G7 Sonrası Biden’ın Küresel Liderlik Karnesi

G7 zirvesi sonuç bildirgesine baktığımızda, uluslararası sistemin farklı kriz alanları ve meydan okumalarına ilişkin geniş bir problemler listesi görüyoruz. Ukrayna’dan Tayvan’a, yapay zekadan enerjiye birçok sorunlu alanda nasıl hareket edeceklerini belirten liderlerin bu meselelerle ilgili farklı inisiyatiflere destek sözlerini okuyoruz. Ortak deklarasyonun bir seri iyi niyet beyanıyla dolu olmasına rağmen çözüme giden net öneriler olduğunu söylemek zor. Başka platformlarda daha önce üzerinde anlaşılan birçok inisiyatife referans verilmekle birlikte Ukrayna, Tayvan ve Filistin gibi kriz alanlarında kalıcı çözümü sağlayabilecek anlaşma önerilerine rastlamak mümkün değil. Bu durum Washington’ın kapsamlı stratejik politikalar etrafında somut çözüm üretmekte ne kadar zorlandığının ve Biden’ın küresel liderlik karnesinin zayıflığının çarpıcı bir göstergesi olarak öne çıkıyor.

Devamı
G7 Sonrası Biden ın Küresel Liderlik Karnesi
Netanyahu nun Tutuklanması Talebi ve Geleceğe Dair Öngörüler

Netanyahu’nun Tutuklanması Talebi ve Geleceğe Dair Öngörüler

Uluslararası toplumun temellerini kökünden sarsan eylemlerin önemli bir kısmı silahlı çatışmalar esnasında gerçekleşmektedir. Yasa dışı saldırılar, sürgünler, yıkımlar, öldürmeler, yaralamalar ve toplu katliamlar çoğu kez silahlı çatışmalar esasında yaşanan, yeni düşmanlıklar yaratan ve uluslararası toplumun hassas düzenini derinden sarsan eylemler olmaktadır.

Devamı

Batılı düşünür ve entelektüeller 7 Ekim sonrasında nasıl pozisyon aldı? Batı düşünce dünyası Filistin’i neden görmezden geliyor? Filistin’i haklı bulan veya destekleyen isimler neden linç ediliyor?

Batı’nın Değer Hegemonyası ve İsrail Sorunu

Bu analizde öncelikle ifade özgürlüğüne ilişkin normatif ve teorik çerçeveye değinildikten sonra ABD’de ve Avrupa ülkelerinde 7 Ekim’den bu yana gerçekleşen ifade özgürlüğü ihlalleri derlenerek ABD Federal Yüksek Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları ışığında değerlendirilmiştir.

Uzun ve zorlu bir müzakere döneminin ardından nihayet TBMM, İsveç'in NATO üyeliğini onayladı. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)'nin İsveç'in NATO'ya üyeliğini onaylaması şüphesiz mevcut siyasi iradenin bir yansıması. Türkiye her ne kadar süreci ertelese de ABD, F-16 satışını fiilen İsveç'in NATO üyeliğinin onaylanmasına bağlamış durumdaydı. Biden Yönetimi kamuoyu önünde bu bağlantıyı hiç kabul etmemesine rağmen Kongre üyeleri bu gerçeği açıkça ifade etmekten hiç imtina etmedi. Ancak Türkiye'nin onayına rağmen F-16 satışının yine de Türkiye karşıtı temayülün çok güçlü olduğu ABD Kongresi'nde engellenmesi ihtimali bulunuyor.

Gazze’nin Ruhu Batı’yı Rahatsız Ediyor

Batılı hükümetler dört aydır masum Filistin halkına yönelik devam eden İsrail vahşetine ve soykırım siyasetine kayıtsız ve şartsız destek vermeye devam ediyor. Batı'nın sağladığı askeri, siyasi, diplomatik ve ekonomik desteğin İsrail'in güvenliğinin sağlanması için değil, bilakis İsrail'in masum sivillere yönelik soykırım zulmünün devamı için olduğu açık. Batı'nın desteği olmadan İsrail'in Filistinlilere yönelik saldırgan, yayılmacı ve sömürgeci politikalarını sürdüremeyeceğini herkes çok iyi biliyor. Bundan dolayı da Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve diğer Batılı ülkeler İsrail'in soykırım suçunun suç ortağı olduğu rahatlıkla iddia edilebilir.

