26 Şubat 2016 Cuma günü İran’da, ülkeyi önümüzdeki dönemde büyük oranda etkileyebilecek iki önemli seçim gerçekleşecektir. Bu seçimlerden biri dini lideri belirleme görevini üstlenmiş olan Uzmanlar Konseyini, diğeri de onuncu dönem parlamento üyelerini belirleyecek milletvekili seçimleridir. Her iki seçim ilk kez aynı zamanda yapılacaktır. Her iki seçim de İran’ı nasıl bir geleceğin beklediği ve dünyanın nasıl bir İran ile karşı karşıya kalacağı sorularına cevap verme potansiyelinden dolayı dikkatle takip edilmeyi hak etmektedir. Son cumhurbaşkanlığı seçimini kazanan isim olan Hasan Ruhani’nin bugüne kadar gösterdiği performansın da bir anlamda halkın takdirine sunulacak olması seçimlerin bir başka önemli özelliğidir.
Ruhani başa geldiği andan itibaren dış politikada, özellikle de nükleer enerji konusunda Batı ile diplomatik çözüm arayışına girdi ve bu yaklaşım bir anlaşma ile neticelendi. Anlaşma neticesinde İran’a uygulanan ambargoların kaldırılmasının olumlu ekonomik sonuçlarından dolayı Ruhani taraftarlarının eli güçlenmiştir. Her ne kadar anlaşma üzerinden çok zaman geçmemiş ve anlaşmanın olumlu sonuçları somut olarak görülmemiş olsa da bu ihtimalin belirmiş olması bile Ruhani açısından önemli bir avantajdır.
Öte yandan Ruhani’nin iç politika, özellikle de sosyal ve siyasal haklar konusundaki vaatlerini gerçekleştirmekte görünür bir başarı elde edememiş olması ise Ruhani taraftarları açısından olumsuz bir durumdur. Özellikle 2009 seçimleri sonrasında ev hapsine alınan Yeşil Hareket liderlerinin durumunda herhangi bir iyileşme gerçekleşmemiş olması bu konuda Ruhani’ye güvenen kesimlerde hayal kırıklığına yol açmış görünmektedir. Bütün bunlarla birlikte Anayasayı Koruyucular Konseyi’nin birçok reformcu ismin adaylığını reddetmiş olması da bu seçimlerin sonucunu doğrudan etkileyecektir.
.