Türkiye'nin Rusya'ya doğalgaz bağımlılığı yüzde 54 oranında. Dolayısıyla iki ülke arasındaki herhangi bir sorun sonrasında akla gelen ilk konu "doğalgaz" oluyor.
Rusya ile yaşadığımız uçak krizi aslında Türkiye'nin enerjide yeni politikalar geliştirmesini, alternatifler oluşturmasını ve kendi gücünü görmesini sağladı. "Kötü komşu ev sahibi yaptırırmış" atasözü enerji politikalarında kendini gösterdi.
"Rusya doğalgazı keser mi? Doğalgaz kesilirse yeterli doğalgazımız var mı?" soruları karşısında alternatiflerden birisi de depolama tesisleri. Dolayısıyla, doğalgazda depolama tesislerinin ülke gündemine gelmesinde, Rusya'yla yaşanan uçak krizinin büyük katkısı var.
Bu dönemde, krizin fırsata çevrilmesi noktasında, doğalgaz depolama, LNG ve enerji arz güvenliğini sağlama konusunda hem sahada gerçekleştirilen çalışmalar hem de yasal alt yapının tamamlanması içinEnerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak'ın ortaya koyduğu çabalar, umut veriyor.
Bu amaçla, Türkiye'nin artan enerji tüketimine karşın enerji arz güvenliğini sağlama noktasında tek bir kaynağa ve ülkeye bağımlı kalmadan alternatif arayışlarında LNG terminallerinin yanında geçmişte ihmal ettiği doğalgaz depolama tesisleri için yeni yasalaşan enerji yasasında depolamayla ilgili çok önemli bir madde var.
Buna göre, doğalgaz ithal eden firmaların ithal ettikleri doğal gazın depolama oranı yüzde 20'ye çıkarıldı. Daha önce bu oran yüzde 10'du.
DOĞALGAZ DEPOLAMASININ FAYDALARI
Doğalgaz depolaması, doğalgaz arzında yaşanabilecek teknik bir sorundan kaynaklı aksamalara karşın stratejik rezerve sahip. Doğalgaza talebin en çok arttığı kış dönemlerinde görülen kısa süreli aşırı talepleriyaz dönemlerinde özellikle de soğutma amaçlı olarak kullanılan elektrik üretiminde artan talebi karşılamak için ve doğalgaz boru hattı sistemlerindeki akışı dengelemek için önemli.En önemlisi de doğalgazı ithal ettiğimiz yanı başımızdaki ülkelerin siyasi ve jeopolitik durumunu göz önünde bulundurursak, oluşabilecek fiyat dalgalanmalarını azaltmak için depolama tesisleri daha da fazla önem kazanıyor.
Türkiye, doğalgazda bu defa işini şansa bırakmadan, ihmal etmeden, enerji arz güvenliğini sağlamak ve yeni bir "Kış ortasında gaz kesilir mi? Kesilirse ne olur?" baskısı ve stresini yaşamamak için boru hatları ile gelen gazın depolanmasını hızlandırıyor.
Bu depolama ile toplanacak doğalgaz ve beraberinde LNG terminallerinde depolanan doğalgaz sayesinde Türkiye, doğalgaz arzında herhangi bir sorunla karşılaşsa bile, uzun süreli doğalgaz rezervine sahip olacak.
Diğer yandan, Türkiye'ye doğalgaz arz eden ülkelerin gerçekleştirdikleri doğalgaz transferinde belli bir oranda Türkiye'de depolama yapma zorunluluğu getirilmesi Türkiye'yi daha da rahatlatacaktır. Belki de doğalgaz arz eden ülkelerin artması ve küresel piyasalarda oluşan rekabet ile bu şartın ülkelerle yapılacak yeni kontratlarda yer alması yeni dönemde daha kolay olacaktır.
ENERJİ FİYATLARI, ENFLASYON VE FAİZ İNDİRİMİ
Enerji arz güvenliğinin sağlanması ve dolayısıyla fiyat dalgalanmaların azalması, başta da enflasyon oranının düşmesine katkı yapacaktır.Geçmiş dönemlerde enerji fiyatlarında sürekli hale gelen artışlar hem enflasyonun artışına hem de enflasyonun yüksek kalmasına neden oldu.Son dönemlerde enerji fiyatlarında yani petrol fiyatındaki azalış, Türkiye'de hem enflasyonun düşmesine hem de dış ticaret açığının dolayısıyla cari açığın azalmasına ve cari açığın sürdürebilir seviyeye gelmesine yardımcı oldu. Bu durum, yeni dönemde merkez bankasının da faiz indirimlerine başlamasını motive etti.
Son açıklanan Mayıs ayı düşük enflasyon rakamları ve ABD'den gelen düşük istihdam rakamları nedeniyle ABD Merkez Bankası'nın (FED) Haziran ayı itibariyle yapılması planlanan faiz artışını ertelemesi olasılığı, Merkez Bankası'nın bu ay da faiz indirim yapma konusunda bir alan bulmasına katkı sağlayacak gibi.
[Yeni Şafak, 6 Haziran 2016].