Demokrat Parti’nin başkan adayı Joe Biden’ın Türkiye’nin içişlerine doğrudan müdahale anlamına gelen sözleri doğal olarak tepki çekti. Biden’ın bu sözleri ne zaman söylediğinin hiçbir önemi yok, zira hâlen aynı şekilde düşündüğüne kuşku yok...
Konu Türkiye’deki iktidarı devirmek olunca maalesef ABD’de geniş kesimler aynı düşünüyorlar.
Erdoğan ve AK Parti iktidarını devirmek için uzun zamandır uğraş içerisindeler. Bunun için hangi yöntemlere başvurdukları aslında neden böyle bir istek içerisinde olduklarını açık bir şekilde gösteriyor.
Bu isteklerini demokratik gerekçelerle kamufle etmeye çalışıyorlar ama Türkiye’de halkın oylarıyla işbaşına gelmiş hükûmeti devirmek için darbeciler ve terör örgütlerini desteklemek de dâhil olmak üzere hangi yöntemleri devreye soktuklarını düşündüğümüzde asıl dertlerinin demokrasi veya insan hakları olmadığı görülüyor.
Nihayetinde dünyanın pek çok ülkesinde ağır insan hakları ihlalleri yapan ve demokrasinin hiç uğramadığı yönetimlerle gayet uyum içerisinde çalışabiliyorlar. Ayrıca bir ülkede demokrasi ve insan haklarını teşvik etmek amacıyla darbeciler ve teröristlere destek verilmesinin meşru bir tarafı olabilir mi?
Ama maalesef Biden gibi düşünen, yani Türkiye’deki iktidarı ne pahasına olursa olsun devirmek isteyenlerin ABD’deki yoğun kara propaganda çalışmaları çok etkili oldu. Geçen yıl Kongre’de Türkiye aleyhine alınan kararlara destek veren senatörler ve Temsilciler Meclisi üyelerinin sayısının çokluğu bunun açık göstergesi.
Türkiye’deki meşru iktidarı devirmek için darbecilerle ve PKK/YPG ile iş birliği yapan çevreler bu hedeflerini gerçekleştirme konusunda attıkları her adımda başarısızlık yaşadıkça daha da hırçınlaştılar ve AK Parti karşıtı koalisyonu genişletmeyi denediler. Yukarıda değindiğim Kongre kararlarındaki yüksek oy oranı bu konuda başarılı olduklarını gösteriyor.
Batı cephesinin diğer kanadı olan Avrupa’da da durum çok farklı değil. Orada da Cumhurbaşkanı Erdoğan aleyhine yürütülen karalama politikaları etkili olmuş ve AK Parti’yi iktidardan devirmeyi hedefleyen cephe oldukça genişlemiş durumda. Örneğin mülteci hakları konusunda hassasiyetiyle bilinen Almanya’daki Yeşiller Partisi, Türkiye’deki yerel seçimlerde mülteci karşıtlığı üzerinden propaganda yapan muhalefetin adayının seçim kazanmasına sevinebiliyor. Mülteciler konusunda çok daha pozitif bir tutum takınsa da AK Parti’nin adayının kazanmaması arzusu bu parti siyasetçilerini böyle bir tavır göstermeye itebiliyor...
ABD’de Biden gibi düşünenlerin sayısı arttı ve Türkiye konusunda bazı çıkışlarına rağmen genel olarak Demokratlara ve hatta kendi partisine göre çok daha rasyonel bir çizgisi olan Trump’ın bu Türkiye karşıtlarının iki ülke ilişkileri açısından yıkıcı politikalarının önünü kesme ihtimali giderek azalıyor.
Peki, Türkiye’deki muhalefet Biden’ın Türkiye’yi, valisini kendilerinin atayacağı bir ülke hâline getirme arzusu konusunda ne düşünüyor? ABD üzerinden Türkiye’nin bağımsızlığını hedef alan bu tehlikenin farkında mı muhalefet partileri? Yoksa Erdoğan devrilsin de bu nasıl olursa olsun diye mi düşünüyorlar?
[Türkiye, 19 Ağustos 2020].