Avusturya Ne Yaptığının Farkında mı?

Avusturya'nın aşırı sağ koalisyon hükümeti Başbakanı S. Kurz, ülkesindeki 7 camiyi kapama ve 40 imamı sınır dışı etme kararı aldı.

Devamı
Avusturya Ne Yaptığının Farkında mı
Türkiye-İngiltere ilişkilerindeki gizli tehlike FETÖ

Türkiye-İngiltere ilişkilerindeki gizli tehlike: FETÖ

İngiltere FETÖ’nün eğitimden kültüre, düşünce kuruluşlarından yardım derneklerine kadar birçok alana faaliyetlerini yaydığı bir ülke konumunda.

Devamı

Nihai hedef ABD'yi bütün kurumlarıyla birlikte Türkiye karşıtı bir noktaya getirmek, Türkiye'ye uluslararası bir müdahalenin önünü açmaktı. 15 Temmuz'da büyük bir hayal kırıklığı yaşadılar...

Alman siyasetinin bugünlerde Afrin operasyonuna karşı sert duruşunun en az iki temel sebebi var. Bunlardan birincisi Almanya’da terör yandaşlarının şiddet içerikli saldırılarını Alman kurum ve kuruluşlarına yönlendirmesi ikincisi ise Türkiye’nin yakın coğrafyasında bölgesel oyun kurucu güç konumuna gelmesi ve kendine daha geniş nüfuz alanı sağlamasıdır.

Suud veliahdı Selman geçtiğimiz salı Oval Ofis'te ABD Başkanı Trump ile komedi kıvamında bir görüşme gerçekleştirdi. Ülkesini "ılımlı İslam" anlayışıyla reform etme niyetindeki Selman 2.5 haftalık ABD seyahatinde "inanılmaz" bir kamu diplomasisi yürütüyor.

Gün geçmiyor ki batı basınında PKK'ya övgüler düzen bir haber yahut analiz çıkmasın.

Zeytin Dalı Harekatı PKK Balonunu Söndürdü

Amerika Birleşik Devletleri ve bazı Avrupalı devletler bir terör örgütü olmasına rağmen PKK'yı Suriye'de desteklemelerini en başından beri sadece bir argümana dayanarak savunuyorlardı.

Devamı
Zeytin Dalı Harekatı PKK Balonunu Söndürdü
Trump Doktrini' Ve Post-Amerikan Ortadoğu

'Trump Doktrini' Ve Post-Amerikan Ortadoğu

Trump'ın muğlak politikaları ve geleneksel bölgesel düzeni kökten sarsıcı hesapsız hamleleri, post-Amerikan Ortadoğu'nun ortaya çıkmasını hızlandırıyor ve Amerikan liderliğinin ve nüfuzunun daha hızlı erimesine yol açıyor.

Devamı

Trump yönetiminin belirsizliklerle dolu dış politikası düşünüldüğünde, yayınlanan Ulusal Güvenlik Strateji (UGS) Belgesi kritik bir önem teşkil etmektedir. Zira ABD hegemonyasının sonunun geldiğine dair tartışmaların hız kazandığı, bölgesel gelişmelerde yeni aktörlerin ön plana çıktığı ve nihayetinde güvenlik paradigmasının değiştiği bir dönemde yayınlanan bu belge, Trump’ın dış politika vizyonu açısından temel bir gösterge niteliğindedir.

Önümüzdeki günlerde açıklanması beklenen Güvenlik Stratejisi ise Trump yönetiminin dış politikada nasıl bir yol izleyeceği konusunda bir yol haritası niteliğinde olacak.

Trump yönetiminin İsrail- BAE patentli "siyasal İslam" politikasının Obama'nın samimiyetsiz "ılımlı İslam" politikasından daha büyük bir iflasla sonuçlanacağını öngörmek için yakın tarihe bakmak yeterli.

Türkiye konusunda bir kesimiyle açık şekilde bu düşmanca politikaları izleyen, bir kesimiyle ise gelgitler yaşayan ABD karşısında Türkiye nasıl bir tavır takınmalı? Böyle bir ülkeyle “güçlü bir ittifak” içerisinde olduğumuza nasıl inanalım?

Mekke ve Medine'nin koruyucusu olarak kendini sunan bir devletin Kudüs konusundaki pasif tavrı Müslüman ve Arap dünyasındaki "liderlik" iddiasını yaraladı.

ABD'nin ekonomik çıkarlarını korumak için yöneldiği agresif ve tutarsız politikalar belirsizliği yoğunlaştırıyor...

İslamafobinin, daha açık ifade ile İslam düşmanlığının, hiçbir maliyeti yok; yapan yaptığı ile kalıyor..

SETA Avrupa Araştırmaları Direktörü Enes Bayraklı Almanya’nın güvenliğine Türkiye’nin sağladığı katkılar üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Özellikle 17-25 Aralık’tan sonra devlete ve hükûmete yönelik gerçekleştirdikleri operasyonlara bakarak FETÖ’nün bir suç şebekesi ve örgütü olduğunu da mı göremediniz?

Trump önümüzdeki dönemde parti içindeki bu uçurumu kapatmayı başaramazsa kendi yarattığı canavarın kurbanı olabilir.

Bakan Hanımefendi AK Parti'nin referandum öncesinde dışarıda düşman arama çabasının kurbanı oldu…

Türkiye Almanya arasında yaşanan krizi SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörlüğü’nden Bünyamin Keskin yorumladı.

Obama'dan Trump'a miras kalan hatalı DEAŞ mücadelesi Ortadoğu'daki ülkeleri terör örgütlerini "vekiller" olarak kullanmaya itti. Bu da "benim teröristim iyi, senin teröristin kötü" yaklaşımını doğurdu.