Odak: Yerli ve Milli Enerjide Yeni Dönem | Sakarya Gaz Sahası

Türkiye 2000’li yılların başından bu yana artan sanayileşme, gelişen ekonomi ve büyüyen nüfusun etkisiyle önemli ölçüde çoğalan bir enerji talebiyle karşı karşıya gelmiştir. 2002 yılında 51,4 milyon ton eş değer petrol (MTEP) olan toplam enerji talebi, 2012 yılında 117, 5 MTEP’e, 2021 yılında ise 147 MTEP’e yükselmiştir. Büyüyen ekonominin yanı sıra yerli kaynaklardan üretilen enerjinin sınırlı olması, ithal edilen petrol ve doğal gaz gibi enerji kaynaklarına olan bağımlılığı artırmıştır. Neticede enerji ithalatı cari denge üzerinde önemli bir baskı unsuru haline gelmiş, 2007-2017 yılları arasında söz konusu ithalat için yıllık ortalama 54,6 milyar dolar harcanmıştır. Bu durum Türkiye’nin enerji politikasında yeni bir dönemin başlangıcına vesile olmuştur.

Devamı
Odak Yerli ve Milli Enerjide Yeni Dönem Sakarya Gaz Sahası
Kriter'in Nisan Sayısı Çıktı Jeopolitik Kırılma

Kriter'in Nisan Sayısı Çıktı: Jeopolitik Kırılma

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 67. sayısı çıktı.

Devamı

Türkiye yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik enerjisi kurulu gücünü artırmak adına 15 yıldan uzun bir süredir yoğun şekilde çalışıyor. 2021 yılı Türkiye enerji tarihi açısından önemli gelişmelere sahne oluyor

Mart-haziran döneminde öncelik ekonomiyi ayakta tutmaktı. İlk şok atlatıldığına göre politika tercihlerini gözden geçirmenin vakti gelmişti. YEP’teki rakamlar ve son haftalarda ortaya konan politikalar yeni bir dengelenme sürecinin başladığını gösteriyor

Yeni Ekonomi Programı (YEP) bu Salı günü Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından açıklandı. Programın öne çıkan başlıkları "yeni dengelenme", "yeni normal" ve "yeni ekonomi". İlk kavramdaki "yeni" vurgusunun arka planında 2018'de yaşanan finansal şok akabinde ekonominin "dengelenme" sürecinin bu yıl yaşadığımız pandemi ile birlikte kesintiye uğraması bulunuyor. Son iki kavram ise bir taraftan pandemi ile birlikte ekonomide yaşanan/yaşanacak kalıcı değişimlere atıf yaparken diğer taraftan Türkiye'nin ekonomik potansiyelinde yaşanması beklenen nicel ve nitel iyileşmelere işaret ediyor.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 49. sayısı çıktı.

Karadeniz’de Doğal Gaz Keşfettik, Peki ya Şimdi ne Olacak?

Türkiye, gelinen nokta itibarıyla derin deniz faaliyetleri bakımından önemli hamleler gerçekleştirerek bağımsız ve milli bir irade ortaya koymaktadır. Bu tutum Türkiye'ye son derece önemli kazanımlar sağlamıştır. Mülkiyetleri bize ait olan yerli ve milli enerji ekipmanları kullanılarak gerçekleştirilecek keşifler, Türkiye'yi enerji bağımlılığından kurtararak ülkenin bölgesel ve küresel gücünü pekiştirecektir.

Devamı
Karadeniz de Doğal Gaz Keşfettik Peki ya Şimdi ne Olacak
Karadeniz de başarı Doğu Akdeniz de Gerilim

Karadeniz’de başarı, Doğu Akdeniz’de Gerilim

Yunanistan'ın 12 milde ısrar etmesi ve Doğu Akdeniz'de Türkiye'yi kışkırtıcı adımlar atmaya devam etmesi durumunda beklemediği sonuçlarla uğraşmak durumunda kalacaktır.

Devamı

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, Türkiye’nin Karadeniz’deki doğalgaz keşfinin dış politika üzerindeki etkisini değerlendirdi.

SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan Basri Yalçın, Türkiye’nin doğalgaz keşfi üzerine değerlendirmelerde bulundu.

SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Nebi Miş, Karadeniz’deki rezerv keşfinin Doğu Akdeniz’deki gelişmelere etkisi üzerine değerlendirmelerde bulundu.

SETA Ekonomi Araştırmaları Direktörü Nurullah Gür, Karadeniz’deki doğalgaz rezervi keşfinin Türkiye ekonomisi üzerine değerlendirmelerde bulundu.

SETA Enerji Araştırmaları Direktörü Kemal İnat, Karadeniz’deki doğalgaz keşfinin Türkiye’nin dış politikası üzerine etkilerini değerlendirdi.

SETA Strateji Araştırmacısı Veysel Kurt, Karadeniz’deki doğalgaz keşfinin Türkiye’nin bölgesel ve uluslararası güçlerle ilişkileri üzerindeki etkisini değerlendirdi.

SETA Enerji Araştırmacısı İsmail Kavaz, Türkiye’nin Karadeniz’deki doğalgaz rezervi keşfini değerlendirdi.

Berat Albayrak’a yönelik geçmişte yapılan linç kampanyalarının sebebi şimdi daha iyi anlaşılıyor. Ekonomi üzerinden bugünlerde devam eden saldırıların arka planını da birkaç sene sonra çok daha iyi anlayacağız...

Keşfedilen doğalgaz rezervinin Türkiye'nin enerji politikasında doğrudan ve uluslararası konumunda dolaylı etkilerinin olacağı açık. Coğrafi konumu sebebiyle enerji nakil hatlarının merkezinde olan bir ülke olmaktan enerji üreten ve ileride ihraç etmeyi hedefleyen bir noktaya geçiyor.

Gerçek başarılar risk almayı, kuvvetli irade sergilemeyi ve hepsinden önce dertli olmayı gerektirir. Bu ülkenin ihtiyacını bilirsiniz ama ülke adına dertli değilseniz saldırıları göze almazsanız başaramazsınız.

Karadeniz’deki 320 milyar metreküplük doğalgaz rezervi Türkiye’nin en büyük keşfi olsa da bu bir başlangıç. Daha büyük rezervlerin bulunması sürpriz olmayacak. Bu rezerv, 40 milyar $’lık ithalatı bitirip cari açığa son verecek

Türkiye bu konudaki adımlarını kuşkusuz sadece sondaj gemileri bağlamında atmıyor. Pek çok alanda toplumsal hafıza için güçlü anlam dünyasına sahip olan kavramlar ve semboller kullanılıyor.

Türkiye büyük hayallere sahip güçlü bir ülke.. Küresel bir aktör olabilmek için Türkiye'nin enerji bakımından bağımsız olması büyük önem taşıyor.