Suriyeli Çocukların Eğitimi quot Kayıp Nesil quot Felaketini Önleyecek

Suriyeli Çocukların Eğitimi "Kayıp Nesil" Felaketini Önleyecek

Ülkelerindeki çatışmalardan kaçarak Türkiye'ye sığınan Suriyeli mülteciler için çok odaklı entegrasyon politikaları uygulayan Türkiye, mültecilerin eğitim hayatının kesintiye uğramaması için de yoğun çaba sarf ediyor.

Suriye’de yıllardır süren çatışmaların tetiklediği büyük göç dalgasından en fazla etkilenen ülke olan Türkiye, Ortadoğu’dan Avrupa’ya uzanan geniş coğrafyada sarsıntıları hissedilen savaşın sona erdirilmesi için diplomatik düzeydeki temaslarını sürdürürken, "açık kapı" politikasıyla kucak açtığı sığınmacıların ekonomik ve toplumsal hayata intibakları açısından çok katmanlı entegrasyon stratejisini de uygulamaya devam ediyor.

Resmi rakamlara göre yaklaşık 2.8 milyon Suriyeli sığınmacıya ev sahipliği yapan Türkiye’nin uyguladığı entegrasyon politikalarının odağında ise savaşın, mülteciler açısından "kayıp bir nesle" yol açmasını önlemeyi hedefleyen eğitim projeleri yer alıyor.

Krizin son beş yıl zarfında öngörülemeyen boyutlar kazanarak genişlemesine paralel olarak Türkiye'nin hayata geçirdiği eğitim programları da istikrarın sağlanmasının ardından ülkelerine dönmeleri beklenen sığınmacılara yönelik Suriye müfredatına bağlı, Arapça eğitim veren ve anaokulundan lise sona kadar eğitim sunan "Geçici Eğitim Merkezleri" ile daha uzun vadeli bir gelecek perspektifi sunacak nitelikte, devlet okullarında, Türkiye müfredatında ve Türkçe eğitim verilmesini esas alan iki model ekseninde şekillendi.

TÜRKİYE'DEKİ SURİYELİ ÇOCUKLAR
Göç İdaresi Genel Müdürlüğü'nün (GİGM) 31 Mart 2016 tarihli verilerine göre ülkede halihazırda 2 milyon 749 bin Suriyeli bulunuyor. Bunların 271 bini AFAD tarafından 10 ilde kurulan 26 barınma merkezinde, 2 milyon 478 bin kişilik diğer kesim ise kampların dışında yaşıyor.

Türkiye’de 0-18 yaş aralığındaki Suriyeli çocuk sayısı ise 1 milyon 394 bin. Bu rakam, Türkiye’de yaşayan toplam Suriyeli nüfusun yarısından fazlasına tekabül ediyor. Çocukların yaş gruplarına göre dağılımında, Suriyeli çocukların yüzde 73’ü, okul öncesi de dahil edilirse 5-18 yaş aralığında, yani temel eğitim çağında. Bir başka ifade ile bu rakam, eğitime ihtiyacı olan büyük bir Suriyeli çocuk nüfusunun varlığını ortaya koyuyor. Bu çocukların yüzde 27’sinin 0-4 yaş aralığında, yani Türkiye’de doğmuş ve eğitim çağına yaklaşmakta olan ciddi bir kesimi oluşturması, Suriyeli çocukların eğitimlerine yönelik atılan her adımın uzun vadeli planlamaları gerektirdiğinin işareti.

KRİZİN UZAMASI YENİ GÖÇ DALGALARINI TETİKLEDİ
Türkiye'nin, şiddetlenen çatışmalardan kaçarak 2012'den itibaren ülkeye gelen Suriyeli sığınmacılara yönelik politikaları, diğer alanlarda olduğu gibi eğitim alanında da daha çok Suriyelilerin kısa süre içerisinde ülkelerine geri dönecekleri varsayımına göre biçimlendirildi. Ancak Suriye'deki krizin, uluslararası toplumun çözüm arayışlarında kararlı bir tavır alamaması, dış güçlerin müdahalesi ve diğer faktörlerin etkisiyle giderek uzaması ve bölgenin tamamında dengeleri sarsacak kadar derinleşmesi, doğal olarak çatışmalara bağlı göç hareketlerinin de İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana tanık olunmayan ölçeklere ulaşmasına yol açtı.

Krizin ilk aşamalarında Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), daha çok kamplarda iskan edilen Suriyeli çocuklara yönelik eğitim programları uyguladı. Kamp dışındaki Suriyeli çocukların eğitimleri ise daha çok STK’lar aracılığı ile yürütüldü ve böylelikle sivil toplum kuruluşları bilhassa eğitime yönelik boşluğu doldurmada oldukça önemli rol üstlendi. Sadece dil kursları, din eğitimi, mesleki eğitim gibi yaygın eğitim bağlamında değil bizzat Suriyeli çocukların yarıda kalan akademik eğitimlerinin telafisi için de önemli çalışmalar gerçekleştirildi.

