5 Kasım Seçimine Doğru ABD Dış Politikası Üzerine Bir Değerlendirme

ABD seçmeni 5 Kasım tarihinde yeni başkanını seçerek sadece ülkelerinin kaderini belirlemeyecek, aynı zamanda dünya politikasını da şekillendirecek Amerikan dış politikasının da nasıl olacağına karar verecek. Yeni seçilecek başkanının işinin İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana en fazla sayıda çatışma yaşayan dünyamızda çok da kolay olmayacağını söylemek gerek. Bu gerçeklikten yola çıkarak pek çok ABD'li uzman nasıl bir Amerikan dış politikası olmalı ve ABD'nin ulusal güvenlik meseleleri neler olmalı sorularına cevap arıyor.

Devamı
5 Kasım Seçimine Doğru ABD Dış Politikası Üzerine Bir Değerlendirme
Almanya'da Siyaset Siyonist Lobinin Tahakkümü Altında

Almanya'da Siyaset Siyonist Lobinin Tahakkümü Altında

İsrail’i korumanın “öncelikli devlet politikası” olarak görüldüğü bir ülkede İsrail'e silah ablukasıyla suçlanmanın nereye varacağını bilen Baerbock, 10 Ekim’de ne kadar İsrail yanlısı olduğunu bir kez daha göstermek istedi.

Devamı

"Almanya bu zamana kadar insan hakları ihlalleri konusunda Türkiye'yi eleştiriyordu, artık bu eleştirisinden vaz mı geçti?"

Almanya’nın İsrail’e yönelik politikası genellikle ahlaki bir zorunluluk olarak sunulan bir formül olan Staatsräson kavramı altında yürütülmektedir. Staatsräson kavramı ise bir devletin kendi politikasını meşrulaştırmak için çıkarlarının önceliğine başvurma ve aynı zamanda devlet çıkarlarını diğer değerlere göre önceleme hakkına sahip olma şeklinde tanımlanabilir. Daha yakından incelendiğinde bu “devlet gerekçesi”nin siyasi tutarsızlık ve şüpheli çifte standartlar için bir nevi kılıf olduğu ortaya çıkmaktadır.

Geçtiğimiz 7 Ekim, İsrail'in Gazze'ye en ağır silahlarıyla saldırmaya başlamasının birinci yıldönümü idi. İsrail bu bir yıl içerisinde 41 binin üzerinde Filistinli sivili öldürmüş, 100 bine yakınını yaralamış ve 1,5 milyondan fazla Gazelli Filistinliyi yaşadıkları evlerden-kasabalardan sığınma kamplarına sürmüştür. Eşine az rastlanır bu caniliğin durdurulması için uğraşan Türkiye gibi ülkelerin çabalarına rağmen, İsrail'in yanındaki Batı koalisyonun bütün insani değerleri hiçe sayarak verdikleri destek, İsrail'in daha da pervasızlaşmasına yol açmış ve açmaya da devam etmektedir.

Filistin'in Ankara Büyükelçisi Faed Mustafa, "Tüm dünya iki devletli çözümü konuşurken tek başına İsrail, bu çözümü yok etmeye, öldürmeye ve katletmeye çalışmaktadır."

7 Ekim 2023 ve Sonrası İsrail’in Gazze’ye Saldırıları ve Uluslararası Hukuk

Bu rapor uluslararası hukukun ilgili kuralları temelinde İsrail’in saldırılarını inceleme konusu yapmaktadır. Bu bağlamda İsrail’in 7 Ekim 2023’te başlattığı ve halen devam ettirdiği saldırılarının meşru müdafaa hakkına dayandırılıp dayandırılamayacağına, saldırılarla uluslararası insancıl hukukun hangi kurallarının ihlal edildiğine ve bu ihlallerden ne tür suçların doğduğuna dair tespitler yapılmaktadır. Raporun son kısmında ise İsrail’e karşı ya da İsrail ile ilgili yürüyen yargısal süreçler değerlendirilmektedir

Devamı
7 Ekim 2023 ve Sonrası İsrail in Gazze ye Saldırıları
Konferans Bir Yılın Ardından İsrail'in Gazze Soykırımı ve Bölgesel Etkileri

Konferans: Bir Yılın Ardından İsrail'in Gazze Soykırımı ve Bölgesel Etkileri

Bir Yılın Ardından İsrail'in Gazze Soykırımı ve Bölgesel Etkileri

Devamı

Bu hafta ABD Başkanlık seçimlerini ve hükümetin ve adayların İsrail’e desteğinin etkilerini, Doç. Dr. Kılıç Buğra Kanat ile konuştuk.

Bu analiz, Yahya Sinvar’ın hangi saiklerden ötürü Hamas’ın liderliğine seçildiğini ele almakta ve Sinvar’ın kişisel özellikleri ile sahadaki tesiri nedeniyle yeni bir Yaser Arafat etkisi oluşturabilme ihtimalini tartışmaktadır.

Hafta içerisinde Almanya'daki PKK yandaşlarının önce Dortmund şehrinde Türk esnafı, sonra da Türkiye'nin Hannover Başkonsolosluğunu hedef alan saldırıları Berlin yönetiminin terörle mücadele politikası konusunda yaşanan sorunları bir kez daha gündeme getirdi. Aslında aynı günlerde Almanya dışında Belçika, Fransa ve İsveç'te de PKK'lıların Türk vatandaşlarına ve temsilciliklerine yönelik benzer saldırılar gerçekleştirmiş olmaları sorunun sadece Almanya ile sınırlı olmadığını, Avrupa'nın büyük bölümünü kapsadığını yeniden gösterdi. Gerek Almanya gerekse diğer Avrupa ülkelerindeki güvenlik güçlerinin Türk vatandaşlarını ve temsilciliklerini koruma konusunda yetersiz kaldığı, PKK yandaşlarına toleranslı davrandıkları görüldü.