SETA > Yorum |
Afrika'da Yeni Türkiye'nin Yükselişi

Afrika'da Yeni Türkiye'nin Yükselişi

Yeni Türkiye'de birçok alışkanlık değiştiği gibi, Türkiye'den dünyaya açılan kapılar da değişti. Afrika kıtası da, bu kapıların en önemlilerden biri haline geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2015 yılının ilk yurt dışı gezisinde tercihini Afrika kıtasından yana kullandı. Bu tercihin Yeni Türkiye’nin siyasi ve ekonomik vizyonu açısından birçok anlamı var.

Yeni Türkiye’de birçok alışkanlık değiştiği gibi, Türkiye’den dünyaya açılan kapılar da değişti. Afrika kıtası da, bu kapıların en önemlilerden biri haline geldi.

Osmanlı’dan beri bir Afro-Avrasya (Afrika, Avrupa-Asya) ülkesi olan Türkiye, ekonomik ve siyasi dengelerin değiştiği ve yeni güçlerin ortaya çıktığı bu dönemde, yıllarca ihmal edilen Afrika ülkeleriyle yeni bir döneme girmiştir.

Bu nedenle Yeni Türkiye perspektifi, uzak durduğu ve siyasi/ekonomik etkileşime girmediği Afrika ülkelerinde etkin bir konuma yükseliyor.

Türkiye’de öğrenim gören Etiyopya’lı bir öğrencimin dediği gibi “Afrika’da Türkiye’nin yükselişini seyrediyoruz”.

EKSEN GENİŞLEMESİNİN SACAYAKLARINDAN BİRİ: AFRİKA

2002 sonrası Türkiye’sinde adım adım ve kararlılıkla Afrika açılımı gerçekleştirildi. Bu bağlamda, 2005 yılının “ Afrika Yılı” ilan edilmesi ve 2008 yılında gerçekleşen Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi, Türkiye’nin Afrika’daki uzun dönemdeki ekonomi politikaları için bir yol haritası çizmektedir.

2011 yılında ise Somali’ye yapılan ziyaretle Türkiye’nin Afrika ülkeleriyle olan ilişkisi çok farklı bir boyut kazandı. Bu durumda, Türkiye’nin 2002 yılından sonra bilinenin ve alışılanın dışında bir ülke profili çizmesinin büyük rolü var.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son Afrika gezisinde sıklıkla ifade ettiği gibi Türkiye’nin Afrika’ya bakış açısı, Batılı ülkelerden farklıdır. Karşılıklı güvene dayalı kurulan ve gelişen ilişkiler, bugün işbirliği ve ortaklıklar düzeyine yükselmiştir. Mevcut ticaret hacminin yeterli görülmediği, yapılan yatırımların artırılması gerekliliği ve ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesinin ifade edilmesi, Türkiye’nin ekonomideki eksen genişlemesinin saç ayaklarından biri olan Afrika’yı ne denli önemsediğinin açık kanıtıdır.

Etiyopya’da bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dile getirdiği gibi açılımla birlikte işbirliğini daha da ileriye taşıma hedefi, Yeni Türkiye’nin siyasi ve ekonomik stratejisini ortaya koyuyor. Türkiye, Ortadoğu, Orta ve Kuzey Afrika ülkeleriyle kurduğu ilişkiyi ekonomik ortaklıklarla pekiştiriyor ve ileriye taşıyorsa, Afrika’da da bunu kolaylıkla yapabilir.

Ayrıca, Türkiye’nin TİKA vasıtasıyla yaptığı teknik yardımlar, sağlık ve eğitim yatırımlarına öncülük etmesi, ekonomik ilişkilerin yanı sıra halkların birbiriyle olan etkileşimini de güçlendirecektir.

Diğer yandan, Türkiye’nin G-20 Dönem Başkanlığısırasında En Az Gelişmiş Ülkelere öncelik vereceğini sıklıkla vurgulaması Afrika ülkelerine global kapsamda ne kadar önem verdiğini göstermektedir.

AFRİKA’DA YENİ TÜRKİYE

2002-2014 döneminde siyasi istikrarın verdiği destekle güçlenen ve perçinlenen ekonomik istikrar, birçok gelişmekte olan ülkeler için dikkatle ve ilgiyle izlenen bir süreçtir. Afrika gezisinde de ifade edilen Türkiye’nin başarısı yalnızca ulusal bir başarı olarak değil, aynı zamanda gelişmekte olan ve azgelişmiş ülkeler için de ilham kaynağı olarak yorumlanmaktadır.

Bu nedenle, Türkiye’nin gösterdiği bu başarılı performans, asıl Afrika ülkelerinde ve İslam coğrafyasında ses bulmaktadır.

Bugün yeraltı ve yerüstü zenginliklerine rağmen istediği ekonomik gelişmeyi yakalayamayan Afrika ülkeleri için Türkiye model ülke olarak kabul ediliyor. Kendi ülkelerinin avantajlarını kullanamayan, potansiyelini harekete geçiremeyen, kaderleri tayin edilen Afrika kıtasındaki ülkeler için, Türkiye tecrübesi önemle takip edilmektedir.

Türkiye’nin Afrika ülkelerinin de küresel ekonomi gündeminde söz sahibi olması gerekliliğini sürekli olarak dile getirmesi, yalnızca gelişmiş ülkelerin menfaatlerine göre belirlenen politikalara karşı çıkması Türkiye’yi Afrika ülkeleri nezdinde güvenilir ve adil kılmaktadır.

Ayrıca Türkiye’nin Afrika ülkeleri ile kardeşlik düzleminde kurduğu ilişkiler ve en önemlisi de bu ülkelere yaptığı karşılıksız yardımlar, Türkiye’nin Afrika’da prestijini artıran faktörlerin başında geliyor.

[Yeni Şafak, 26 Ocak 2015]