3. Dünya Savaşı ve Nükleer Tehditler

Büyük güç rekabetinin artık yeni bir aşamasında olduğumuz net.

Devamı
3 Dünya Savaşı ve Nükleer Tehditler
Küresel Ekonomi-Politikte Türkiye

Küresel Ekonomi-Politikte Türkiye

Türkiye'de beklentilerin hızla değişmesi, kurun ve enflasyonun yükselmesi, sadece iç faktörler kaynaklı da değil. Merkez bankalarının şahin duruşlarının öne çıktığı yeni bir dönemdeyiz. Enerji ve gıda başta olmak üzere emtia piyasalarındaki fiyat hareketleri ile birlikte, başta ABD olmak üzere, Avro Birliği ve İngiltere'deki faiz artışları da baskı oluşturuyor.

Devamı

Batı demokrasilerinde liderlik açığı tartışmasının giderek yükseldiği bir dönemde, 20 yıldır 15 seçimi arka arkaya kazanan Recep Tayyip Erdoğan'ın sadece Türkiye'de değil tüm dünyada küresel bir lider olduğu, yaşanan her krizde yeniden tescilleniyor.

Alınan kararların tamamı AB'nin doğal gaz talebinin azaltılması ve depoların en az yüzde 80 doluluk oranıyla kışa giriş yapabilmesi içindir. Ancak kış mevsiminin beklenenden sert ve uzun geçmesi halinde yalnızca geçici bir süreliğine çözüm sunacak depoların da yeterli olmayacağı açıktır. Bu sebeple ilerleyen günlerde AB genelinde önlemlerin artırılması beklenmektedir.

ABD ve AB başta olmak üzere birçok aktörü etkisi altına alan ekonomik resesyon istihdam piyasası üzerinde tehdit oluşturuyor. Enflasyon henüz kontrol altına alınamazken ekonomik büyümenin negatife dönmesi çift taraflı bir krize ülkeleri maruz bırakabilir.

İhracat rekorlar kırarken; ithalat da artıyor. Enerji burada temel risk faktörü. Kur kaynaklı ithalat fatura artışı da diğer bir faktör. Dış ticaret açığı, 2022'de 110 milyar doları buldu. Yeni yılda, ithalat, cari açık ve enerji açığının azaltılmasına daha fazla odaklanmak gerekiyor.

Ekonomik Bağımsızlığın Yolu

Deprem sonrası hızlı bir toparlanma ve yeniden canlanma telaşı devam ediyor. Ayrıca, finansal değişkenlerdeki dalgalanmalara rağmen, Türkiye'nin reel ekonomik aktivitesi ağırlıklı olarak pozitif seyrediyor. Türk şirketleri büyümeye devam ediyor. Büyük enflasyon ve kur dalgalanmalarına rağmen ekonomi 2021'de %11,4 ve 2022'de de %5,6'lık bir büyüme kaydetti.

Devamı
Ekonomik Bağımsızlığın Yolu
İkinci Rusya-Afrika Zirvesinin Afrika ya Yansımaları

İkinci Rusya-Afrika Zirvesinin Afrika’ya Yansımaları

27-28 Temmuz arasında St. Petersburg’da düzenlenen Rusya-Afrika Ekonomik ve İnsani Forumu’nun ikinci zirvesi 54 Afrika ülkesinden 50’sinin katılım gösterdiği ve bu ülkelerden 17’sinin devlet başkanının direkt olarak zirvede yer aldığı görülmektedir. Rusya’nın bu zirvedeki amacına bakıldığında, Afrika ülkeleri ile arasındaki iş birliğini geliştirmek ve barış, kalkınma ve güvenlik gibi alanlarda ortak adımlar atmak için bir platform oluşturmak istediği anlaşılmaktadır. İlk kez 2019’da gerçekleştirilen zirvede Rusya, 43 Afrika ülkesi ile bir araya gelirken önemli konular ele alınmıştır. Zirvenin ikinci kez düzenlenmesiyle birlikte 2026’ya kadar öncelikli iş birliği alanlarına ilişkin bir eylem planının kabul edilmesi hedeflenmektedir. Ayrıca terörizmle mücadele, uluslararası bilgi güvenliği ve dış uzayda silahların kullanımı gibi siyasi konuları kapsayan bir deklarasyonun imzalanması da beklentiler arasında yer almaktadır.

Devamı

2023 yılı dünya tarihindeki en sıcak yıl olarak kayıtlara geçerken yapılan son çalışmalar küresel ısınmanın giderek arttığını ve yine küresel ortalama yüzey sıcaklığındaki artışın 1,3-1,4 santigrat dereceye ulaştığını göstermektedir. Çok sayıda ülke aşırı sıcaklar, sel felaketleri, kuraklık, orman yangınları ve benzeri olumsuzluklarla karşı karşıya kalırken iklim değişikliği her geçen gün dünya genelinde etkilerini daha fazla hissettirirken iklim değişikliği ile mücadele konusu hala tartışmalı bir meseledir.

