dayatamamıştır. Gazze'deki muhtarlar ve iş adamları İsrail işgaliyle işbirliği yapmayı reddetmiş, İsrail'in Gazze'de yaymaya çalıştığı kaos senaryosu başarısız olmuştur.
Filistin direnişinin ateşkes sürecindeki talepleri şu şekildedir: İsrail ordusunun Gazze'den çekilmesi, yerlerinden edilenlerin evlerine dönmesi, insani yardımın Gazze'ye girmesi ve esir takası anlaşması. Tüm bu talepler ateşkes anlaşmasında karşılanmış, bu durum direniş ve Filistin halkı arasında memnuniyet yaratmıştır.
Anlaşmaya neden şimdi varıldı?
Filistin direnişinin gücü ve Filistin halkının sabrı İsrail'i ateşkesi kabul etmeye zorlayan ana faktörlerdir. Ancak, Netanyahu'nun Biden yönetiminden aldığı desteğin kesilmesi ve Trump'ın seçim zaferi sonrası, Netanyahu'ya ateşkesi kabul etmesi için daha fazla baskı yapması süreçte etkili bir dış faktör olmuştur.
Halbuki Hamas, Biden'ın Mayıs 2024'teki önerisini kabul etmiş, ancak o günden bu yana Netanyahu tüm girişimleri engellemiş ve Trump kendisine daha fazla baskı uygulayana kadar her seferinde farklı bahanelerle ateşkesi geciktirmiştir. Bu süreçte Gazze'deki zaman faktörü İsrail ordusu aleyhine işlemiştir. İsrail ordusu, İsrail'in değil, Netanyahu'nun kişisel çıkarları için savaştığını geç de olsa fark etmiştir.
İsrail işgal devleti üzerindeki etkileri
Gazze'de ateşkesin ilanından birkaç gün sonra meydana gelen hızlı etkilere bakılacak olursa, 471 gün süren savaşın ardından Filistin ve İsrail cephesinde siyasi ve askeri düzeyde bir dizi önemli sonuç olduğunu görürüz. Aslında askeri ve siyasi düzeyler örtüşmektedir, çünkü her düzeydeki gelişmeler diğerini tetiklemiştir.
İsrail siyasi düzeyinde ilk sonuç İsrail sağ cephesinin çatlaması olmuştur. Gazze ateşkesinin ilan edilmesinin ardından İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir hükümetten istifa etti ve İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, ateşkesin ilk aşamasından sonra İsrail'in Gazze'ye yönelik savaşı devam etmezse hükümetten istifa edeceğini açıkladı. Ben-Gvir'in istifası hükümetin dağılmasına yol açmazsa, Smotrich'in olası istifası hükümetin dağılmasına ve dolayısıyla İsrail işgal devletinde erken seçimlere yol açacaktır.
İsrail askeri cephesinde ise, güney bölgesi komutanı Yaron Finkelman ordudan istifa ettiğini açıkladı ve Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi 6 Mart 2025'te ordudan istifa edeceğini duyurdu ve Halevi istifasını 7 Ekim 2023'teki başarısızlıktaki sorumluluğu ile gerekçelendirdi. Geçtiğimiz aylarda Savunma Bakanı Yoav Galant, IDF Gazze Tümeni Komutanı Avi Rosenfeld, Ordu İstihbarat Bölümü Şefi Aharon Haleva ve Kuzey Tugayı Komutanı Haim Cohen başta olmak üzere askeri liderler Savunma Bakanlığı ve ordudan istifa etmişti. Öte yandan bugüne kadar İsrail işgal devletindeki hiçbir resmi soruşturma komitesi, İsrail'de askeri ve siyasi düzeyde önemli sonuçları olacak 7 Ekim başarısızlığına ilişkin soruşturmanın sonuçlarını açıklamadı.
Genelkurmay Başkanı'nın istifa niyetini açıklamasının ardından diğer İsrailli muhalefet liderleri Halevy'nin istifasını Netanyahu'yu istifaya çağırmak için kullandı. Yesh Atid lideri Yair Lapid gibi bazı muhalefet liderleri Halevy'nin istifasını sorumluluğunun ilanı olarak değerlendirdi ve başbakan ile hükümet üyelerinin de istifa etmesi gerektiğini söyledi. Muhalefetteki Demokratların lideri Yair Golan ise durumu kısa ve net bir şekilde ifade etti: "Teşekkürler Halevy. Netanyahu, şimdi istifa sırası sende."
İsrail sağ cephesi, İsrail Genelkurmay Başkanı'nı orduyu engelleyen bir yaklaşım benimsemekle suçladı. İsrail ordusunun Gazze'deki sivillere ve altyapıya karşı kullandığı muazzam ateş gücüne rağmen ordunun kazanamamasını eleştirdi. Onlara göre ordunun planı Gazze'de kalmadan Filistin direnişini yok etmekti, Netanyahu'nun kabinesindeki bakanların çoğunun planı ise ordunun Gazze'de kalarak Siyonist yerleşim planlarını uygulamasıydı.
Ateşkes geçerli olacak mı?
İsrail'in ateşkesi bir yenilgi olarak görmesi nedeniyle anlaşmaya büyük zorluklarla varılmıştır. İsrail sağ siyaseti 42 günlük ilk turun ardından Netanyahu'ya ateşkesi ihlal etmesi için baskı yapmaya çalışacaktır, ancak Trump yönetimi ateşkesin devam etmesini isteyebilir. Bu yüzden anlaşmanın hala kırılgan olduğuna inanılıyor. Hatta İsrail Sağı Batı Şeria'da yeni bir savaş cephesi açmaya çalışabilir. Dolayısıyla Gazze'de ateşkes devam ederse İsrail sağ cephesi Batı Şeria ve Kudüs'te savaşı sürdürmek için çaba gösterebilir.
Öte yandan, Gazze'de şimdi yeniden imar ve inşa için başka bir mücadele başlayacak ve bu sürecin 70 milyar dolara ihtiyacı olduğu tahmin ediliyor. İsrail cephesi bu süreci engellemeye çalışırsa, güvenlik durumunun kötüleşmesi ve savaşın tekrarlan ihtimali oldukça yüksek olabilir. Dolayısıyla süreç kırılgan ve hassas bir şekilde ilerlemeye devam edecektir.
[Sabah, 25 Ocak 2025]