Küresel düzeyde en etkili uluslararası kuruluşların başında gelen Birleşmiş Milletler, İkinci Dünya Savaşı’nın ardından dünyada bir daha bu düzeyde yıkıcı savaşlar yaşanmasını engelleme çabasının bir ürünü olarak kurulmuş ve uluslararası barış ve güvenliğin sağlanmasını en temel amacı olarak belirlemiştir. Bu çalışmada BM’nin kurumları ve kendisinden beklenen işlevleri yeterince yerine getirip getiremediği mercek altına alınmış ve örgütün küresel barış ve güvenlik konusundaki performansı değerlendirilmiştir. Bunun yanı sıra örgüte ilişkin yapısal ve hukuki sorunlar ele alınmış ve BM kurumlarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin önerilere yer verilmiştir.
Analizde, BM’nin küreselleşen uluslararası ilişkiler düzeni içinde yeterince etkili ve tutarlı bir rol oynamaktan uzak oluşu nedeniyle uluslararası toplumun gözündeki güvenilirliği ve saygınlığının azaldığı iddia edilmiş ve bunun temel sebebi olarak örgütün kurumsal yapısı gösterilmiştir. Bu bağlamda, beş daimi üyeden oluşan Güvenlik Konseyi’nin yapısı ve bugüne kadar oynadığı rol detaylı bir şekilde ele alınmış ve Konsey’deki daimi üyelik statüsü ve bu üyelerin sahip olduğu veto hakkının kaldırılması gerektiğine vurgu yapılmıştır. Çalışmanın son kısmında Türkiye ve BM ilişkileri ele alınmış ve Türkiye’nin özellikle son dönemde yürüttüğü dış politika bağlamında BM’deki etkinliği değerlendirilmiştir.