Bütün Müslüman ülkelerin ve dünyadaki tüm Müslüman toplumların tamamını temsil eden yegâne uluslararası örgüt olan İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), geçen yüzyılda İslam ümmetini en çok uğraştıran ve aynı zamanda birleştiren sorun olan İsrail Sorununun ortaya çıkardığı bir yapıdır. Temel amacı Müslümanların sorunlarıyla ilgilenmek olan İİT, çok geniş bir yapılanma olarak tasarlanmış, ancak uluslararası politikada etkili bir aktör olamamıştır. 21. yüzyılda reform ihtiyacı kaçınılmaz hale gelen örgütte yeniden yapılanma gerçekleşmiş, ancak gerçekleştirilen değişimle bile örgütte mündemiç bulunan sorunlar ve dezavantajlar dolayısıyla beklenen gelişmeler sağlanamamıştır. İslam Dünyası’nın yaşadığı sorunlara ya kayıtsız kalan ya da yeterli tepki veremeyen İİT’nin, gelecekte de etkin bir küresel aktör olması beklenmemektedir.
Kuruluşundan itibaren örgüt içinde yer alan Türkiye de on yıllarca siyasi ve ideolojik çekincelerden dolayı İİT’den uzak durmuş, hatta resmi üye bile olmamıştır. AK Parti iktidarıyla birlikte genel dış politika değişiminin bir uzantısı olarak İİT ile ilişkilerde de bir yeniden yapılanma gerçekleşmiştir. Türkiye 2004 yılında kendi vatandaşlarından birini örgüte genel sekreter olarak seçtirmiş, 2008 yılında gerçekleşen yeniden yapılanmanın da öncülüğünü yapmıştır.