Tarihinde ilk defa negatif fiyatı gören Teksas Tipi Ham Petrol (Wti), enerji piyasalarındaki krizin ne kadar ileri boyutlara ulaştığını gözler önüne sermektedir. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının dünya genelinde yaygınlaşmasıyla birlikte petrol tüketiminin yüzde 30 gibi yüksek oranda gerilemesi bu durumun en önemli nedeni olarak gösterilmektedir. OPEC+ üyelerinin günlük yaklaşık 10 milyon varillik bir kesinti kararı bile petrol fiyatlarının hızlı bir şekilde düşmesine engel olamadı. Lojistik ve sanayide önemli bir yeri olan petrol tüketiminin büyük bir düşüş göstermesi pandeminin dünya ekonomilerini derin bir şekilde etkilendiğinin habercisi olarak yorumlanabilir.
Dünya ekonomilerinin belli bir süre pandemi etkisi altında kalacağı yorumları petrol tüketiminin uzun süre eski haline dönmeyeceği öngörüsünü desteklemektedir. Bu durumdan en fazla olumsuz etkilenecek ülkeler hiç şüphesiz ihracat gelirlerinin büyük bir bölümünü enerjiden elde eden Suudi Arabistan, Rusya, Irak, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) gibi ülkeler olacaktır. Diğer taraftan enerji fiyatlarındaki düşüş Çin, Hindistan, Japonya gibi enerji ithalatı yapan ülkelerin enerjiye ödeyecekleri paranın azalması anlamına gelmektedir. Fakat ekonomideki üretim miktarlarının düşmesi ile birlikte dünyada mal ve hizmet satışlarının azalması birçok ülkeyi olumsuz etkileyecek niteliktedir. Özellikle 2020 yılına ait küresel büyüme tahminleri aşağı yönde revize edilmesi enerji sektöründe ortaya çıkan talep zayıflığının en az 2020 yılının sonuna kadar devam edeceği sinyalini vermektedir.
Türkiye'ye yansımaları
Petrol fiyatlarındaki düşüşün Türkiye ekonomisine hem olumlu hem de olumsuz etkileri olacağı öngörülmektedir. Talep yetersizliğinden dolayı petrol, doğal gaz ve kömür fiyatlarının uluslararası piyasalardaki düşüşü ile birlikte Türkiye'nin enerji ithalatına ödediği para da doğal olarak azalacaktır. Bu durum ülke genelinde akaryakıt fiyatlarının düşmesine özellikle doğal gaz ve kömüre bağlı elektrik üretiminde maliyetlerin azalmasına neden olacaktır. Aynı şekilde petrol piyasalarındaki her 5 dolarlık düşüş Türkiye'nin ham petrol ithalatına ödediği miktarın yaklaşık bir milyar dolar azalması anlamına gelmektedir. Bu durumda 2019 yılında ithalata ödenen 210 milyar doların 41 milyar dolarını oluşturan enerji kaleminin bu yıl daha düşük seviyede kalması öngörülmektedir. Sonuç olarak Türkiye'nin ithalatının beşte birini oluşturan enerji maliyeti daha fazla azalarak enflasyon ve cari dengeye olumlu katkı sunacaktır. Böylece enerji fiyatlarının Türkiye ekonomisi üzerindeki baskısı da hafifleyecektir.
Ancak enerji fiyatlarındaki düşüş aslında dünyadaki ekonomik faaliyetlerin azalması anlamına geldiği için Türkiye ekonomisi dolaylı olarak olumsuz etkilenebilir. 2019 yılında 180 milyar dolardan fazla ihracat gerçekleştiren Türkiye, pandeminin yaygınlaşmasıyla ürettiği mal ve hizmetin ihracatında zorlanabilir. Çünkü Türkiye'nin en büyük ihracat pazarlarından olan Almanya ve İngiltere gibi ülkeler koronavirüs pandemisi altında zor günler geçiyor ve bu durumun ne kadar süreceği belirsizliğini koruyor. Yine bütçe gelirlerinin büyük bir bölümü enerji ihracatına bağlı olan Irak, Katar, Rusya gibi ülkelere Türkiye'nin yapacağı ihracat miktarı düşebilir.
Daha az ekonomik faaliyetin enerji tüketimini düşürmesi Türkiye'deki elektrik üretimi yapan şirketlerine de olumsuz yansıyacaktır. Çünkü elektrik üretimi düşeceği için üretim maliyetleri düşük olan şirketler avantaj elde ederken borçluluk oranı yüksek ve rekabet kabiliyeti düşük olan şirketler bu ortamdan olumsuz etkilenecektir. Ayrıca enerji fiyatlarının düşük olması Türkiye'nin önemli hamleler yaptığı yenilenebilir enerji sektöründeki yatırımları da sekteye uğratabilir. Ancak Türkiye bir yandan koronavirüs pandemisini kontrol altına almak için önemli adımlar atarken diğer taraftan pandemi sonrası ekonominin hızlı toparlanması için enerji firmaları da dâhil olmak üzere piyasaları rahatlatmaya yönelik tedbirler almaya devam ediyor.
[Sabah, 25 Nisan 2020].