Perspektif
Tunç Demirtaş Abdihakim Kalale
Perspektif
Fatma Zehra Laleoğlu
Gazze Şeridi, 7 Ekim 2023'te başlayan ve katlanarak devam eden İsrail'in askerî operasyonlar kisvesi altında sürdürdüğü soykırım ve abluka nedeniyle son yılların en büyük insani krizlerinden birini yaşıyor.
CHP, 1989 yerel seçimlerinde (o zamanki adıyla SHP), seçim kampanyasında "siyasi ahlak" sloganını kullanmış ve seçmene "temiz yerel yönetim" vaadinde bulunmuştu. Söz konusu seçimlerde de sekiz büyükşehirden altısını kazanmıştı.
Başkan Trump göreve gelir gelmez Gazze ve Ukrayna savaşlarını bitirme vaadiyle göreve geldi ancak şu ana kadarki diplomatik çabalarının buna yetmediğini görüyoruz. Her iki savaşın da başlama-sından Biden’ı sorumlu tutan Trump, barışı sadece kendinin sağlayabileceğini söylemişti.
Netanyahu ve hükümeti, Gazze'deki savunmasız sivillere yönelik soykırımı devam ettiriyor. Dün yeniden ABD'nin onayı ile Gazze'ye saldırdı.
Columbia Üniversitesi’nde yüksek lisans öğrencisi olan Filistin asıllı Cezayir vatandaşı Mahmoud Khalil’in teröre destek verdiği suçlamasıyla tutuklanması, Amerika’da ifade hürriyetinin sınırları konusundaki tartışmayı tekrar alevlendirdi.
ABD'de Donald Trump'ın iktidara gelmesi ile gerek Ukrayna Savaşı'na gerekse de Avrupa savunmasına yönelik benimsediği dış ve güvenlik politikası yaklaşımı Batıda ciddi endişelere yol açmıştır.
Bu raporda İsrail’in din referanslı yürüttüğü soykırımın farklı boyutları üzerine odaklanılmaktadır. 7 Ekim 2023’ten itibaren geride kalan zaman zarfında resmi açıklamalara göre yaklaşık 50 bin Filistinliyi katleden Siyonist yönetimin Gazze’de sürdürülebilir bir yaşam imkanı bırakmamak adına yaptığı yıkım ve verdiği zarar detaylı şekilde tartışılmaktadır. FAO, UNOSAT, FMİB ve Filistin Su Otoritesi gibi resmi makamların verilerinden yararlanılan raporda Gazze’deki soykırımın öteki yüzü ele alınmaktadır. Yaş ve cinsiyet ayrımı gözetilmeyen bir saldırganlıkla Filistinlilere soykırım uygulayan Netanyahu hükümetinin aynı zamanda Gazze’de ağır çevre tahribatıyla benzeri görülmemiş bir çevre ve mekan yıkımı gerçekleştirdiği herkes tarafından görülmektedir.
Bu rapor Trump yönetiminin dış politikasını şekillendiren temel yaklaşımları ve bunların pratikteki yansımalarını incelemektedir.
SETA Güvenlik Radarı’nın 2025 baskısı, Türkiye’nin değişen jeopolitik görüntü bağlamında gelişen dış, güvenlik ve savunma politikalarını analiz etmektedir. 2025’te Türkiye’nin karşı karşıya olduğu zorluklara ve fırsatlara odaklanan rapor, Ankara’nın bölgesel çatışmalara, büyük güç rekabetine ve savunma modernizasyonuna yönelik stratejik yanıtlarını öne çıkarmaktadır.
İsrail özellikle 7 Ekim 2023 sonrasında Filistin’e yönelik geniş çaplı saldırılarında YZ teknolojilerini yoğun bir şekilde devreye sokmuştur. Bu operasyonlar sırasında sivil kayıpların “yan hasar” olarak kabul edilmesi ve hedef tespitlerinde sivil alanların göz ardı edilmesi uluslararası savaş hukukunun temel ilkelerini ihlal etmektedir.
Bu rapor uluslararası hukukun ilgili kuralları temelinde İsrail’in saldırılarını inceleme konusu yapmaktadır. Bu bağlamda İsrail’in 7 Ekim 2023’te başlattığı ve halen devam ettirdiği saldırılarının meşru müdafaa hakkına dayandırılıp dayandırılamayacağına, saldırılarla uluslararası insancıl hukukun hangi kurallarının ihlal edildiğine ve bu ihlallerden ne tür suçların doğduğuna dair tespitler yapılmaktadır. Raporun son kısmında ise İsrail’e karşı ya da İsrail ile ilgili yürüyen yargısal süreçler değerlendirilmektedir
Kyoto Protokolü ve Paris Anlaşması’nın daha ileri ve bölgesel bir boyutta devamı niteliğindeki Avrupa Yeşil Mutabakatı’na tüm sektörlerdeki politikaların entegrasyonu ve kurulacak olan Emisyon Ticaret Sistemi’nin AB ile uyumlu hale gelmesi; Türkiye’nin Birlik üyeliği, ticari menfaatleri, sürdürülebilir bir ekonomiye sahip olması ve uluslararası camianın önemli bir üyesi olması açılarından kaçınılmazdır. Bu entegrasyon sürecinin etkileri ve zorlukları, AB’de tartışıldığı gibi hemen akabinde Türkiye’nin de gündeminde eş zamanlı olarak yerini almaya başlamıştır. Bu doğrultuda rapor ilgili araştırma ve tartışmaları değerlendirmeyi ve çıkarımlar üretmeyi amaçlamaktadır.
