Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı'nın (SETA) Tunus'ta düzenlediği panelde Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi anlatıldı.
SETA'nın Stratejik ve Diplomatik Araştırmalar Merkezi'yle ortak organize ettiği "Türkiye-Kuzey Afrika (Magribu 'l-Arabi) Karşılıklı İş Birliği İmkanları ve Gelecek Perspektifi" adlı panele AK Parti milletvekili ve Libya Özel Temsilcisi Emrullah İşler de katıldı. İşler, konuşmasında 15 Temmuz'da yaşananlara dair ilginç açıklamalarda bulundu.
FETÖ mensuplarının inanç dünyasına ilişkin bilgi veren İşler, "Bunlar, Gülen'in her perşembe günü Peygamber Efendimizle görüştüğüne ve ondan emirler aldığına inanıyor." dedi.
İşler, Gülen'in başlangıçta bir vaiz olduğunu, kendine bağlı grubuyla toplumda önce eğitimle ilgilendiğini ardından mensuplarının çalınmış sorularla kazandıkları sınavlar üzerinden harp akademilerine, polis okullarına ve yargıda üst noktalara yerleştirildiğini anlattı.
"MASON ÖRGÜTÜNE BENZİYOR"
FETÖ'deki yapılanmaya ilişkin İşler, "Bunların örgütü gerçekte bir mason örgütüne benziyor. Bunlar kendi asıl isimlerini kullanmazlar. Şayet bu örgüte mensup isen senin başka bir adın olur. Tüm müntesipleri sembolik isimler, yani kod adı kullanırlar." ifadelerini kullandı.
FETÖ'nün Türkiye'deki darbe girişiminin ilk kez 15 Temmuz'da olmadığını dile getiren İşler şöyle konuştu:
"17 Aralık'ta yolsuzluk iddialarıyla hükümeti düşürmeye çalıştılar. Gezi olaylarıyla yine bir başka girişim olmuştu. Gezi olayları sırasında Erdoğan, Cezayir, Tunus ve Fas gezisindeydi. Bu gezilerin bazılarında ben de vardım. Bu yurt dışı gezileri sırasında Erdoğan üç gün boyunca hiç bir şey söylemedi. Döndükten sonra bu örgüte ilk kez o zaman 'Paralel Devlet' adını vererek Türkiye'de buna müsaade edilmeyeceğini söyledi."
"İSLAM DÜNYASININ SAĞLAM KALESİNİN İŞGAL GİRİŞİMİ"
FETÖ'nün 15 Temmuz'deki darbe girişiminin aslında bir intihar girişimi de olduğunu söyleyen İşler, "Bilakis bu girişim Türkiye'yi işgal girişimidir. İslam dünyasının sağlam kalesi Türkiye'nin işgal edilmesi girişimidir." dedi.İşler, konuşmasını Tunus'un milli şairi Ebu Kasım eş-Şabi'nin, "Halk bir gün yaşamaya karar verdiğinde kader mutlaka buna icabet etmelidir" şeklindeki beyitleriyle tamamladı.
Panelde konuşan SETA Başkanı Burhanettin Duran da darbe girişimcilerinin beklemedikleri şeyler yaşadıklarına dikkati çekti. Bunların Türkiye'yi tanımadıklarını, halkın siyasetçilerine bu kadar sahip çıkacağını hesap etmediklerini kaydeden Duran, Mısır'da yapılanın Türkiye'de de yapılabileceğini düşündüklerini ifade etti.
Duran, "FETÖ taraftarlarının bunun bir tiyatro olduğunu söylediklerini biliyoruz. Başarılı olmadığı için böyle dediler. Başarılı olsaydı halkın devrimi olacaktı. Halkın Erdoğan'dan intikam aldığı bir devrim olacaktı. Bu üzerinde hiçbir şüphe taşımadığımız bir kanaattir. Tüm toplumsal kesimler biliyor ki bu çok kanlı bir darbe olacaktı, Türkiye'yi istikrarsızlığa, bölünmeye hatta belki bir iç savaşa götürecek olan girişim olacaktı." diye konuştu.
"ORGANİZASYONUN AMACI 15 TEMMUZ'UN ORTADOĞU VE KUZEY AFRİKA'DA ANLATMASI"
Halkın darbeci askerlere karşı oldukça iyi muamele yaptığını söyleyen Duran, "Bu darbeci askerlere oldukça sivil ve medeni bir muamele yapıldı. Bu insanlar tutuklandılar sadece, oralarda linç edilebilirlerdi. Eğer o gece olanları izleme fırsatınız varsa, ağır silahlarla uçaklardan, helikopterlerden insanların acımasızca katledildiğini görürsünüz. Böyle bir girişimi kendi halkına yapan askerlere karşı büyük bir linç hareketi olabilirdi. Ama böyle bir şey olmadı." ifadelerini kullandı.AA muhabirine konuşan Duran, SETA olarak Tunus'ta düzenledikleri panele ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Panelin amacının FETÖ'nün örgütlendiği bölgelerden biri olan bu coğrafyadan 15 Temmuz gerçeğini anlatmak olduğunu vurgulayan Duran şunları kaydetti:
"Bu organizasyonun amacı 15 Temmuz'un Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da anlatılmasıdır. Türkiye'de yaşanan darbe girişiminin Türk demokrasisine ne kadar zarar verdiğinin anlatılması gerekiyordu. Gülen terör örgütünün bu bölgelerde örgütlendiğini biliyoruz. Türkiye'deki darbeyi onlar bir tiyatro olarak sunma eğilimindeler. Fakat biz bunların ne kadar zarar verdiklerini, aslında Batılı istihbarat örgütleri tarafından kullanılan taşeron örgüt haline geldiklerini ve İslam dünyasına zarar veren bir örgüte dönüştüğünü bir anlamda burada tartışmak istiyoruz. Bununla beraber Tunus'la beraber Kuzey Afrika'da bölge nereye gidiyor? Ne gibi işbirlikleri yapılabilir? Bunları konuşacağız."
[Anadolu Ajansı, 22 Kasım 2016].
