Perspektif: Artan Enerji Fiyatlarının Kıskacında Küresel Enflasyon

Enerji fiyatları ile enflasyon arasında nasıl bir ilişki vardır? Artan fiyatların küresel ekonomiye yansımaları nelerdir? Ülkeler fiyat artışlarına karşı hangi önlemleri almaktadır? Kısa ve uzun vadeli fiyat beklentileri nelerdir?

Devamı
Perspektif Artan Enerji Fiyatlarının Kıskacında Küresel Enflasyon
Küresel Enerji Piyasalarında Güncel Trendler ve Nihai Tüketiciye Yansımaları

Küresel Enerji Piyasalarında Güncel Trendler ve Nihai Tüketiciye Yansımaları

Artan maliyetler uygulanan sübvansiyonlara rağmen ekonomik denge üzerinde fiyatların artırılması yönünde baskıya neden oluyor.

Devamı

Son bir yılda dünya genelinde kahve yüzde 79, pamuk yüzde 65, şeker yüzde 46, buğday yüzde 43, mısır yüzde 42, arpa yüzde 35, tahıl yüzde 31, et yüzde 22 ve süt yüzde 13 artış göstererek global enflasyonu ciddi oranda etkiledi. Yaşanılan çip krizi ise araç fiyatlarını yukarıya taşıdı. Farklı sektörlerde birleşen belirsizlik, arz sorunu ve güvensizlik küresel enflasyonun temel bileşenleri olarak ortaya çıkıyor. Az gelişmiş ülkelerde aşırı yoksulluk seviyesinin altına düşen milyonların küresel enflasyondan ciddi oranda etkilenmesi kaçınılmaz. Temel yaşam ürünlerine ulaşımın daha da zorlaşması küresel salgının etkilerini daha uzun yıllara yayabilir. Sonuç itibariyle 2008 finans krizinin etkileriyle kıyaslanabilecek bir süreçten geçen küresel ekonomi enflasyon sorunuyla karşı karşıya. Ancak hükümetler pandemi koşulları ve iklim krizi nedeniyle gerekli önlemleri zamanında alamayabilir. Bu sürecin etkilerinin azaltılması için üretimde istikrarın sağlanması, karbon salınımının kademeli olarak azaltılması ve tedarikteki sorunların kısa, orta ve uzun vadeli önlemlerle çözülmesi gerekiyor.

Salgının ardından küresel ekonomi toparlandı. Ancak enflasyondaki artışlar, ekonomik toparlanmayı ‘eşitsiz’ bir hale bürüyor. Satın alma gücündeki gerilemeyi telafi etmek için enflasyonun geçici, ücret artışlarının kalıcı olması sağlanmalı

Enerji fiyatları neden artıyor? Artan fiyatlar enerji ithal ve ihraç eden ülkeleri nasıl etkiliyor? Artan fiyatlar karşısında yapılabilecekler ve piyasalardaki beklentiler nelerdir?

Hidroelektrik santrallerinin yeterince elektrik üretmemesi ve ticaretin hızlı toparlanması enerji talebini artırdı. Avrupa’daki gaz üretim tesislerinin bakımlarının aksaması da arzı olumsuz etkiledi. Küresel ekonomide enerji krizi yaşanıyor

Enflasyonun Yapısal Tarafı

Enflasyona sadece parasal bir mesele olarak bakmanın, hedefi tutturmada başarı sağlamadığını son 10 yılda defalarca gördük. İklim değişikliği, enflasyon için tehdit oluştururken, kuraklık gıda enflasyonunu küresel ölçekte artırıyor

Devamı
Enflasyonun Yapısal Tarafı
Yenilenebilir Enerji Yılı

Yenilenebilir Enerji Yılı

Türkiye yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik enerjisi kurulu gücünü artırmak adına 15 yıldan uzun bir süredir yoğun şekilde çalışıyor. 2021 yılı Türkiye enerji tarihi açısından önemli gelişmelere sahne oluyor

Devamı

Bu hafta büyüme verisi iyi, enflasyon rakamları kötü geldi. Yılı pozitif bir büyüme rakamıyla kapatmamız kuvvetle muhtemel. Enflasyon ise 2021 ikinci çeyrekten itibaren düşer

Uluslararası piyasalarda enerji fiyatlarının yükselmesi enerji ithalatı yapan Türkiye gibi ülkelere yüksek oranda ithalat yükü getirmektedir. Bu sebeple Türkiye'nin kendi öz kaynaklarından temin edeceği enerji ekonominin güçlenmesini sağlarken uluslararası piyasalardaki olumsuzlukların da Türkiye'yi etkileme olasılığını düşürecektir.

