***
Saldırıyı analiz edenler Hamas'ın askeri kapasitesi, İsrail istihbaratının zaafları, güvenlik birimlerinin siyasi çekişme içerisinde olması, muhalefetin protestoları ve Demir Kubbe'nin etkisizliğine dikkat çekti. Çatışmanın İsrail ve Suudi Arabistan normalleşme müzakerelerine denk gelmesi dikkatlerden kaçmadı. Yine, İsrail'in İran içerisinde bilim adamlarına yönelik suikastları hatırlanarak Tahran'ın Hamas'a yardımına işaret edildi. Hamas'ın öngörülemeyen saldırısının İran'ın stratejik çıkarları ile örtüştüğü açık. Tahran, bir süre İsrail'in İran ve Suriye'deki saldırılarına sessiz kalıp uygun gördüğü zamanda Gazze'den mi cevap verdi? Bu sorunun cevabı henüz belli değil. Cevabı evet de olsa Filistinlilerin aktörlüğü ve İsrail işgalinin dayanılmazlığı bir kenara bırakılamaz. Başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devleti kurulmadıkça bu sorunun bitmeyeceği anlaşıldı. Arap isyanları sonrası dönem bitti. Artık Filistin, Kudüs ve Mescid-i Aksa daha fazla gündem olacak.***
Bu çatışmanın nereye gideceğini kestirmek için henüz erken. Ancak Netanyahu'nun ima ettiği gibi İsrail, İran ve vekillerini tümüyle hedef alacaksa bölgemizde çatışma yayılabilir ve yeni bir türbülans dalgası gelebilir. İsrail'in bu saldırıya ağır cevap vereceği biliniyordu. İran'ın kendisi veya Hizbullah dahil vekilleri (direniş hattı) hedef alınması durumunda neler yapacağını bilmiyoruz. İsrail'in karşı saldırısının neleri içereceği ve buna verilecek cevaplar yeni bir Ortadoğu'ya gidip gitmeyeceğimizi belirleyecek. İlk ifadeler çok sert ve yaygın bir çatışmaya işaret ediyor. Ortadoğu'da yeni bir yaygın çatışma döneminin başlamaması için Cumhurbaşkanı Erdoğan taraflara itidal tavsiye ediyor ve Türk diplomasisi devrede. [Sabah, 10 Ekim 2023]