MEB'DEN İKİ EĞİTİM MODELİ
Ülkedeki Suriyelilerin sayısının 2 milyona yaklaştığı 2014 yılına gelindiğinde ise Türkiye Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu (YUKK) çıkarıldı ve bu kanun çerçevesinde Türkiye’deki Suriyelilere "geçici koruma statüsü" verildi. Bu sayede Türkiye’deki Suriyeliler yardım temelli değil hak temelli sağlık, eğitim ve sosyal yardım hizmetlerine erişim imkanı elde ettiler.

MEB bu çerçevede Eylül 2014’te Türkiye’deki Suriyeli çocuklara sunmuş olduğu eğitim hizmetlerinin kapsamını daha da genişleten bir genelge çıkardı. Böylece geçici koruma statüsündeki Suriyeli çocuklar kendi dillerinde ve kendi müfredatlarında gördükleri eğitimin yanı sıra Türk vatandaşı akranları ile birlikte devlet okullarında okuma imkanı elde ettiler. Gelinen aşamada MEB, Suriyeli çocukların eğitimlerine yönelik iki önemli model sunuyor. Bunlardan ilki, acil eylem planı dahilinde tasarlanan, hem kamp içinde hem kamp dışında faaliyet gösteren, Suriye müfredatına bağlı, Arapça eğitim veren anaokulundan lise sona kadar eğitim sunan "Geçici Eğitim Merkezleri".

Bu merkezlerde Suriyeli çocuklara Türkçe dil eğitimi de veriliyor. MEB verilerine göre şu anda GEM’lerde 852 Türk vatandaşı ve 9 bin 509 Suriyeli öğretmen olmak üzere toplam 10 bin 361 öğretmen Suriyeli çocukların eğitimi için görev alıyor. GEM’ler, özellikle kısa süreli göç hareketlerinde çocukların eğitim dışı kalmamaları için uygulanabilecek Türkiye’nin dünyaya sunmuş olduğu örnek bir model. Nitekim daha önce yaşanan büyük kitlesel göçlere bakıldığında, ülkelerin kendisine sığınanlara karşı, sığınmacıların dillerinde ve müfredatlarında eğitim vermesi gibi bir devlet politikasının çok nadir uygulandığı görülüyor.

İkinci model olarak MEB, Suriyeli çocukların Türkiye toplumuna ve eğitim sistemine adaptasyonları için devlet okullarında, Türkiye müfredatında ve Türkçe eğitim almalarını da sağlıyor. Ancak devlet okullarında Suriyeli çocuklar için dil engeli ve buna bağlı okula ve eğitim sürecine uyumları önemli bir sorun olduğu için MEB, önümüzdeki dönemde okul öncesi ve birinci sınıfları hem dil öğrenimi hem de eğitim sistemine daha kolay uyum sağlamaları açısından kayıtlarınıd evlet okullarına almayı planlıyor. Bu oldukça önemli ancak özellikle ara sınıf öğrencileri için geçici eğitim merkezleri halen önemli bir eğitim aracı olmaya devam edecek gibi görünüyor.

SURİYELİ ÇOCUKLARIN OKULLARA ERİŞİMİ
Suriyeli çocukların hem devlet okullarına hem de GEM’lere erişim durumuna bakıldığında MEB verilerine göre, 75 bin Suriyeli çocuk devlet okullarında Türk vatandaşı akranları ile birlikte, 250 bin çocuk ise GEM’lerde olmak üzere 325 bin Suriyeli çocuk Türkiye’de eğitim görmeye devam ediyor. Kamp içindeki çocukların yüzde 90’ı eğitime erişirken, kamp dışındaki çocukların yalnızca yüzde 26’sı eğitime erişebiliyor. Bir başka ifade ile kamp dışında eğitime erişememiş 667 bin okul çağında Suriyeli çocuk bulunuyor.

Okullara erişimin önündeki en büyük engel ailelerin sosyo-ekonomik durumlarının oldukça düşük olması. Özellikle ailelerin ulaşıma kaynak ayıracak durumda olmaması çocukların eğitim dışı kalmasına sebep oluyor.

Çalıştırıldığı için eğitim dışı kalan çocuklar, çocuk işçiliği, çocuk istismarı ve dilencilik, erken evlilikler gibi sorunlar da karşı karşıya olunan zorluklar. Ayrıca eğitim dışı kalmış her çocuğun "suça ve suça yönelten her türlü örgüte katılma" riski taşıdığı dikkate alındığında uygulanacak politikaların bilhassa kamp dışındaki çocukların eğitime erişebilecekleri şekilde tasarlanması atılacak en önemli adımlardan biri.

[Anadolu Ajansı, 8 Nisan 2016].