Teknoloji, sahip olanın eline verdiği güç nedeniyle oldukça ilginç bir araç. Dolayısıyla insanlık tarihinde dönüşümlerin her köşesinde bir teknolojik yeniliği görmek mümkün. Genellikle devletler eliyle ve devletlerin elinde gerçekleşen bu dönüşümler günümüzde teknoloji şirketleri eliyle gerçekleşiyor. Ve dahi bu dönüşümdeki rolleri onları kendi açılarından güçlü kılıyor.
Burada iki temel nokta dikkat çekici. Bunlardan birincisi, dijital alanlardaki varlığına dair büyük tartışmaların döndüğü özgürlük söylemi ya da daha spesifik bakılırsa ifade özgürlüğü tartışmaları. Çünkü temel haklar açısından bakıldığında özgürlük ve ifade özgürlüğü varlığı tartışılamaz unsurlardan. Bu hakların meşru koruyucusu ve kollayıcısı ise devletler. Ancak dijital ağlarda kendi inşa ettikleri alanlardaki güç tekellerini başkalarıyla paylaşmaktan imtina eden şirketlerin bu hakların korunması noktasında devletle olan ilişkileri nasıl tanımlanmalı?
İkinci konu ise özellikle son yıllarda tırmanan bir başlık olarak, sanal ağlarda yer alan söylemlerin, hesapların, paylaşımların niteliği. Örneğin bu alanlarda yer alan devlet yetkililerinin hesapları, mesajları resmi nitelikte midir? Ya da sosyal medya şirketleri bu hesapları, söylemleri denetleme yetkisine sahip midir? Dolayısıyla sorunun diğer boyutu sosyal medya şirketleri ve devletler arasındaki sınır çizme tartışmaları.
Bu tartışmaların en büyük kıvılcımı Twitter'ın, 6 Ocak 2021'deki Kongre baskınından sonra Amerika Birleşik Devletleri'nin o dönemdeki Başkanı Donald Trump'ın hesabını kalıcı olarak askıya almasıyla ateşlendi. Zira Trump devlet başkanıydı, Twitter ABD'de kurulmuş bir şirketti. Mesaj ABD vatandaşlarına yönelikti ve Twitter mesajın içeriğini uygun bulmayarak önce hesabı kısa süreli, ardından ise kalıcı olarak askıya aldı.
Benzer uygulamaları farklı ülkelerde de yapan Twitter, yüzbinlerce hesabı yıllar içerisinde kapatmıştı ve itirazlar sonuç vermemişti. İşte bu kısıtlamalar ve hesap kapatmalar bir yandan, kişisel verilerin kullanımı, pazarlanması ve veri ihlalleri diğer yandan derken şirketler ve devletler arasındaki mücadele kızıştı. Bu gerginlik tüm dünyada öncelikle mali konularda gündeme geldi ve şirketlerin vergi yükümlülüklerine dair düzenlemeler yapıldı. Ardından kişisel verilerin saklanması ve işlenmesi noktasında düzenlemeler yapılarak, veri ihlallerine yönelik büyük meblağlar içeren idari cezalar verildi. Son noktada ise devletlerin sosyal ağlara müdahalelerine yönelik sınırları belirleyen yasal düzenlemeler Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak üzere pek çok ülkede gündeme getirildi.
Tüm bu tartışmalar, sosyal medya şirketleri ve devletler arasındaki mücadelenin kızıştığını gösteriyor. Ancak bu dönemde Twitter'ın Elon Musk tarafından satın alınmış olması süreçte bir başka değişime dair işaretler veriyor. Bir şirket satın alma işleminden çok, tüm dünyanın gündemine oturan bir sorunsal halini alan Twitter'ın satış süreci aylardır takip edilen bir başlık. Konuyla ilgili milyonlarca kişi mesajlar paylaşıyor, satışı destekliyor ya da satışa itiraz ediyor. Bu meseleyle ilgili olarak 28 Şubat - 31 Ekim 2022 tarihleri arasında beş ülkelik bir örneklemde (Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık, Hindistan, Güney Afrika ve Nijerya) gerçekleştirilen bir araştırma bu konunun ne kadar ilgi çektiğini göstermesi açısından ilginç.
Araştırma kapsamında yaklaşık 16,3 milyondan fazla tweet incelenmiş ve satış sürecinin başında kullanıcıların Musk'ın satım alımına dair olumlu duyguları olduğu görülürken, satış süreci nihayete erdiğinde bu beş ülkede kullanıcıların çoğunun daha olumsuz bir duyguya kapıldıkları tespit edilmiş.[i] Yani bu süreç ilgiyle izlenirken Twitter kullanımına yönelik algının olumlu yönde ilerleyeceği beklentisi süreç sonunda olumsuz bir algıya dönüşmüş.
Satın alma işlemi sırasında ve sonrasında yaşananlar ise daha da ilginç. Tartışmanın bir boyutu olan şirket-devlet rekabeti bu satış sürecinde ifade özgürlüğü üzerinden bir kez daha gündeme geldi örneğin. Musk'ın "kuş özgürleştirildi" tweetine cevaben Avrupa Komisyonu üyesi Thierry Breton "Avrupa'da kuş bizim kurallarımıza göre uçacak" mesajı ve Avrupa Dijital Hizmetler Yasası etiketiyle şirketlerin sınırlarına dair bir vurgu yaptı. Bu mesaj, sosyal medyadaki sınırlara dair Avrupa Birliği, Almanya, İngiltere ve Türkiye gibi ülkelerde gündeme gelen ya da yasalaşan kanuni düzenlemelerin, Musk gibi sınırları zorlamayı seven birisi için bir başka zorlayıcı alan olacağını tekrar hatırlattı.
