Kriter'in Şubat Sayısı Çıktı: Joe Biden Toparlayabilir mi?

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 54. sayısı çıktı.

Devamı
Kriter'in Şubat Sayısı Çıktı Joe Biden Toparlayabilir mi
Kriter'in Aralık Sayısı Çıktı Reform Rüzgarı

Kriter'in Aralık Sayısı Çıktı: Reform Rüzgarı

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 52. sayısı çıktı.

Devamı

Aşı çalışmalarından gelen olumlu haberler ve ABD’de başkanlık seçimlerinin sonuçlanması, belirsizlik bulutlarını dağıtıyor. Dünya Belirsizlik Endeksi’nde aşağıya doğru kayda değer bir kırılma var

Avrupa siyasetinde Amerikan seçimlerinden sonra sanki yeni bir hava esecekmiş görüntüsü var. Merkel başta olmak üzere genel Avrupa siyasetini temsil eden kişi ve kurumlar çok doğal olarak Biden'ın seçilmiş olmasını memnuniyetle karşıladılar.

SETA Brüksel Koordinatörü Talha Köse, ABD - Çin ilişkileri özelinde Joe Biden'dan beklentileri değerlendirdi.

Trump döneminde ABD içine kapanıp uluslararası iş birliğini sınırlandırırken, Washington’un bu politikasını fırsata çevirmek isteyen Pekin yönetimi kendisini serbest ticaretin ve uluslararası kurumsal iş birliğinin savunucusu olarak gösterdi.

Geniş Bir Açıdan Bakmak

Biden dönemi de çok farklı olmayacaktır. Amerikan izolasyonculuğu yine hâkim karakter haline gelecek. Obama gibi Biden da uluslararası kurumları ön plana çıkartacak. Fakat Biden yönetiminin bırakın Bush dönemleri gibi müdahaleci olmasını Clinton döneminde olduğu gibi seçici müdahale ihtimali bile çok zayıf.

Devamı
Geniş Bir Açıdan Bakmak
ABD nin Son Popülist-Realist Başkanı Trump mı

ABD’nin Son Popülist-Realist Başkanı Trump mı?

Trump ile Biden arasındaki başkanlık yarışını adayların kişilik özelliklerine ya da siyaset tarzlarına bakarak değerlendirmek Amerikan siyaseti hakkında bize doğru bir resim sunmaz.

Devamı

Biden yönetimi Avrupa ile ilişkilerinde makul diplomatik üslubun hakim olduğu bir iletişim ile talep ettiği desteği ancak ticari alanda taviz vererek belli bir düzeye kadar alabilecektir. Diğer taraftan ABD'nin dış politikada önceliği Pasifik bölgesinde olmaya devam edecektir.

Trump sonrası dönem bölge aktörleri açısından yeni beklentiler oluştursa da Türkiye kendi güvenliği ve istikrarı için gerekli adımları atacaktır. Irak'la olan ilişkiler bu çerçevede değerlendirilmelidir.

Trump döneminde Transatlantik ilişkilerde yaşanan sorunlar nelerdi? Biden Transatlantik ilişkiler için ne vadediyor? Avrupalıların Biden’dan beklentileri neler? Avrupa ülkeleri Biden’a nasıl tepki verdi? Yeni döneme yönelik muhtemel senaryolar nelerdir?

Soru şu: Genelde muhalefet, özelde de Türk solu dünyada bazı siyasetçilerin seçim başarısı ile niçin bu kadar çok mutlu oluyor? Cevabı basit: Türkiye’de şu ana kadar destekledikleri hiçbir parti ya da siyaseti iktidara gelmedi. Yakın bir dönemde de bu gidişle geleceğe benzemiyor.

Biden kaçınılmaz olarak bir rüzgâr estirebilir. Amerika'yı özleyenlerin bekledikleri söylemleri de üretebilir. Fakat Amerikan merkezli neoliberal bir uluslararası düzen kurma şansı yok denecek kadar az.

Seçimi kimin kazanacağından bağımsız olarak ABD, liberal anlayışın uzağında olacak. Eşitsizlikler törpülenecek, yerli üretim desteklenecek ve kamunun ekonomideki ağırlığının artacağını görebiliriz

Sanders'in Trump'ın iddialarını 'demagogların demokrasiye inancı yok etme ve otoriterliğe yönelme yolu' olarak nitelemesi ve Biden'ın 'hiç kimse demokrasimizi elimizden alamayacak' açıklaması Amerikan siyasetinin hiç de kolay bitmeyecek bir demokrasi tartışmasına sürüklendiğini gösteriyor.

Başkan olması durumunda Biden’ın FETÖ, Suriye-PKK/PYD, S-400’ler, F-35’ler, Doğu Akdeniz ve İran konularında izleyeceği politika Türk-Amerikan ilişkilerinin seyrini etkileyecek. Ama bu konuda asıl belirleyici olan ise ABD’nin Türkiye’nin bağımsızlığına saygı duyup içişlerine müdahale anlamına gelecek adımlardan uzak durup durmayacağı olacak.

Başkan Trump seçimi kaybederse ülkenin Trumpçılığı reddettiğini söylemek mümkün olmayacak. Aksine Trumpçı tavrın siyasi bir olgu haline geldiğini ve Trump'ın da Cumhuriyetçi Parti'nin geleceğinde söz sahibi olacağını söyleyebiliriz.

Ağlar üzerinden şekillenen günümüz 'bilgi toplumu' bilginin iktidar kurma pratiği açısından önemini daha fazla artırmıştır. Bu perspektiften bakıldığında devasa ulus-ötesi dijital şirketlerin bugünkü konumu hem siyaset-medya ilişkisinin dönüşümünü hem de medyanın siyasete etki etme biçimlerindeki değişimi kaçınılmaz kılmıştır.

Amerikan devleti ciddi bir kaosla karşı karşıya olduğu için her kim iktidara gelirse gelsin dünyadaki etkisi sınırlı olacaktır.

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, ABD Başkanlık Seçimlerinde hile yapıldığı iddialarını ve Twitter'ın tutumunu değerlendirdi.

SETA Brüksel Koordinatörü Talha Köse, ABD Başkanlık Seçimlerinin Orta Doğu'ya yönelik olası etkileri üzerine değerlendirmelerde bulundu.