Bu analizde 2023 seçim sonuçlarının DEM Parti açısından ne anlama geldiği, partinin bu sonuçları nasıl yorumladığı, 31 Mart’a doğru nasıl bir strateji izlediği ve son olarak yerel seçimler sonrasında partiyi nelerin beklediği incelenmektedir.
Devamı
Ekrem İmamoğlu ve CHP, Başak Demirtaş'ın adaylık çıkışı sonrası büyük bir paniğe kapıldı. Zira "Demirtaş" soyadı, İstanbul'daki DEM Partili seçmenleri kendine çekebilecek bir albeniye sahipti. Dolayısıyla CHP'nin kurumsal olarak kurmayı başaramadığı ittifakı İstanbul'da ve "taban"da oluşturacağını söyleyen İmamoğlu'nun iddiası boşa düşecek, diğer bir ifadeyle seçimleri kazanma şansına büyük bir darbe olacaktı. Bu riski fark eden İmamoğlu ve ekibi, CHP'nin artık klasikleşmiş mekanizmasını hemen işletti. Tıpkı 2023 seçimlerinde olduğu gibi tehdit unsuru olarak görülen kurum ve/veya isimler kamuoyu nezdinde hedef haline getirildi. CHP'nin sahip olduğu tüm kurumsal kapasite ve medya gücü kullanılarak DEM Parti ve Demirtaşlara yönelik doğrudan ve dolaylı saldırıları ve bir tür itibarsızlaştırma hareketi başladı.
Devamı
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener arasındaki görüşme, geride bıraktığımız haftanın en dikkat çekici gelişmelerinden biriydi. Görüşmenin ana gündem maddesi önümüzdeki yerel seçimlerdi. Bu doğrultuda Özel'in Akşener'e İYİ Parti ile seçim iş birliği yapmak istediklerini ilettiği belirtildi. Dolayısıyla Özel tarafından Akşener'e İYİ Parti'nin "seçimlere hür ve müstakil" şekilde girme kararını en azından bazı yerlerde, özellikle de kritik büyükşehirlerde esnetilip esnetilemeyeceğinin sorulduğu kamuoyuna yansıdı. Akşener'in ise bu konuyu pazartesi günü yapılacak İYİ Parti Genel İdare Kurulu toplantısında gündeme getireceği açıklandı.
Son yıllarda ekonomik sorunlar ve dezenformasyon başta olmak üzere çeşitli etkenlerin de tetiklemesi neticesinde yabancıları odak alan tartışmalar siyasette yoğunluk kazandı. Öyle ki bu konu, muhalefetin siyasi öncelik listesinde gün geçtikçe yükseldi. Örneğin 2018 seçimlerinde göçmen sorunu yalnızca tali bir konuydu. Ancak 2023 seçimlerinde muhalefetin seçim strateji ve söylemindeki sacayaklarından biri haline geldi.
İktidar muhalefetle ilgilenmiyor, yerel seçim hazırlıklarını hızlandırıyor. Bunun oluşturduğu siyasi boşluğu muhalefetin ittifak ve partiler içi hesaplaşması dolduruyor. Yeni pazarlık ve hayal kırıklığı açıklamaları ile muhalefet içi kanama devam ediyor.
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, A Haber ekranlarında yayınlanan Arka Plan programında, CHP içinde yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Mayıs 2023 seçimlerindeki yenilginin ana sorumlusu olarak yoğun eleştiri bombardımanı altında canhıraş bir mücadele veriyor.
Devamı
Kılıçdaroğlu-Özdağ pazarlığının ortaya çıkması ile muhalefetin yerel seçimlerde yapacağı ittifak- işbirliği, etik tartışması gölgesinde gerçekleşecek.
Devamı
SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran, "Büyük Türkiye zaferi, bütün toplumsal kesimleri kucaklayarak, harekete geçirerek ortaya çıkarılacak olan başarının, yepyeni bir kalkınma hamlesinin adıdır." dedi.
