SETA > Yorum |
Geçiş Sürecinin Yönetimi

Geçiş Sürecinin Yönetimi

Cumhurbaşkanlığı sistemine tam geçişte en önemli husus, bu iki yıllık geçiş sürecinin yönetilmesidir. Devletin yeniden yapılandırılmasını gerektiren bu geçiş sürecinde muhtemel sorun alanları hesaba katılarak yol haritası oluşturulmalıdır.

Yüksek Seçim Kurulu’nun resmî sonuçları açıklamasının ardından Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçiş süreci başlamış olacak.

Yeni hükûmet sistemine, bir kaç husus hariç, tam olarak 3 Kasım 2019’da yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Meclis seçimlerinin ardından geçilecek. 2019’a kadar olan iki yıllık süreç ise uyum yasalarının çıkarılması için bir hazırlık dönemini içermekte.

Referandum sonuçlarının Resmî Gazete’de yayınlanması ile birlikte yürürlüğe birkaç değişiklik girecek.

Bunlardan ilki, cumhurbaşkanının siyasi parti üyesi olma yasağını ortadan kaldıran düzenlemedir. Bu bağlamda, üye olmasının önündeki engel kalktığı için, Cumhurbaşkanı Erdoğan, isterse hemen AK Parti’ye üye olabilir. Ardından da AK Parti genel başkanlığını üstlenebilir.

Diğer yürürlüğe girecek önemli değişiklikler ise daha çok yargıyı ilgilendirmekte. Hâkimler ve Savcılar Kurulu üyeliği seçimleri 30 gün içinde yapılacak. Kurulun üye sayısı 23’ten 13’e inecek ve Kurul 2 daire şeklinde çalışacak. Cumhurbaşkanı Kurul’a 4, Meclis ise 7 üye seçecek ve üyelerin görev süreleri 4 yıl olacak. Adalet Bakanı ve müsteşar kurulun doğal üyesi olarak görev yapmaya devam edecek. Ayrıca yargının bağımsızlığına ek olarak getirilen “tarafsızlığı” hükmü de hemen yürürlüğe girecek. Ayrıca askerî yargı dört ay içerisinde kaldırılacak.

Anayasa Mahkemesi ile ilgili düzenlemede de 2019 şartı geçerli değil. Mahkemenin 2 askerî üyesinin görevine son verilecek ve üye sayısı 17’den 15’e indirilecek. Ancak, mevcut iki üyenin görev süreleri doluncaya kadar mevcut görevlerine devam edecekler.

***

Cumhurbaşkanlığı sistemine tam geçişte en önemli husus, bu iki yıllık geçiş sürecinin yönetilmesidir. Devletin yeniden yapılandırılmasını gerektiren bu geçiş sürecinde muhtemel sorun alanları hesaba katılarak yol haritası oluşturulmalıdır.

Geçiş sürecinde, Meclisin çalıştırılarak uyum yasalarının çıkarılması meselenin sadece bir yönüdür.

Bu uyum yasalarının hazırlanma süreci ve adaptasyon döneminde oluşacak direnç alanları hesaba katılmalıdır.

Geçiş süreci, yönetim sisteminin yeniden örgütlenmesini gerektirdiği için mevcut sistem içinde bu dönüşümü engellemeye çalışan, aktörler ve yapılar olacaktır.

Referandumda kabul edilen Anayasal değişiklikler sadece genel çerçeveyi oluşturmaktadır. Dolayısıyla parlamenter bir yönetim yapısına göre örgütlenmiş kamu yönetiminin yeniden yapılandırılması gerekmektedir.

Yeni sistemde başbakanlık kalkacağı için başbakanlık teşkilatı, cumhurbaşkanlığı sistemine göre dizayn edilmelidir.

Cumhurbaşkanlığı yürütme teşkilatı “başkanlı” bir örgütlenme modeline göre yeniden oluşturulması gerekmekte. Bakanlar kurulu ve bakanlıkların yeniden yapılandırılmasından yanında; bakanlık düzeyinde olmayan başbakanlığa “bağlı”, “ilişkili”, “ilgili”, “denetleyici” ve “düzenleyici” vb. tüm kurumlar devletin yönetim şemasında yeniden konumlandırılmalıdır.

 

****

Uyum yasalarının hazırlanmasında ve geçiş sürecinin yönetiminde dikkat edilmesi gereken hususlar vardır.

1- Öncelikle ortaya çıkabilecek hukuki ve teknik sorunlar en baştan öngörülmelidir.

2- Sistem yapılandırılırken doğum kusurlarını anında tespit edecek mekanizmalar geliştirilmelidir.

3- Sistemin dizaynından sorumlu olan karar alıcılar, kendilerinin yanlış yönlendirilmesine karşı bilgi kaynaklarını çeşitlendirmelidir.

4- Yeni dönemde konumları ve iş tutma tarzları değişeceği için bürokrasi sınıfı direnç gösterecektir.

5- Çıkar alanları zedeleneceğinden sistemin etkin bir şekilde kurulmasını önlemek için uyum yasalarının hazırlanma sürecinde bürokrasinin maniple edici davranış kodlarına dikkat edilmelidir.

6- Ayrıca geçiş sürecinde, yeni sistemin işleyişi ile ilgili öğrenme sürecine ihtiyaç duyulacaktır. Yeni sistemin uygulayıcıları çoğu zaman öğrenme süreçlerinde gönülsüz davranabilecekler ve sistemin işleyişini bilinçli olarak yavaşlatabileceklerdir.

7- Bu açılardan bakıldığında geçiş sürecinin yönetiminde kurumsal bir zafiyetin oluşmasını engelleyecek bir yol izlenmelidir.

Yani geçiş sürecinin siyasal maliyeti iyi hesap edilmelidir.

[Türkiye Gazetesi, 27 Nisan 2017].