Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "iç cepheyi tahkim" çağrısı, ardından da MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin DEM'e uzattığı elle başlayan ve "terörsüz Türkiye hedefi" olarak adlandırılan yeni yaklaşımla ilgili, doğal olarak gelecek senaryoları konuşuluyor.
Devamı
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, siyaset gündemindeki son gelişmeleri değerlendirdi.
Devamı
9 yılın ardından Gezi eylemlerinin ne olduğu ya da ne olmadığı tartışması giderek siyasetin merkezine yerleşiyor. Kılıçdaroğlu'nun muhalefetin ortak adayı ya da CHP'nin adayı olma ihtimali bu tartışmayı daha da hararetlendiriyor.
Uluslararası sistem bir süredir büyük güçlerin hem rekabet hem de işbirliği yaptığı yeni bir dönemin içinde. Bu sebeple Türkiye, Batı başkentleri ile hep 'çetin müzakere' yürütmekte ve yakın gelecekte de bu durum değişmeyecek.
Uzmanlar Gezi olayları sürecinin ekonomik ve sosyal yönünü değerlendirdi
Mısır'da 3 Temmuz 2013’te Mursi iktidarına karşı gerçekleşen askeri darbeye Türkiye’nin gösterdiği tepki ikili ilişkilerin hızlıca gerilemesine yol açmıştı.
Türkiye-Mısır ilişkilerinin tarihsel arka planı nasıl bir seyir izlemiştir? Türkiye-Mısır ilişkileri neden gerilmiştir? İki ülke arasında temel anlaşmazlık noktaları nelerdir? Türkiye-Mısır ilişkilerinin yumuşamasına etki eden faktörler nelerdir? İkili ilişkilerdeki yumuşama Doğu Akdeniz’e ve bundan sonraki sürece nasıl yansır?
Devamı
Yeni anayasa perspektifi modern demokratik rejimin demokrasi boyutunu yani milli iradenin siyasetteki hakimiyetini tahkim etmek, siyaset kurumunu iktidarın merkezine koymak ve daha iyi işler hale getirmek hedeflerince belirleniyor.
Devamı
Dijital diktatörlük sizi korkutmuyor mu?
Türkiye'nin son yıllarda demokratikleşme ve kapasite artırımı konularında kat ettiği mesafe ülkeyi özgürleştirdi ve rasyonel ufkunu genişletti.
Davos’la başlayan ve sonrasında Türkiye’nin küresel ve bölgesel aktörlerle karşı karşıya kaldığı hemen her kritik süreç 'otoriterleşme' ve 'eksen kayması' gibi tartışmalarla senkronize biçimde ilerleye geldi.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 52. sayısı çıktı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan reformu milletin talebi ve dünyanın gidişatının gereği olarak görüyor. Yani, 'mücadele ediyoruz' diyerek reforma direnenlere de müsamaha etmeyecek. Zamanlamasını, kapsamını, aktörlerini ve hızını kendisi belirleyecek. Unutmayalım, Erdoğan bu altın sentezi her seferinde tutturabildiği için hâlâ iktidarda.
Uluslararası meselelerde Türkiye’nin izlediği politikaların gerçeklerle bağdaşmayan iddia ve ithamlara konu olması, hiç kuşkusuz Türkiye’nin bağımsız dış politika anlayışının sonucudur.
Gerilime yönelmeden önce Türkiye'nin uzlaşma ve müzakere yolunu ısrarla denediğini unutuyorlar. Güç mücadelesine girmeden, maliyet ödemeden muktedir olunamayacağını, muktedir olmadan da düzen kurulamayacağını kabul etmiyorlar. Gezicilerin, FETÖ'nün ve PKK'nın yıkıcı emellerinin otoritenin ve güç ile karşılanmasının kaçınılmazlığını ıskalıyorlar.
Kılıçdaroğlu, yeni kurulan partilerin de içinde olduğu, muhalefetin ittifak potansiyelini feda etmek istemiyor.
George Floyd'un ırkçı polis şiddetiyle öldürülmesine tepkiyle ABD'de 140 şehre yayılan protestolar ve Başkan Trump'ın orduyu kullanma tehdidi "sokak" olgusunu yeniden öne çıkardı. Yeniden diyorum çünkü sokak hareketleri ile siyaseti şekillendirme arayışı sadece son 30 yılda bile birçok kez gündemi işgal etti. 1989'da Çekoslovakya'da başlayarak Doğu Avrupa'da etkili olan Kadife devrimler, komünist rejimleri sona erdiren bir demokratikleşme dalgası olarak görüldü. Çekoslavakya'nın bölünmesine sebep olsa da genelde Kadife devrimler barışçıl olmaları sebebiyle olumlu bulunur.
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “OHAL ilan etmek istiyorlar” sözleri üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Yeni kurulan partiler, bugüne kadar muhalefetin AK Parti ve Erdoğan için yaptığı her eleştiriyi sahiplendiler. Var olanın üzerine yeni bir eleştiri getirme ihtiyacı bile duymadılar. Peşine takılma siyaseti ile CHP destekli bir yol haritası üzerinden mevzi kazanmaya çalışıyorlar.
Kimse eşkıyalığı, vandallığı, hırsızlığı, yakıp yıkmayı, kundakçılığı, tacizi, küfrü, hakareti, cinayeti, saldırganlığı yağmacılığı, kaosu, vahşeti hatırlamak istemez. Gelecek nesillere kalacak olan kaldırım taşlarını sökmek değil taş üstüne taş koymaktır. Hayırla yad edilecek olan yıkanlar değil yapanlardır. Dükkanları yağmalayanlar değil alın teri ile üretenler hatırlanır. Tarihin seyrini eşkıyalar değil gecesini gündüzüne katıp çalışanlar değiştirir.