Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, İspanya'nın başkenti Madrid'de "Küresel ve Bölgesel Gelişmeler Karşısında Türk Dış Politikası" başlıklı bir panel düzenledi.
"Türkiye Konuşmaları" kapsamında İspanyol düşünce kuruluşu INCIPE'de gerçekleştirilen panele, uluslararası düşünce kuruluşları ve medya temsilcileri ile diplomatik misyonlar ilgi gösterdi. Panelin açılış konuşmasını Türkiye'nin Madrid Büyükelçisi Cihad Erginay yaptı.
"Türkiye ve KKTC'nin Akdeniz'deki yasal haklarını kullanmaları önlenmeye çalışılıyor"
Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politika Kurulu üyesi Prof. Dr. Nurşin Ateşoğlu Güney, " Doğu Akdeniz'de Türk Dış ve Güvenlik Politikası" başlıklı sunumunda, Doğu Akdeniz'in bölgesel ve stratejik düzeylerde çeşitli aktörler arasında süregelen jeopolitik ve jeoekonomik ihtilaflarla ısındığını ifade etti.
Akdeniz'de en uzun sahile sahip ülkelerden Türkiye'nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) askeri ve deniz gücü düzeyinde meydan okumalarla karşı karşıya olduğunu belirten Güney, Türkiye ve KKTC'nin Akdeniz'deki yasal haklarını kullanmalarının önlenmeye çalışıldığını dile getirdi.
Güney, batının ve ABD'nin Türkiye'yi ve KKTC'yi Akdeniz'deki mevcut güç denkleminin dışında tutmak için gruplaşması karşısında Türkiye'nin bu zorlu çerçevede bir yandan aktif diplomasi yürüttüğünü diğer yandan yasal haklarını korumak adına sismik arama ve sondaj gemileriyle hidrokarbon arama faaliyetlerini sürdürdüğünü aktardı.
Türkiye ve KKTC'yi dışarıda bırakan oluşumlar yerine Akdeniz havzasında ihtilafları önlemeye odaklanmanın daha faydalı olacağını vurgulayan Güney, aksi halde mevcut güç diplomasisinin Akdeniz jeopolitiğinin aktörleri arasında tansiyonu artıracağına işaret etti.
"AB mültecilerle ilgili taahhütlerini yerine getirmedi"
Daily Sabah Yayın Koordinatörü Meryem İlayda Atlas ise "Suriye ve İnsani Dış Politika" başlıklı sunumunda, Türkiye'de 5 yıldan fazla süredir Suriyeli mültecilerin yaşadığını belirterek, mülteci sorununun sadece Türkiye'nin sorunu olmadığını ve uluslararası bir sorun olduğunu ifade etti.
Türkiye'nin 4 milyon mülteciyi barındırması nedeniyle sorunlarla karşılaştığını ve bunları çözmeye yönelik Suriye'de "güvenli bölge" oluşturma çabalarının sekteye uğratıldığını vurgulayan Atlas, mültecilere ilişkin AB tarafından verilen sözlerin ve taahhütlerin yerine getirilmediğine işaret etti.
Benzer şekilde ABD'den de destek görmeyen Türkiye'nin Rusya ve İran'la AstanaSüreci'ni başlattığını anlatan Atlas, diplomatik kanallar aracılığıyla tüm çözüm yollarını denemesine rağmen Suriye'ye ilişkin güvenlik endişelerini gideremeyen Türkiye'nin YPG ve DEAŞ tehdidine karşı Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarını gerçekleştirmek zorunda kaldığını ifade etti.
"ABD, Türkiye'ye karşı ikircikli davranıyor"
SETA Washington Araştırma Direktörü Kılıç Buğra Kanat ise "Transatlantik İlişkiler ve Türkiye" başlıklı sunumunda, ABD'de Başkan Trump ve belirli kurumlarının Türkiye'ye ilişkin söylemlerindeki farklılığın ve çelişkilerin kafalarda soru işaretleri yarattığına dikkati çekti.
Obama döneminde "model ortaklık" olarak adlandırılan Türkiye-ABD ilişkilerinin Trump'la birlikte "stratejik ortaklık" olarak nitelendirildiğini belirten Kanat, pratikte bu tanımlamaların uygulanmadığını ifade etti.
Kanat, Osaka'daki G-20 zirvesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesinde Trump'ın Patriot ve S-400'lere ilişkin Türkiye'nin haklı olduğunu dile getirmesine ve tezlerini destekler nitelikte değerlendirmeler yapmasına rağmen ABD Savunma Bakanlığı'nın tam tersi açıklamalar yaptığını kaydetti.
Türkiye-ABD ilişkilerinin ABD'deki yasama ve yürütme erkleri arasındaki güç mücadelesinin konusu haline geldiğini belirten Kanat, F-35 ve CAATSA yaptırımları dışında Türkiye-ABD ilişkilerinin sınandığı diğer konuların ABD'nin YPG'ye verdiği destek ile FETÖ konusundaki ikircikli tutumu olduğunu ifade etti.
Panel, Türkiye'nin ABD, Rusya ve İspanya ile ilişkileri, NATO, Doğu Akdeniz, göç ve güvenlik başlıklarından öne çıkan gelişmelere yönelik soruların cevaplanmasıyla sone erdi.