İsrail'in Filistinlilere uyguladığı soykırımın 16. ayında ateşkese yaklaşıldı. Yaklaşıldı dememin nedeni belli. Aslında, Katar ve Mısır'ın arabuluculuğunda uzun süredir devam eden ateşkes görüşmelerinde anlaşmaya varıldığı resmi olarak duyurulmuştu. Ancak Netanyahu yönetimi, farklı bahaneler üreterek hâlâ varılan anlaşmayı kabul etmek istemiyor. İsrail katliamlarına devam ediyor.
Başbakan Binyamin Netanyahu ve ekibi, uzun süredir müzakere masasında olmasına rağmen, Amerikan seçimlerini de fırsat bilerek zaman kazanmaya çalıştı. Trump yönetiminin alacağı tavrı bekledi.
Önceki gün ilan edilen anlaşmanın içeriği geçen yıl mayıs ayında açıklanmıştı. ABD Başkanı Biden tarafından açıklanan ateşkes mutabakatına, Netanyahu yönetimi, çeşitli bahaneler ve masaya yeni şartlar getirerek bugüne kadar engel oldu. Biden yönetimi de, İsrail'e ateşkes için gerekli baskıyı yapmadı.
Trump'ın göreve başlamasına bir hafta kala, üç aşamalı bir süreci içeren ateşkes mutabakatı açıklandı. İlk aşamada, İsrail Gazze'nin belirli bölgelerinden çekilmeye başlayacak, kademeli esir takası gerçekleşecek. İnsani yardımlara izin verilecek. Hayatı normalleştirecek adımlar atılacak.
İkinci aşamada, kalıcı ateşkes müzakereleri ile birlikte kalan esir takasları devam edecek. İsrail, Gazze'den tamamen çekilecek. Üçüncü aşamada ise, kalan cenazelerin değişimi gerçekleşecek ve Gazze'nin yeniden imarına başlanacak.
Üç aşamadan oluşan bu ateşkes mutabakatı, tüm dünyada memnuniyet oluşturdu. Filistinliler de mutabakatı olumlu karşıladı. İsrail insanlığın gözü önünde soykırım yapsa da amacına ulaşamadı. Gazze'de yaşayan 2 milyonu aşkın insan bombaların altında direnerek topraklarında kaldılar. Aç, susuz ve soğuk altında yaşadılar. Mutabakata varıldığı açıklanan metni de bu anlamda bir zafer olarak gördüler.
Netanyahu'nun Gazze'den tamamen çekilmesiyle sonuçlanacak bir ateşkesi kabul etmesinin nedenleri var: Gazze'de ağır katliamlara rağmen, Hamas sonuna kadar direndi. Resmi rakamlar bilinmese de İsrail ordusu ağır kayıplar verdi. Asker kayıplarının artması, ateşkes sürecinin belirsizliği, Hamas'ın direncinin kırılamaması, İsrail askerlerinin bir kısmının silah bırakacakları yönündeki bildiri yayınlamaları ve savaşın 30 milyar doları geçen ekonomik maliyeti toplumsal bunalımları derinleştirdi. İsrail toplumunun büyük kısmında psikolojik bir yıkım meydana geldi. Zaten birçok İsrail vatandaşı ülkeyi terk etmişti. Hükümete yönelik tepkiler her geçen gün daha da arttı.
Soykırıma en baştan itibaren destek veren Biden yönetiminin, görevi devretmeden ateşkesin sağlanmasına yönelik değiştirdiği strateji, İsrail üzerinde baskı oluşturdu. Görevi devretmeden ateşkes sağlanırsa, uluslararası topluma, suça ortak olmanın hafifletici bir gerekçesini sunabilecekti. Trump'ın göreve geldiğinde savaşları bitireceği sözünü vermesi de, işgalci yönetimin müzakereleri daha fazla uzatmasını engelledi.
Trump yönetimi, İsrail'e destek vermeye devam edecek olsa da, Ortadoğu stratejisi için Netanyahu yönetimini yeni dönem politikalarına uyumlu görmemektedir. Dolayısıyla savaşı bitiren başkan olarak, Arap dünyası ile İsrail arasında, bir önceki dönemde başlattığı -İbrahim Anlaşmaları ile- süreci kaldığı yerden devam ettirmek istemektedir. Bu anlamda, ateşkes için tarafları tehdit ile baskılamaya başlamıştı.
Gelinen süreçte, çeşitli bahanelerle uzatmaya çalışacak olsa da, Netanyahu ateşkes mutabakatını kabul etmek zorunda kalacak. Ancak, Netanyahu iktidarını sürdürmede zorlanacağı için çeşitli bahanelerle saldırılarını devam ettirmeye çalışacak. Ateşkesi sürekli ihlal edecek. Hükümet içindeki aşırı radikal parti ve bakanların ilk açıklamaları bunu gösteriyor.
İsrail'in Filistinlilere yönelik katliamları neredeyse bir asırdır devam ediyor. Trump yönetiminin geliştireceği ilişkinin mahiyeti, Ortadoğu'da İsrail sorununun nasıl devam edeceğini de belirleyecek. Ateşkes sağlansa da kalıcı bir anlaşmaya ulaşmak hâlâ zor. Önümüzdeki süreçte, Hamas'ın geleceğinin Trump yönetimi tarafından tartışılacağını öngörmek zor değil. Bir de Trump'ın Batı Şeria'ya yönelik yeni adımları desteklemesi durumunda çatışmalar yeniden başlayacaktır. Bunun yanında Trump, Netanyahu ile yola devam etmek istemeyecektir.
[Sabah, 17 Ocak 2025]