Daha önce Twitter tarafından siyasilere yönelik olarak alınan yasaklama ya da yaptırım kararları da bu açıdan önemli bir başlık. 2021 yılında gündemin uzun süre meşgul eden resmi Donald Trump hesabının yasaklanması meselesi ya da farklı ülkelerde siyasilere yönelik tedbir ya da hesap kapatma yaptırımları şirket-devlet rekabetindeki bir diğer önemli konu. Musk'ın bu alanda alacağı tutum da bu açıdan kritik. Bu nedenle Musk'ın satın alım sürecinin başından itibaren Trump'ın hesabının yeniden açılıp açılmayacağı konusu hep gündemde kaldı ve çok geçmeden konuyla ilgili yeni gelişmeler yaşandı. Öncelikle Musk, Twitter üzerinden yayınladığı bir anketle Trump'ın hesabı geri verilmeli mi konusunu kullanıcılara sordu. 18 Kasım'da gerçekleşen anket sonucu, kullanıcıların %52'sinin hesabın açılmasına evet oyu verdiği açıklandı. Sonucu açıklarken Musk; "Halk konuştu. Trump, geri dönecek." ve "Vox Populi, Vox Dei." İfadelerini kullandı. Burada bir yandan reklam verenlerin taleplerine karşı kullanıcı sayısı kozunu öne çıkarırken diğer taraftan "Halkın sesi, Tanrı'nın sesi" ifadesiyle çoğunluğun talebine yönelik bir argümana sarıldı. En nihayetinde Donald Trump'ın hesabı tekrar kullanıma açıldı.[i]
Bu eylemden sonra ikinci bir atılım yapan Elon Musk, askıya alınan hesaplardan kanunlara karşı gelmemiş ya da spam mesaj paylaşmamış hesaplara yönelik de bir anket yayınladı. Yaklaşık üç milyon kullanıcının yanıtladığı anketin sonucunda hesapların açılmasına yönelik seçenek %72,4 oy aldı. [ii] Bu sonucun ardından yeniden çoğunluğa vurgu yapan Musk, askıya alınmış ve ilgili kriterleri sağlayan hesapların haftaya tekrar açılacağını açıkladı.
Bu arada Apple'ın Twitter'a reklam vermeyi durdurmasıyla bu hafta savaşta yeni bir cephe açan Musk, Apple'ın store üzerindeki uygulamalardan %30 vergi aldığını ve bunun haksızlık olduğunu duyurdu. Ardından ise Apple'ın kullanıcılara yönelik sansür uygulamalarını eleştirerek, gerekçeler ve verilerin açıklanması gerektiğine dair mesajlar yayınlandı. Ardından ise bu açıklamaların Apple tarafından yayınlanıp yayınlanmaması hakkında yeni bir anket yayınladı ve iki milyondan fazla kişinin katıldığı ankette %84 oranında evet çıktığını açıklayarak Apple'ı konuşma özgürlüğüne ket vurmakla suçladı. Aynı dönemde Twitter şirketi adına yeni bir güncelleme duyurarak ifade özgürlüğünü temel alan, daha hızlı inovasyonu ve daha fazla şeffaflığı hedefleyen misyon bildirgesini kamuoyuna bildirdi.
Bu gelişmeler silsilesinde bir yandan devlet ve şirket ve şirketler arası rekabetleriyle gerginleşen mücadelede Elon Musk yepyeni bir aktör olarak geçmişten farklı politikalarla gündemi etkilemeye başladı. Çoğunluğun talepleri söylemlerinin hangi alanlarda daha gündem olacağı ya da farklı konuların nasıl yönlendirileceğini ilerleyen günlerde göreceğiz. Bu tartışmaların en başındaki sorulardan birisi; dijital kamusal alanlar olarak bu platformlarda devlet asli unsur mu olacak? Eğer öyleyse; devlet sınırları çizen ve dilediğince değiştiren mi olacak, yoksa devlet düzenleyici/denetleyici sıfatıyla sınırları kontrol eden mi olacak?
Bence rekabette yeni bir perde açılıyor. Şirketlerin hızlı ve kontrolsüz büyümesine devletlerin müdahale refleksleri geriden cevap vermişti. Lakin devletlerin geç gelen müdahaleleri de sert oldu. Yeni raunt sanırım başlıyor. Musk sonrası ya yeni bir meydan okuma ya da yeni bir orta yol arayışını izleyeceğiz. İzlemeye devam ediyoruz…
[i]Digital Planet (31 Ekim 2022). The Elon Musk—Twitter Takeover Saga: A Multi-Country Sentiment Analysis of Twitter Users. https://sites.tufts.edu/digitalplanet/the-elon-musk-twitter-takeover-saga-a-multi-country-sentiment-analysis-of-twitter-users-updated-october-2022/
[i]Şeyma Uzundere (20/11/2022). Elon Musk, Donald Trump'ın Twitter hesabını açtı, Anadolu Ajansı, https://www.aa.com.tr/tr/dunya/elon-musk-donald-trump-in-twitter-hesabini-acti/2743285
[ii] Betül Aklan (25/11/2022). Twitter askıya alınan hesapları gelecek haftadan itibaren açacak, Anadolu Ajansı
https://www.aa.com.tr/tr/bilim-teknoloji/twitter-askiya-alinan-hesaplari-gelecek-haftadan-itibaren-acacak/2747780
[Sabah, 3 Aralık 2022].