Bugüne kadar kendi gemileriyle 9 derin deniz sondajı yapan TPAO son sondajında önemli bir rezerv buldu. Uzun soluklu olan arama ve sondaj faaliyetlerinin başında mutlu sona ulaşması, uluslararası platformlarda Türkiye’nin etkinliğini artıracaktır.

Karadeniz’de keşfedilen doğalgaz rezervi yalnızca ekonomik boyutuyla değil, stratejik açıdan da epey önemli ve Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda uluslararası siyasette alacağı konum açısından da tarihi bir dönüm noktası olduğuna işaret ediyor.

Tüketicilerin akaryakıt ve doğalgaz harcamalarının azalması anlamına gelen tarihi keşfin Türkiye'nin teknolojik hamlelerine önemli bir ivme kazandıracağı anlaşılmaktadır. Bu hamleleri destekleyen ve hızlandıran en önemli etkinin de enerji olacağı aşikârdır. Aslında bu dönüşüm her kesimden insanın hayalini kurduğu bir devrin de başladığını göstermektedir. Bu hayal kendi teknolojisini üretmeye başlayan Türkiye'nin enerjide de bağımsız olma yolunda ilerlemesi olarak tanımlanmaktadır.

Doğu Akdeniz’de yaşanan son Navtex gerginliğinin sebebi nedir? Yunanistan’ın deniz yetki alanları ve arama-tarama faaliyetleriyle ilgili iddiaları nelerdir? Türkiye’nin bu iddialara yönelik tutumu nedir? İddialara karşı atılan adımlar nelerdir? Sorun, uluslararası hukuk açısından nasıl değerlendirilmektedir? AB’nin söz konusu gelişmelere yönelik tutumu nasıldır?

Enerji kaynakları bakımından 'kendi kendine yeterli olmanın' ne çıktığı Kovid-19 salgını döneminde, Türkiye'nin petrol ve gaz arama çalışmaları daha kritik bir hale geldi.

Bu raporda koronavirüs salgını nedeniyle yaşanan ekonomik krizin dünya enerji piyasasına etkileri incelenmektedir. Bu çerçevede kriz nedeniyle enerji talep, arz ve fiyatlarında yaşanan gelişmelerin enerji ihracatçısı ve ithalatçısı ülkelere ekonomik etkileri ele alınmaktadır. Bu kapsamda gerek yılın başından günümüze kadar yaşanan gelişmeler gerekse ilgili uluslararası kuruluşların yıl sonu için öngörüleri analiz edilmektedir. Ayrıca raporun son bölümünde krizin Türkiye’ye etkileri ve Ankara’nın bu etkileri azaltmak için izlediği politikalar irdelenmektedir.

Tarihinde ilk defa negatif fiyatı gören Teksas Tipi Ham Petrol (Wti), enerji piyasalarındaki krizin ne kadar ileri boyutlara ulaştığını gözler önüne sermektedir. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının dünya genelinde yaygınlaşmasıyla birlikte petrol tüketiminin yüzde 30 gibi yüksek oranda gerilemesi bu durumun en önemli nedeni olarak gösterilmektedir.

Kovid-19 pandemisinin enerji sektörü ve ekonomiler üzerinde 2008 krizinden çok daha fazla tahribat yapacağı tahmin ediliyor. Petrol fiyatlarındaki tarihi düşüş, ekonomileri enerji ihracatına bağlı ülkeler için kara günlerin habercisi niteliğinde.

Koronavirüs salgını da tıpkı tarihteki birçok dönüm noktası gibi muhtemeldir ki yalnızca var olan süreçleri hızlandıracak ve zaten yaşanmakta olan teknolojik, sosyolojik ve politik gelişmelerin daha hızlı yerleşmesine neden olacaktır.

2019 yılının son günlerinde ortaya çıkan yeni salgın hastalık, gıda güvenliğini her açıdan tehdit eden bir konumda. Ölümcül virüs kısa sürede küresel tedarik zincirini parçalayabilecek hale geldi.

Küresel petrol piyasaları tarihi bir dönemden geçiyor. Aralık 2019’da Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve hızla dünyanın birçok ülkesine yayılan koronavirüsün etkisiyle azalan petrol talebi petrol üreticileri arasındaki fiyat savaşının fitilini ateşledi.