Devamı
Gazze nin Ruhu Batı yı Rahatsız Ediyor
İsrail in Gazze Soykırımı Karşısında Batılı Demokrasiler

İsrail’in Gazze Soykırımı Karşısında “Batılı Demokrasiler”

Ortadoğu'daki çatışma ve krizler sadece bölgesel değil, aynı zamanda küresel siyasetin dinamiklerini de etkilemektedir. Bu anlamda İsrail'in yalnızca Filistin ölçeğinde bir güvenlik problemi olmadığı, aynı zamanda küresel siyasetin istikrarına ve evrensel barışa da doğrudan tehdit olduğu ifade edilebilir. Nitekim İsrail uluslararası hukuku ve Birleşmiş Milletler kararları gibi üzerinde uzlaşıya varılmış, uluslararası barışın tesisini hedefleyen her türlü sürece karşı çıkıp aykırı bir aktör olmaya devam ediyor. Bu kapsamda Gazze'deki sivilleri, özellikle kadın ve çocukları kasten hedef alan İsrail, apaçık bir soykırım işliyor.

Devamı

Diplomatik önceliklerin ve çıkar çatışmalarının arttığı dönemde Batılı finans kaynakları ülkelerin iktisadi kalkınma süreçlerine zarar verecek şekilde hareket edebilmektedir. Ayrıca Batılı şirketlerin Batı-dışı ülkelere yatırım yapma kararları siyasi mekanizmalarla yakından ilgilidir.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 89. sayısı raflarda yerini aldı.

SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş, TRT 1 ekranlarında yayınlanan Enine Boyuna programında, batılı ülkelerin gündeminde yer tutan demokrasi krizi tartışmaları üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Geçtiğimiz Cuma gecesi "Rusya'da darbe oluyor" söylentisi tüm dünyanın gündemini değiştirdi. Rusya'ya hizmet veren Yevgenev Prigojin komutasındaki "Paralı Ordu Wagner", bir ayaklanma girişiminde bulunmuştu. Kısa sürede Wagner'in karargah binası Rusya ordusu tarafından kuşatıldı. Rus Savunma Bakanlığı koruma altına alındı. Ardından Cumartesi sabah Rusya Devlet Başkanı Putin canlı yayında sert bir açıklamalar yaptı. Wagner lideri Prigojin ise yaptığı açıklamada geri adım atmayacaklarının altını çizdi. Peki şimdi ne olacak? Bu kalkışmanın Rusya'ya ve dünyaya etkisini, uzun süredir Rusya üzerine araştırmalar yapan Hasan Kalyoncu Üniversite Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Aslan'a sordum.

İttifaklar ortak tehditler karşısında kurulurlar. Güçlü ve sürdürülebilir ittifaklar ise ortak değerler etrafında uzlaşırlar ve kendi siyasi aktörleri ve toplumları zamanla bu değerleri özümserler.

Batı medyasının özellikle Türkiye konusunda muhalif çevrelerin iddia ve söylemlerini sorgulamaksızın kabul etmesi maalesef kronik bir hâl almıştır. Bu yanlı, takıntılı ve kasıtlı hatalı habercilik medya ilkeleriyle de bağdaşmamaktadır.

İsveç'te bulunan terör örgütü ile doğrudan veya dolaylı bağlantılı kesimler Batı kamuoylarının itibar ettiği kavramları kullanarak ve bu ülkelerin diplomatik ve siyasi çerçevesinin verdiği ferahlıkla yaptıkları yasadışı birçok faaliyeti rahat bir şekilde sürdürdüler.

Batı medyası 2023 seçimleri yaklaşırken Türkiye’yi neden hedefine koydu? Batı medyası Türkiye karşıtı ne tür söylemler üretiyor ve bununla neyi hedefliyor? Bu söylemlerin Türk seçmeni ve uluslararası kamuoyu üzerindeki etkileri nelerdir?