SETA > Haber |
Ortadoğu'da Değişen Dengeler ve Mısır

Ortadoğu'da Değişen Dengeler ve Mısır

Bugün Mısır, Ortadoğu’da Tunus ile başlayan değişim rüzgârının yeni sembolü haline gelmiş durumda.

SETA PANEL

Oturum Başkanı:     Talip Küçükcan, SETA

Konuşmacılar:     Taha Özhan, SETA     Samir Salha, Kocaeli Üniversitesi     Ufuk Ulutaş, SETA    Tarih: 3 Şubat 2011 Perşembe Saat: 14.00 - 16.00

Yer: SETA, Ankara

Tunus’ta 2010’un son günlerinde patlak veren ayaklanma etkilerini beklenenden daha hızlı bir şekilde Mısır’da gösterdi. Bugün Mısır, Ortadoğu’da Tunus ile başlayan değişim rüzgârının yeni sembolü haline gelmiş durumda. Daha adil bir gelir dağılımı, yoksulluk ve yolsuzluğun giderilmesi ve otoriter yönetimin sona ermesi talepleriyle sürdürülen protestolar Mübarek’in reform vaatleri ile attığı adımlara rağmen bütün şiddeti ile devam ediyor. ABD başta olmak üzere statüko ile işbirliği içinde politikalarını sürdüren bölgesel ve küresel aktörler, patlak veren bu protestoların nerede son bulacağını, bir sonraki durağın neresi olacağını kestiremiyorlar. Son yıllarda izlediği dış politika ile Ortadoğu’da dikkatleri üzerine çeken Türkiye’nin bu değişim sürecindeki pozisyonu, bölgenin geleceği açısından önem taşıyor.

Mısır’daki ayaklanma Hüsnü Mübarek rejiminin sonu mu? Değişim talepleri neler, taleplerin arkasında kimler var? Müslüman Kardeşler ile birlikte Mısır’da bir İslami rejim doğabilir mi? ABD ve İsrail için Mısır’ı kaybetmek bölge politikalarına nasıl yansır? Mısır’daki gelişmeler bölgedeki siyasal tabloyu nasıl etkiler? Bu süreçten Türkiye nasıl etkilenir, Türkiye bu süreci nasıl etkiler?

SETA’nın 03.02.2011 tarihinde düzenlemiş olduğu “Ortadoğu’da Değişen Dengeler ve Mısır” başlıklı panele SETA’dan Prof. Dr. Talip Küçükcan oturum başkanlığı yaptı. Panele konuşmacı olarak Kocaeli Üniversitesi’nden Prof. Dr. Samir Salha, SETA Genel Koordinatörü Taha Özhan ve SETA Araştırmacısı Ufuk Ulutaş katıldılar.

Ortadoğu’daki durumu ve değişim sürecini uluslararası sistem perspektifinden analiz eden Taha Özhan, 11 Eylül sonrası süreçte henüz kurulamayan yeni düzene ait boşlukta meydana gelen bu ayaklanmalar, Ortadoğu’nun akıbetinin ne olacağı konusundaki soru işaretlerini artırdı. 1990 ile 11 Eylül 2001'e kadarki süreci sistemin arafta kaldığı dönem olarak nitelendiren Özhan, 11 Eylül sonrası süreçte ise uluslararası sistemin henüz oturmadığını anlattı. Özhan bölgede bugün yaşanan gelişmeleri “Tunusami” kavramsallaştırmasıyla ele alırken Obama yönetiminin retorikten eyleme geçip geçmeme adına bir sınavda olduğuna da vurgu yaptı. ABD için Mübarek’in gidişinin sadece bir aktör değişimi olduğunu, ama sistem değişimine ne ABD’nin ne de İsrail’in sıcak bakmayacağını anlatan Özhan, Camp David düzeni denilen ve İsrail’in güvenliğini garanti altına alan sistemin kolay kolay değişmeyeceğini dile getirdi.

Ufuk Ulutaş ise Mübarek’in köşeye sıkıştığını ve elindeki bütün kozları oynamaya kararlı olduğunu anlattı. Müslüman Kardeşler’in gösterilerin en başından beri akıllıca davrandığını ve radikal İslamcı bir görüntüden kaçındığını ifade eden Ulutaş, yeni dönemde Mısır’da ordu gözetiminde/vesayetinde Baradey+İhvan formülüyle yeni bir yönetim oluşmasının ilginç bir senaryo olarak karşımızda durduğunu anlattı. Ortadoğu’da artık tek aktörün ABD olmadığını anlatan Ulutaş, Türkiye gibi diğer önemli aktörlerin de ciddiye alınması gerektiğini ve Ortadoğu’nun geleceğinde Türkiye’nin &cce