Bu analizde Almanya Federal Meclis seçimleri öncesi üç partili koalisyonun dağılma süreci ele alınmaktadır. Erken seçim tarihinin netleşmesi sonrası partilerin belirledikleri şansölye adayları üzerinde durulmakta, seçim programlarında öne çıkan hususlar ve seçim sürecindeki söylemler analiz edilmektedir.
Bu analiz yapay zekanın hukuken düzenlenmesi konusunda, uluslararası ve mukayeseli hukuk alanındaki gelişmeler ile düzenleyici yaklaşımlar ışığında, Türkiye’nin yapay zeka kanunu hazırlarken benimsenmesi gereken hukuki yöntem ve ilkeleri ortaya koymayı amaçlamaktadır
Bu analizde Aile ve Gençlik Fonu’nun öncelikli olarak deprem bölgesi illerinde bilhassa gençler üzerinde ne türden etkiler meydana getirdiği ele alınmaktadır.
Bu analizde strateji belgesi; yargı bağımsızlığı ve etkinliği, makul sürede yargılama, insan kaynağı kapasitesi, ceza adaleti sistemi, adalete erişim ve teknoloji destekli adalet şeklinde beş başlıkta ve somut hedefler ışığında analiz edilmektedir.
Bu analizde Türkiye’deki kamu sosyal yardım harcamalarının gelişiminin nasıl olduğu ve bu gelişimin yoksullukla mücadeledeki karşılığının ne olduğu incelenmektedir.
Bu analizde Almanya’da üç partili koalisyonun dağılması öncesindeki gelişmelere değinilerek erken seçim tarihinin belirlenmesi süreci ele alınmaktadır.
Etiyopya ile Eritre arasındaki çatışmaların tarihsel arka planı nedir ve günümüzde bu gerilim hangi boyutlara taşınmıştır? İki ülke arasındaki barış sürecinin çökmesi ve çatışmanın yeniden başlamasının sebepleri nelerdir? Etiyopya ile Eritre arasında savaş çıkma olasılığı var mıdır?
24 Şubat-7 Mart 2025'te gerçekleşen istikşafi görüşmelerde süreç nasıl ilerledi? Görüşmelerin temel tartışma noktaları ve çıktıları nelerdi? Bundan sonraki süreçte neler bekleniyor ve hangi riskler söz konusu?
TÜİK’in 2024’e ait evlenme ve boşanma istatistikleri ne söylüyor? Evlenme ve boşanma eğilimini belirleyen temel faktörler nelerdir? 2024 verileri toplum ve aile için ne anlama geliyor?
Almanya’da 2025 Federal Meclis seçimleri hangi açıdan önem taşımaktadır? Seçim sürecinde öne çıkan kritik hususlar nelerdir? Muhtemel seçim sonuçlarının iç ve dış etkileri neler olabilir?
Suriye’ye 2011’den beri hangi yaptırımlar uygulanmaktadır? Mevcut yaptırımlar Suriye'de yeniden inşa sürecini nasıl etkilemektedir? Yaptırımların kaldırılmasını gerekli kılan nedenler nelerdir?
Filistin’de işlenen suçlarla ilgili Uluslararası Ceza Mahkemesindeki mevcut durum nedir? Roma Statüsü çerçevesinde taraf olan devletlerin yükümlülükleri neler? ABD, AB ve Birlik üyesi bazı devletlerin Netanyahu ve Gallant’ın tutuklanması kararına yönelik tutumları nasıl?
Etiyopya ile Eritre arasındaki çatışmaların tarihsel arka planı nedir ve günümüzde bu gerilim hangi boyutlara taşınmıştır? İki ülke arasındaki barış sürecinin çökmesi ve çatışmanın yeniden başlamasının sebepleri nelerdir? Etiyopya ile Eritre arasında savaş çıkma olasılığı var mıdır?
Tunç Demirtaş
Abdihakim Kalale
Mart 2025
17-18 Mart tarihlerinde Cenevre’de Kıbrıs konusunda genişletilmiş bir gayriresmi toplantı gerçekleştirildi. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in iyi niyet misyonu çerçevesinde düzenlenen toplantıya Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) devlet başkanı, Türkiye, Yunanistan ve Birleşik Krallık ise bakan düzeyinde katıldı.
