Dünyanın en büyük altıncı, Ortadoğu’nun da en eski petrol üreticisi olan İran tarihi boyunca birçok defa yaptırımlara maruz kalmıştır. ABD öncülüğünde başlayan yaptırımlar zaman içerisinde daha da ağırlaştırılmış, ülkenin en büyük gelir kaynağı olan petrol endüstrisine kadar dayanmıştır. Akla gelebilecek hemen her sektör için bugün hala önemini koruyan petrol, ülkeler arasındaki anlaşmazlıkların kaynağı olmaya devam etmektedir.
Küresel siyaset sahnesi bir süredir henüz göreve gelmeden birçok ülkeyi ilgilendiren konularda açıkladığı görüşleriyle çeşitli tepkilere neden olan ABD Başkanı Donald Trump’ın aldığı kararlarla çalkalanmaktadır. Ülkesinin çıkarlarını her şeyin üzerinde tutan Başkan Trump P5+1 ülkeleri arasında imzalanan İran nükleer anlaşmasından Mayıs 2018’de tek taraflı olarak çekilmiş, ardından İran’a karşı uygulamaya hazırlandığı yeni tek taraflı yaptırım paketlerinin haberini vermiştir. Buna göre Ağustos 2018’de finans, otomotiv ve havacılık sektörüne uygulanan ilk yaptırım paketini Kasım 2018’de petrol sektörüne yönelik ikinci yaptırım paketinin izleyeceği öngörülmektedir. Bu analiz daha önce İran’a uygulanmış olan yaptırımların kısa özetiyle birlikte çeşitli ülkelerin bu yeni tek taraflı yaptırımlara verdikleri tepkileri, petrol sektörüne yönelik yaptırımların küresel petrol piyasası ve İran enerji sektörüne ve Ankara-Tahran enerji ilişkilerine muhtemel etkilerini ele almıştır..