28 Mayıs seçimlerinin tüm dünyaya ne kadar canlı ve sağlam bir demokrasi olduğumuzu gösterecek şekilde gerçekleşmesini diliyorum. Türkiye'mize hayırlı olsun.
28 Mayıs'taki ikinci tur seçimlerinin üç önemli bilinmeyeni var. İlki, ATA İttifakı adayı Oğan ve Zafer Partisi Genel Başkanı Özdağ'ın tercihlerinin ayrışmasının seçmene etkisi. İkincisi, Kılıçdaroğlu'nun aşırı sağ söyleme savrularak sert ve negatif bir kampanya yürütmesinin nasıl bir karşılığının olacağı. Üçüncüsü, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Kılıçdaroğlu'nun ittifaklarının oylarını ne ölçüde seferber edebileceği. Kuşkusuz Erdoğan birinci turda yüzde 49.5 alarak Kılıçdaroğlu'na 4 puanı aşan bir fark atmanın avantajı ile ikinci tura giriyor. Yine Cumhur İttifakı'nın Meclis'te çoğunluğu elde etmesi Erdoğan'ın yarıştaki diğer bir üstünlüğü. Ve Erdoğan'ın partisine ve seçmenine sıklıkla rehavet uyarısında bulunması rakibini açık farkla yenmek istemesiyle ilgili. Yine de her seçimin kendi dinamikleri ve tercihleri olur. Rakip küçümsenmeye gelmez.
Insight Turkey'in “Yol Ayrımında Türkiye: 2023 Seçimi” başlıklı bu sayısının, Türkiye'de son dönemde siyaset gündemine yön veren bazı konuları ele alacağına inanıyor ve umut ediyoruz ve inanıyoruz ki, konuyla ilgili ortaya atılan anlayışlı ve teşvik edici tartışmalar okuyucularımıza faydalı olacaktır.
Son yirmi yılda Türk modernleşme tecrübesinin kimlik taleplerini karşılama performansı zenginleşti. Türk toplumunun yeni sosyolojisi bunun en önemli göstergesidir. Bütün gençlik çalışmaları kapsayıcı politika ve söylemin önemine işaret etmektedir.
Muhalefet cephesinde yürütülmeye çalışılan işbirliği görüntüsü, muhalefet içi sert rekabetle kilitleniyor. Önümüzdeki süreçte, hem parlamento seçimlerinde, hem de cumhurbaşkanı adayının kim olacağı meselesinde tartışma ve rekabet derinleşerek devam edecek.
İttifaklar, Cumhurbaşkanlığı Sistemi'ne paralel olarak hayata geçirildi. Bunun temel sebebi de hükümet sisteminin güçlü temeller üzerine kurulması ve kurumsallaşması arzusu.
Türkiye'de siyasi liderlikle; liderin geçmişi, siyasi kariyeri, kişiliği, inançları, liderlik üslubu, yetenek ve stratejileri, ideolojisi ve amaçları ile Türkiye demokrasisine olan katkıları dikkat edilmesi gereken konuların başındadır.
Seçim sistemine dair Cumhur İttifakı kanadındaki müzakerelerde ilk somut sonuç seçim barajının 10'dan 7'ye düşürülmesinde uzlaşılması oldu.
Seçim sistemi tartışmalarında seçim barajı, çevresi gibi meselelerin yanında mevcut ittifak düzenlemesinin de değerlendirilmesi ve hatta olası bir revizyonda ittifakların da yeni bir düzenlemeyle değiştirilmesi gerekmektedir.
Yeni anayasa perspektifi modern demokratik rejimin demokrasi boyutunu yani milli iradenin siyasetteki hakimiyetini tahkim etmek, siyaset kurumunu iktidarın merkezine koymak ve daha iyi işler hale getirmek hedeflerince belirleniyor.
Ümit Özdağ'ın İbrahim Kaboğlu'nun beyanatlarına dayandırarak söyledikleri yenilir yutulur cinsten değil. CHP, İP, SP ve HDP bir araya gelip HDP çizgisine hoş gelecek bir anayasa taslağı hazırlamış.