İyi Parti, Ekim 2017’de kuruldu. Kurulma süreci sancılı ve tartışmalıydı. Kuruluşundan bugüne de tartışmaların merkezinden hiç düşmedi.
Tartışmayı başlatanlar, sürdürenler ve yeniden başlatanlar, bizzat İyi Partililerin kendisi. Yani iddia edildiği gibi İyi Parti’ye bir operasyon çekiliyorsa, bunu yapan yine partinin içinden birileri olabilir.
İyi Parti’nin daha kuruluş süreci ve sonrasındaki, “kimin partisi ve hangi çevrelerin tasarımı” olduğuna yönelik sürekli gündemde yer alan tartışmanın argümanlarını da yine partinin üst kademelere kadar yükselmiş ya da kuruluşunda yer almış siyasetçiler üretiyor.
Haksızlık etmeyelim.
İyi Parti ile ilgili tartışma daha kurulmadan başlamıştı.
Akşener, MHP içinde öne çıkarılmaya ve sürekli gündemde tutulmaya çalışıldığı bir dönemde MHP lideri Devlet Bahçeli, “Bu şekilde söylenen isimlerden hiç hoşlanmam, ismi geçeni de devre dışı tutarım. Meral Akşener’i eğer çok sık kullanırsanız, o devre dışı kalır haberiniz olsun. 80 milletvekilimiz var, her şeyde Meral Akşener. Bu, o zaman başka bir şey var burada demektir” demişti.
Akşener öncülüğünde MHP’den ayrılanların bir parti kuracağı netleşince, -daha resmî olarak parti kurulmadan üç ay önce- Time dergisi, “Türkiye’nin ‘Demir Leydi’si Meral Akşener Erdoğan’a meydan okumaya hazırlanıyor” başlıklı uzun bir makale yayınlamış ve benzer analizler Batı basınında epey yer bulmuştu.
Dolayısıyla, Akşener’in parti kurmadan bile uluslararası çevrelerden övgü alması, doğal olarak ayrıldığı partisi başta olmak üzere farklı kesimlerin, “uluslararası destek meselesini" gündem yapmasını beraberinde getirmişti.
Partinin bazı kurucu, teşkilat mensubu ve danışmanlarının, özellikle 15 Temmuz’un hemen öncesi ve sonrasında yaptıkları sosyal medya paylaşımları da “FETÖ’nün İYİ Parti’ye sızması ya da desteği” temalı tartışmaların sürekli gündemde kalmasını doğurdu.
Bugün yine tartışmaların merkezinde olan ve Akşener tarafından partinin divan kuruluna seçilen Koray Aydın’ın, kuruluş süreci ile ilgili “Meral Akşener'in tüm faaliyetlerini FETÖ organize ediyor. Onların verdiği destek çok açıktır” demesi, “FETÖ ve siyasi ayak” tartışmasında referans gösterilen bir açıklama olarak kaldı.
Bugüne kadar İyi Parti’nin kurucularından ve milletvekillerinden çok önemli isimler istifa etti.
İlk istifa edenlerden biri olan 15 Temmuz gazisi emekli Emniyet Müdürü Mehmet Fatih Eryılmaz, “söylemlerin ve eylemlerin taban tabana zıt bir hâle geldiği bu tabloda ahlaklı ve ilkeli siyaset yapmanın imkânsız olduğunu üzülerek gördüm” diyerek partisinden ayrılmıştı.
Parti’nin kurucu kolanları arasında yer alan Özcan Yeniçeri, Yusuf Halaçoğlu, Nevzat Bor ve Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ayfer Yılmaz gibi birçok isim “partinin amaçlarından saptığı” üst başlığında eleştirilerle İyi Parti’den istifa etmişlerdi.
İyi Parti Kurucu Üyesi Umut Barış Erdoğan, İdris Naim Şahin’in Ordu’dan belediye başkanı adayı gösterilmesine “adı terör örgütü FETÖ ile anılan bir şahsın ısrarla belediye başkan adayı yapılmak istenmesini kabul etmem mümkün değildir” itirazı ile istifa etmişti.
Partinin bir dönem Medya ve Propagandadan Sorumlu Başkan Yardımcılığını yapmış Adem Taşkaya, partide üst görevlerde bulunan birçok kişinin ABD Kongresi tarafından fonlanan “Denge ve Denetleme Ağı” ile bağlantılı olduğunu söyleyerek partisinden ayrılmıştı.
Yine benzer bir gerekçe ile Balıkesir Milletvekili İsmail Ok, “Sorosçular başkanlık divanı gibi en hassas birimlerinde görev alıyorlar” açıklaması ile partisinden istifa etmiş günlerce bu istifanın gerekçesi gündem olmuştu.
Şimdiye kadar, Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Tuba Vural Çokal, Manisa Milletvekili Tamer Akkal gibi birçok isim hatta birçok parti teşkilatı mensubu, gerekçelerinde benzer argümanları dile getirerek istifa ettiler.
İyi Parti, bir kez daha tartışmaların gündeminde…
Partinin kurucuları arasında yer alan genel başkan yardımcılığı yapmış ve şu anda milletvekili olan Ümit Özdağ, partisinin İstanbul İl Başkanı olan Buğra Kavuncu’nun “FETÖ’cü olduğunu” üstüne basa basa iddia etti. Bununla da yetinmedi, iddiasını gerekçelendirecek farklı argümanları kamuoyu ile paylaştı.
Akşener’in, partisini kurmasının üzerinden 9 ay bile geçmeden, “seçimli kurultay kararı almış bulunuyorum. Kurultayda aday olmayacağım” şeklindeki tweet paylaşımı ile genel başkanlıktan ayrılacağını ilan etmesi, aslında İyi Parti’de sonradan yaşanacakların habercisiydi.
Bu yazıdan çıkan sonuç şu olsun: İyi Parti’ye diğer ittifak blokundan operasyon çekilmiyor. Parti, kuruluşundan bugüne hep “aynı içerikteki” tartışmaların merkezinde. İstifa edenlerin birçoğunun benzer iddialarla partiden ayrılması tesadüf olabilir mi emin değilim. Çünkü istifa edenlerin önemli bir kısmı, kendisinden önce partiden ayrılanların üstü kapalı olarak dile getirdiği argümanları, biraz daha somutlaştırarak eleştirilerini sıralıyorlar.
[Türkiye, 22 Ekim 2020].