Temmuz ayının sonunda İngiltere'de üç kız çocuğu vahşi şekilde bıçaklanarak öldürüldü. Saldırının sorumlusu Ruanda kökenli, İngiltere doğumlu bir Hristiyandı, ama sosyal medyadaki aşırı-sağcı kanaat önderleri saldırganın Müslüman bir göçmen olduğu bilgisini yaydı. Böylelikle İngiltere'nin farklı şehirlerinde Müslümanlara ve göçmenlere yönelik yağma, linç ve şiddet eylemleri başladı.
Devamı
Düzenlenen panelde uzmanlar, Türkiye'nin UAD'de İsrail'e karşı açılan soykırım davasına müdahillik başvurusuna ilişkin değerlendirmede bulundu.
Devamı
"Big tech" yani büyük teknoloji şirketleri, devletlerin egemenlik alanlarını kabul etmek istemiyorlar. Sadece Türkiye'de değil, en gelişmiş ülkeler bile bu şirketlerin ulusal hukuka uymadıklarından şikâyetçiler.
2021 yılında yayımlanan bir yazıda teknoloji ve güvenlik ilişkisini yeni nesil bir gaddare olarak tanımlamıştım.[i] Yazıda anlatılmak istenen bir yandan teknolojinin güvenlik politikalarına olan katkısı, diğer taraftan teknolojik gelişmelerle gelen risklerin yeni güvenlik sorunlarına yol açmasıydı. Ancak üç yılda pek çok şey değişti ve geldiğimiz noktada yapay zekânın bizatihi kendisinin bir gaddareye dönüştüğünü görmek oldukça ürkütücü. Çünkü farklı politikalar açısından kullanışlı bir araç olabilen bu teknoloji, yapay zekânın hızlı gelişimiyle iki ucu keskin ve her yeri kesebilen bir araç halini aldı.
Amerikan Kongresi’nin alt kanadı Temsilciler Meclisi, son zamanlarda eşine az rastlanır bir uzlaşıyla ve 352’ye 65 gibi ezici bir çoğunlukla TikTok yasağıyla sonuçlanacak bir yasayı jet hızıyla kabul etti. Yasaya göre TikTok’un sahibi olan Çin firması ByteDance, altı ay içinde sosyal medya platformunu Amerikan yönetiminin onaylayacağı bir firmaya satmadığı takdirde TikTok Amerika’da yasaklanacak. Amerika’da 170 milyon hesaba ve 100 milyonun üzerinde aktif kullanıcıya sahip olan TikTok’a verilen bu ültimatom, özellikle genç kullanıcılardan büyük tepki çekti. Başkanlık seçimlerine giderken dezenformasyon ve seçime yabancı müdahale kaygıları meşru görülebilir ancak yasanın bu kadar hızlı geçmesinde Gazze’de yaşananların TikTok üzerinden yayılmasının da etkisi olduğu açık. Ulusal güvenlikle ifade hürriyeti arasında makul bir denge kurmanın zorluğuna işaret eden TikTok yasağı, Amerika’nın Çin’le ekonomik ve teknolojik mücadelesinde serbest piyasa kurallarını ve bireysel özgürlükleri yeniden düşünmek zorunda kaldığını gösteriyor.
Siyasetin değişmeyen gündem maddelerindendir özgürlük sorunsalı.
Üç günde hainlerin ya da kahramanların doğduğu bu alanlardaki nefret söylemi nereden doğuyor peki? Gündelik hayatta sürekli birbirlerine hakaret etmeyen ya da grupları aşağılamayan topluluklar neden dijital alanlar söz konusu olunca bu kadar sert ve nefret dolu hareket ediyorlar?
Devamı
Sosyal medyanın diğer bir etkisi tüm kullanıcıların kendi görüşlerini hiçbir filtreye takılmadan anlık olarak kamuoyuna aktarabilmelerinde yatıyor. Sosyal medyanın demokratik gücü de buradan geliyor. Geleneksel medyada sesini duyuramayanlar için görüşlerinin yer bulabileceği güçlü bir mecra olarak tanımlanıyor. Ancak yapılan araştırmalar her görüşün filtresiz olarak yayınlanmasının aynı zamanda aşırılıkçı görüşlerin, nefret söyleminin ve ayrımcılığın da bu mecralarda yaygınlaşması ve hakim hale gelmesi sonucunu doğurduğunu vurguluyor.
Eski Başkan Trump 2020 Eylül’ünde TikTok’u başkanlık kararnamesiyle yasaklamıştı. Pandeminin başlarında insanların evlerinden çıkamadığı bir dönemde sosyal medyada geçirdikleri vakit zirve yapmıştı. Gençlerin eğitimlerine uzaktan devam etmek zorunda kaldıkları ve eve hapsoldukları bir dönemdi. Sosyal medya bu hapisliğe kısmi bir çare olmuştu adeta. Sosyal medya mecralarının hepsinde kullanım zirve yaparken TikTok viral videolarıyla özellikle Z kuşağının en çok kullandığı platform haline gelmişti. Video içerikleri itibariyle dokunulmayan konu ve dalga geçilmeyen kişi kalmamıştı. Trump’ın yasağı gençlerin alay konusu haline gelmiş ancak Başkan’ın bu adımı nihai olarak mahkemeden dönmüştü. Büyük tartışmalara yol açan yasak uygulanmadı ama “ulusal güvenlik sorunu yaratabilecek sosyal medya platformları” tartışması devam etti.
Evet, doğal afetleri mutlak şekilde öngörmek ve kontrol etmek mümkün değil, ancak risklerin yönetilebilmesi adına olası zararları azaltacak yöntemlere ağırlık verilebilir. Önemli olan afet olduğunda mücadele değil, bütünleşik bir afet yönetimi yaklaşımı sunabilmektir.
Sosyal medya verileri, çeşitli yöntemlerle analiz edilerek krizin daha etkili yönetilmesine ilişkin, yetkililere daha fazla bilgi de sunabilmektedir. Duyurular, kampanyalar eş zamanlı şekilde ve hızlı biçimde istenilen hedef kitleye ulaştırılabilmektedir.
UBER Files nedir? Fransa Cumhurbaşkanı Macron neden hedefte? Bu, Macron’un Amerikalı şirketlerle yaşadığı ilk skandal mı? Skandal Fransa ile sınırlı mı? UBER Files Avrupa’daki ilk lobi skandalı mı?
Türkiye bugüne kadar pek çok kereler farklı bölgelere farklı görev tanımlarıyla asker göndermiştir. İlk olarak 1950'de BM şemsiyesi altında Güney Kore'ye muharip unsurlar gönderen Türkiye o günden bugüne Bosna Hersek'ten Afganistan'a, Somali'den Katar'a kadar geniş bir coğrafyada askerlerini konuşlandırmıştır.