***
Netanyahu, Gazze'ye yönelik saldırıları devam ettirmekte kararlı. "Zafere kadar devam edeceğiz" ve "Tüm gücümüzle geri döneceğiz" diyen Netanyahu üç hedefini tekrarladı: "Hamas'ı ortadan kaldırmak, bizden kaçırılanların tamamını geri getirmek ve Gazze'nin İsrail için bir daha tehdit oluşturmamasını sağlamak." Bu da sivilleri, hastaneleri, okulları ve kampları hedef alan ağır bombardımanın ve kara operasyonlarının süreceği anlamına geliyor. Nitekim Savunma Bakanı Yoav Gallant da "geçici ateşkes sonrası en az 2 ay daha askeri harekâtın yoğun bir şekilde süreceğini" açıkladı. Dahası, İsrail yasadışı yerleşimleri artırmak için fon tahsis etme konusunda yeni karar aldı. Tel Aviv, işgale tam gaz devam çılgınlığı içerisinde.***
Savaş bittiğinde iktidardan düşmesine kesin gözüyle bakılan Netanyahu koltuğunu koruyabilmek için katliamlara devam etmeye çalışacak. Aslında nerede duracağını kendisi de bilmiyor olabilir. Gazze Şeridi'nin kuzey bölgesinin işgalini Netanyahu'nun İsrail kamuoyuna ve dünyaya "zafer" olarak satması pek mümkün görünmüyor. Dahası, Netanyahu'nun Gazze'de ertesi gün planı da yok. İsrail askeri olarak Hamas'ı yenebilse bile Gazze'nin geleceği ne olacak? Batı Şeria'dakine benzer olarak Gazze'de "Hamas'ı ortadan kaldırdıktan sonra bile süresiz olarak bir güvenlik kontrol sistemi kurma" niyeti de çok sorunlu ve sürdürülemez. Hamas'ı yok etmek neredeyse imkânsız görünüyor. Bu kadar ağır katliamlardan sonra İsrail'in yeni Hamasların çıkmasını engellemesi ise düşünülemez.***
Filistin yönetimi kendisine devredilecek Gazze'yi yönetemez ve hatta Batı Şeria'da işi artık çok zor. Mısır ya da Körfez ülkelerinin Gazze'yi devralmak gibi seçeneği üstlenmesi tam bir bataklığa saplanmak demek. En son seçenek olan 2.3 milyon Filistinliyi tümüyle sürmek ise uluslararası toplumun şimdiye kadarki tepkilerinden anlaşılacağı üzere İsrail için tam bir Pirus Zaferi olur. Sadece İslam dünyasında değil tüm dünyada İsrail "soykırım, etnik temizlik ve savaş suçları" ile özdeş hale gelir. Bu seçeneği İsrail'e destek veren ABD ve Batı ülkeleri de taşıyamaz. Filistin için olması gereken, ertesi gün elbette BM kararlarına uygun olarak Doğu Kudüs başkentli ve 1967 sınırlarında bir devletin kurulması. Aşırı sağa savrulan İsrail buna hiç hazır değilse de uluslararası toplumun bu yolda uzun süreli bir Filistin gündemi hassasiyetine sahip çıkması gerekiyor. [Sabah, 28 Kasım 2023]