Türkiye-İran ilişkilerinde geleneksel rekabet ve iş birliği dengesinin belirleyiciliğini sürdürdüğü ancak bölgesel çatışma dinamiklerinin alevlendiği bir dönemde İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin yaklaşık bir yıldır defalarca ertelenen ziyareti nihayet 24 Ocak'ta gerçekleşti. Ziyarete son derece olumlu bir atmosfer damgasını vurdu. Tarafların karşılıklı açıklamaları, ekonomi başta olmak üzere muhtelif alanlarda ilişkileri ilerletmek istediklerini gösteriyor. İletişim, güvenlik, enerji, sanayi, ticaret, ulaştırma, kültür gibi alanlarda imzalanan 10 adet anlaşmayla iş birliğinin yol haritası çizildi. Ortadoğu'nun kadim devlet geleneğine sahip bu iki ülkesinin bölgede istikrar, güvenlik ve ekonomik refahı artırma doğrultusunda iş birliklerini geliştirme adımları atmaları, şüphesiz ki bölgeyi dışarıdan dizayn etmeye çalışan aktörlere verilen etkili bir cevaptır.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 89. sayısı raflarda yerini aldı.

G7 ülkelerinin iklim, enerji ve çevreden sorumlu bakanları İtalya'nın dönem başkanlığında 29-30 Nisan tarihlerinde Torino'da bir araya geldi. Zirve, G20 toplantılarının ve her yıl düzenlenen Taraflar Konferansı'nın (Conference of the Parties, kısaca COP) gündemlerini ve dolayısıyla sonuç bildirilerini etkilemesi açısından oldukça önemli. Toplantı sonunda yayınlanan bildiride öne çıkan çok sayıda bulunurken devam etmekte olan Rusya-Ukrayna Savaşı'nda enerji altyapılarının hedef alınmasının kınandığı, Ukrayna'nın yeniden inşası için destek verilmeye devam edileceği ve Gazze'de artan yıkım ve insanlık krizinden duyulan endişe de ifade edildi.

Nükleer enerji Türkiye’nin yarım asrı aşkın bir süredir enerji tüketiminde yer vermeye çalıştığı bir enerji kaynağıdır. 1956 yılında Atom Enerjisi Komisyonu’nun kurulması ile kurumsal bir kimlik kazanan nükleer enerji konusundaki girişimler, 1957 yılında Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’na kurucu üye olunmasıyla uluslararası ölçeğe taşınmıştır.

Türk Dış Politikasının Yüzyılı Konferansı SETA Vakfı'nda yapıldı. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın ve SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran’ın açılış ve takdim konuşmalarını yaptığı konferansa birçok akademisyen katılımcı olarak yer aldı.

Erdoğan'ın Avaza ziyareti dönüşü Suriye-Türkiye-Rusya olarak üçlü adım atılmasından bahsetmesi önemliydi. İstihbarat, savunma ve dışişleri bakanlarının ardından liderlerin bir araya gelmesi teklifini Putin'e ilettiğini söyleyen Erdoğan, Suriye'de yeni bir masanın kurulmasına işaret ediyor.

2021’de kıta genelinde 30 milyon olan enerji yoksulluğu altında yaşayan kişi sayısının 80 milyonu aşacağına kesin gözüyle bakılıyor.

Fiyat artışlarının zaman içinde bir ücret-fiyat sarmalına dönüşmemesi önemlidir. Enflasyon özellikle de yerleşik hale gelmemelidir. Bu da topyekûn bir mücadele ile mümkündür.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2017 yılından bu yana ilk defa gerçekleştirdiği Suudi Arabistan ziyareti sonrasında iki ülke ilişkilerinde yeni bir sayfa açılmış oldu. Suudi Arabistan'ın bölgesel ağırlığı ve önemi dikkate alındığında, atılan bu somut adım, Türkiye'nin bölgesel normalleşme stratejisinin en önemli halkalarından biri olacaktır. Türkiye-Suudi yakınlaşmasının bir taraftan diğer Arap devletleriyle ilişkilerin iyileştirilmesine katkıda bulunması; diğer taraftan da Yunanistan ve YPG gibi Türkiye karşıtı bölgesel aktörlere olan desteği sona erdirmesi beklenmektedir.

Bu analiz Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle ABD, AB ve müttefikleri başta olmak üzere bazı aktörler tarafından Rusya’ya uygulanan yaptırımları ve bunların enerji güvenliğine etkilerini incelemektedir.

Türkiye enerji alanında hem bölgesinde hem de dünyada adından söz ettirmeyi sürdürecektir. Bu bağlamda alanında uzman yazarlar tarafından hazırlanan Türkiye’nin Enerjisi: Politikalar ve Stratejiler kitabı Türkiye’nin enerji ajandasını değerlendirmek için bir başvuru kaynağı olma niteliği taşımaktadır

Türkiye'nin bugün karşılaştığı nerdeyse tüm sorunların temelinde, son 1-2 yüzyıldır dış ülkelere karşı verdiği bu finansman, cari açık sorunu yatar. İhracatın rekabet gücünün, teşvikler, katma değeri yüksek üretime odaklanma ve Ar-Ge harcamaları ile artırılması ve cari açığın düşürülmesi sürecinin de yeşil dönüşüme uygun olarak sürdürülmesinde fayda var.