SETA > Yorum |
Trump ın İkinci Döneminin Erken Sonuçları

Trump’ın İkinci Döneminin Erken Sonuçları

İkinci Trump dönemi bugün resmi olarak başlıyor. Seçilmesinden bu yana Trump'ın ikinci döneminde, nasıl bir ulusal ve küresel siyaset izleyeceği uzun süre tartışıldı. Bu iki aylık geçiş döneminde Trump ve adamlarının açıklamaları, dört yıllık görev süresinde dünyayı nelerin beklediği ile ilgili erken sayılabilecek sonuçlar  ortaya çıktı.

İkinci Trump dönemi bugün resmi olarak başlıyor. Seçilmesinden bu yana Trump'ın ikinci döneminde, nasıl bir ulusal ve küresel siyaset izleyeceği uzun süre tartışıldı. Bu iki aylık geçiş döneminde Trump ve adamlarının açıklamaları, dört yıllık görev süresinde dünyayı nelerin beklediği ile ilgili erken sayılabilecek sonuçlar  ortaya çıktı. Daha göreve gelmeden Trump, Grönland  ve Panama Kanalı'nı ele geçirmek istediğini açıkça söyledi. Kanada'ya, ABD'nin bir parçası olması için baskı uygulamaya başladı. İkinci döneminde Trump'ın, güvenlik, yeni enerji kaynaklarına ulaşma, değerli madenlere sahip olma ve tedarik zincirleri için lojistik hatları kontrol etme noktasında yayılmacı bir politika  izleyeceği aşikar. Trump'ın yeni yayılmacılık  konusundaki tavrının ciddiye alınması gerektiğini ilk hamleleri net biçimde gösteriyor. Soğuk savaş döneminde, dünya ideolojik olarak iki kutba ayrılmıştı. Tanımlanan ideolojik düşmanla ikiye bölünmüş dünyada mücadele, ABD için daha kolaydı. Trump ve en yakın adamı Elon Musk, eskinin bir benzerini kendi müttefikleri arasında da yeni bir bölünme hattı  oluşturmak için kullanıyor.

Trump ve Musk, kendisi ile uyumlu olmadığını düşündüğü seçilmiş liderleri devirmeye yönelik çağrılar  yapıyorlar. Musk, Avrupa aşırı sağını açıkça destekleyen bir kampanya yürütüyor. ABD siyaseti açısından, ülke içi siyasetlere müdahale ederek, kendi çıkarlarına göre iktidarları dizayn etmeleri yeni bir politika değil. Eskiden askeri darbeler ve iç karışıklıkla bunlar yapılırdı. Bazı yerlerde buna demokrasinin teşviki  denirdi. Şimdi Trump eski yöntemleri güncelliyor. Kozlarını açık oynuyor. Avrupalıların kafası bu anlamda karışmasın . Kendilerinin içinde olduğu Batılı güçlerin, batı dışı ülkelerde yıllardır yaptıklarını, Trump ve Musk Avrupa'nın kendi içine taşıyor. Kampanyasında Trump, "savaşları bitireceğim " demişti. Görevi teslim almadan İsrail-Filistin savaşının durdurulması için baskı yaptı. Şimdilik ateşkes mutabakatı sağlandı. Sırada, Ukrayna-Rusya savaşı var. Trump'ın bu savaşları durdurması, barışçıl ve adaletli bir dünya istediği için değil. Güç üzerinden zorlayıcı bir diplomasi  ile kendi ülkesinin çıkarlarını yeniden dizayn etme amacının bir tezahürü. Trump, Ukrayna- Rusya savaşını bitirerek, bu savaşla meşgul olmayan bir Avrupa'yı "bir şekilde" yanına alıp Çin ile özel ilgilenmek  istiyor. Çin, ABD için giderek daha zorlu ve agresif bir rakip haline geldi. Çin'den yapılan ithalata yüzde 60 gümrük vergisi getirme sözü vermişti. ABD'nin müttefikleri de dahil, dünyanın birçok ülkesi Çin ile derin ticari ilişkileri var. Dolayısıyla Trump, Çin'i ticaret konusunda geriletmek için yeni bir blok  oluşturmak istiyor. Trump, teknoloji ve yapay zeka konusunda yaşanan rekabeti, yeni bir silahlanma yarışı  olarak görüyor. Çinli sosyal paylaşım platformu TikTok, ABD'de yasaklandı. Trump, bu şirketin ABD'ye satılması için 90 gün süre verdi. Trump, ABD ile Çin arasındaki yapay zeka rekabetini "dünyayı değiştirecek bir yarış " olarak tanımladı. Bundan dolayı Trump, Amerikan teknoloji ve finans dünyasının patronlarının bazılarını yönetimde etkin yerlere getirdi. Biden veda konuşmasında, Amerika'da "yeni bir oligarşinin " ve "teknoloji-endüstriyel kompleksinin yükselişi " konusunda endişeli olduğunu vurgulasa da, Trump -Putin'in yeni Rusya'nın inşasında kendi oligarkları ile yol yürümesine benzer şekilde- teknoloji şirketlerinin genç patronları ile güçlü bağlar kuruyor.

Bu genç tekno-oligarkların  yeni bir dünya, toplum ve siyaset tasavvurları var. Geleneksel devlet müdahalesini ve bürokrasiyi sevmiyorlar. Sermayenin ve teknolojinin belirleyici olduğu bir dünyada ulus devletlerin kontrolüne tabi olmak istemiyorlar. Trump, Ortadoğu'da İsrail-Filistin savaşını bitirip, ilk döneminde hayata geçirmeye çalıştığı İbrahim Anlaşmalarını tekrar gündeme alacak. Körfez ülkeleri ile İsrail'in ilişkilerini normalleştirmeyi önceleyecek. Ortadoğu politikasının merkezini ise İran'a maksimum baskı  politikası oluşturacak.

Trump'ın ikinci iktidar döneminde Türkiye ile ilişkilerin seyrini etkileyecek birçok başlık var. Trump döneminde lider diplomasisinin belirleyici olması, en azından Türkiye'nin -terör örgütleri ile mücadele başta olmak üzere- birçok konuda endişe ve önerilerinin dikkate alınmasını mümkün kılacaktır. Ticaret, savunma gibi konularda daha hızlı iş birliği, bölgesel meselelerde ise koordinasyonu önceleyebilen bir ilişki biçimi gelişebilir. Bunun yanında, İsrail sorunu gibi bazı konularda da ayrışmanın yaşanması ihtimal dahilinde.

Trump'ın ikinci döneminde, uluslararası ilişkilerin yerleşik işleyişi, ticaretin kuralları, uluslararası kurumların işlevi ve yetkinliği, enerji, iklim, göç, seyahat ve vatandaşlık hakları, sağlık, devlet yardımları ve bireysel hak ve özgürlükler gibi birçok başlıkta farklı bakış açıları birbiri ile çatışacak. Yeniden konumlanmalar toplumlarda ve siyasetlerde bölünmeleri derinleştirecek.

[Sabah, 20 Ocak 2025]