100. yılı olan 2023’e beş kala, Cumhuriyetin 95. yılı coşku ile kutlandı.
Cumhuriyet başarılarla kutlandığında değeri daha iyi anlaşılır. Geçmişte olduğu gibi bir kısım insanlarının “makbul”, bir kısmının ise “ikincil vatandaş” olarak sınıflandırılmaya çalışıldığı törenlerle değil.
Bu yıl cumhuriyet çok anlamlı bir açılışla kutlandı.
Cumhuriyetin 95. yılında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın belirttiği gibi, yeni bir “Zafer Anıtı” yapıldı. Bu anıt İstanbul’un, Türkiye’nin ve dünyanın en büyüğü olan “İstanbul Yeni Havalimanı.” Bu yazı yazıldığında ismi daha açıklanmamıştı...
[caption id="attachment_60370" align="aligncenter" width="1024"] İstanbul Yeni Havalimanı alanından bir kesit[/caption]
[caption id="attachment_60371" align="aligncenter" width="1024"] İstanbul Yeni Havalimanı alanından bir kesit[/caption]
Yeni havalimanı ile ilgili rakamsal istatistiklerin hepsi kendi alanında rekorları oluşturuyor.
İhalesi Mayıs 2013’te yapıldı. Bu tip havaalanlarının benzerleri 10-15 yıl arasında bitirilirken, Türkiye bu projeyi rekor bir hızla 42 ayda kullanıma hazır hâle getirdi.
Toplam 26,1 milyar avro yatırımla inşa edilen havalimanı tamamlandığında 6 bağımsız pist ile hizmet verecek. Ve 500 uçak kapasitesine sahip olacak.
76,5 milyon metrekarelik bir alan üzerine inşa edilen havalimanından 350 farklı destinasyona uçuş gerçekleştirilecek.
Tamamı kullanıma açıldığında yıllık yolcu kapasitesi 200 milyona ulaşacak.
İstatistikler kuşkusuz bunlarla da sınırlı değil.
***
[caption id="attachment_60350" align="aligncenter" width="1024"] İstanbul Yeni Havalimanı'nın hava trafik kontrol kulesi[/caption]
Türkiye, dünyanın en büyüğü olan bu havalimanını inşa ederken, aynı zamanda tarihi açısından başka çok büyük başka projeleri de eş zamanlı olarak birlikte inşa etti. Yenilerini de inşa etmeye devam ediyor.
Marmaray, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Osmangazi Köprüsü bunlardan bazıları.
Hızlı Tren hatları, şehir hastaneleri, devasa kara yolu tünelleri, otoyollar, yeni üniversite kampüsleri ve yeni başka havaalanlarını da bunlara eklemek gerek.
Bu projeler gerçekleştirilirken Türkiye aynı dönemde içeriden ve dışarıdan senkronize bir şekilde gerçekleştirilen eylemlerle, saldırılarla, darbe ve işgal girişimleri ile ve ayrıca son dönemde ekonomik bir savaşla da mücadele etmek zorundaydı.
Bu saldırıların bazıları bizatihi sırf bu büyük projelerin yapılmasına karşı organize edildi.
Gezi Parkı eylemlerini organize edenler, çevrecilik söylemi üzerinden Yeni Havaalanı başta olmak üzere başlatılan büyük projelerin yapımını engelleme motivasyonu ile sokakları yakıp yıkmışlardı.
17-25 Aralık’ta FETÖ’cüler yargı üzerinden seçilmiş hükûmete darbe girişiminde bulunduklarında ilk hedef aldıkları kişiler, bu büyük yatırımların müteahhitleri olan iş adamlarıydı.
17-25 Aralık sonrasında o dönemin bu büyük projelere karşı olan medyası, inşaatı devam eden üçüncü köprünün “2 beton kuleden”, “Kuzey Marmara Otoyolu’nun asfalt izinden ibaret” olduğu ve artık yapılamayacağı manşetlerini atıyorlardı.
29 Ekim'de açılan havalimanını ise “bataklığa inşaat izni verildiği” yaygarası üzerinden itibarsızlaştırmaya çalışıyorlardı.
Bazı mühendis odaları dünyanın en büyüğü olan havalimanı inşaatı ile ilgili “mühendisliğin sakat” olduğu gerekçesi ile uçakların kalkamayacağını iddia ediyorlardı.
Ana muhalefet partisi CHP’nin bazı milletvekilleri ise mega proje olarak adlandırılan havaalanının, “mega felaket” olduğunu söyleyerek yapılmaması için her türlü muhalefeti yapacaklarını söylüyorlardı.
Her türlü engelleme çabalarına rağmen Yeni Havaalanı başarılı bir şekilde hizmete açıldı.
***
Kuşkusuz bu havaalanı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çabası, kararlılığı ve vizyonu olmasa inşa edilemezdi. Artık bu gerçekliği Erdoğan karşıtları bile kabul etmek zorunda kalıyorlar.
Tüm engellemelere rağmen hizmete açılınca, daha önce yapımına karşı olanların bugünlerde tek terdi yeni havaalanının isminin ne olacağı meselesi. Bunun üzerinden yeni bir tartışma başlatmak istiyorlar. Bu çevreler, Cumhuriyetin 95. yılının kutlamalarının bir kısmının, yeni havaalanında yapılmasını bile kabul edemediler.
Kuşkusuz ileride dünyanın en büyük havaalanına karşı olanlar değil, onun mimarı olanlar hatırlanacak.
İstanbul Yeni Havaalanı ile Türkiye, dünyada havacılığın merkezi hâline gelecektir. Türkiye’nin bölgesel ve küresel önemi daha da artacaktır.
Yeni Havaalanının açılışının Cumhuriyetin 95. kuruluş yıl dönümünde yapılması ayrıca önem arz etmektedir.
Hayırlı ve kutlu olsun.
[Türkiye, 30 Ekim 2018].