Esed rejiminin devrilmesiyle birlikte Ortadoğu’daki bölgesel güç dengeleri ve jeopolitik paradigmalar köklü bir dönüşüme uğradı. Suriye sahasında uzun yıllar etkinlik gösteren en güçlü aktörlerden Rusya ve İran, değişen dinamikler karşısında sahadaki varlıklarını büyük ölçüde sınırlandırmak zorunda kaldı. Ülkenin batısında Şam hükümeti kontrolü yeniden tesis etmeye çalışsa da doğuda –Fırat Nehri’nin doğusundaki geniş bölgelerde– ABD’nin desteğini arkasına alan PKK/YPG unsurları halen varlığını sürdürmektedir.
ABD Başkanı Donald Trump’ın göreve geldikten sonra ilgilendiği ilk konulardan birisi Gazze bağlamında yaşanan gelişmeler oldu. Trump, Şubat’ta İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu kabulü sonrasında yapılan basın toplantısında Gazze’nin geleceğine dair ortaya koyduğu planda ABD’nin Gazze üzerinde siyasal ve ekonomik tahakküm kuracağını ifade etti. Söz konusu plan kapsamında Mısır ile Ürdün topraklarında Gazzelilere daha güvenli ve daha yaşanabilir konutlar inşa edileceğini belirten Trump, bu sürecin sonunda Filistinlilerin geri dönüş hakkı olmayacağını ifade etti.
ABD Başkanı Donald Trump, son günlerde Gazze özelinde yaptığı açıklamalarla seçim propaganda sürecinde kullandığı söylemin aksi bir pratiği hayata geçirmeye çalışmaktadır.
Trump’ın Gazze'deki Filistinlileri yerinden etme planı, bölgesel güvenliği tehdit eden, uluslararası hukuku ihlal eden ve Filistin davasını yok etmeye yönelik bir projedir.
5 Şubat 2025’te Amerikan Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun ABD ziyareti sırasında Gazze’ye ilişkin bir plan açıklamıştır. Bu plana göre bölge ABD’nin kontrolüne bırakılacak ve Gazze yeniden inşa edilecektir. Ancak Trump tüm bu adımların ancak Gazze halkının bölgeden tahliye edilmesinin ardından gerçekleştirilebileceğini ileri sürmüştür.
2025’in “Aile Yılı” ilan edilmesindeki temel amaçlar nelerdir? Bu kapsamında yapılması planlanan program, proje ve etkinlikler ile hayata geçirilmesi hedeflenen politikalar nelerdir? Programın Türkiye’deki aile yapısına ve demografiye muhtemel etkileri nelerdir? Aile Yılı ailelere yönelik ne türden destek, hizmet ve politikaları içermektedir? Aile Yılı kapsamında hedeflenenlerin gerçekleştirilebilmesi için STK’lar ve bireylere düşen sorumluluklar nelerdir?
Aile Rehberi Sistemi nedir ve neyi amaçlamaktadır? Sistemin uygulamasında göz önünde bulundurulması gereken alanlar hangileridir? Sistemin etkinliğini belirleyecek temel unsurlar nelerdir? Sistemin uygulama sürecinde yaşanabilecek muhtemel zorluklar neler olabilir? Sistemin önleyici bir müdahale programı olarak işlevsel olmasını sağlayacak ve etkinliğini artıracak stratejiler neler olabilir?
BRICS’in dünya ekonomisine etkileri nelerdir? BRICS zirvesinde öne çıkması beklenen konular nedir? Zirveye kimler katılacak? Türkiye için zirvenin önemi nedir? Zirveden hangi sonuçlar beklenmelidir?
Kerkük’teki seçimlerin yerel dinamikleri neler? Yeni Kerkük valisinin atanması nasıl gerçekleşti? Kerkük anlaşmasının Irak’taki siyasi dengelere etkileri nelerdir? Türkmenlerin dışlanması Kerkük’ün istikrarını nasıl tehdit ediyor? Kerkük anlaşması PKK terör örgütü için ne anlama geliyor?
Öğretmenlik Meslek Kanunu’na neden ihtiyaç var? Mevcut Öğretmenlik Meslek Kanunu hangi amaçla çıkarılmış ve hangi boşluğu doldurmuştur? Yeni Öğretmenlik Meslek Kanunu hangi konularda düzenlemeler/değişiklikler öngörmektedir? Yeni kanunda daha özel anlamda ne tür değişiklikler getirilmektedir? Yeni kanundaki değişikliklerin muhtemel sonuçları nelerdir?
Tasarruf tedbirleri neleri veya hangi kurumları kapsamakta ve sosyal politikalarla bağlantılı kısımları ana hatlarıyla nelerdir? TT’nin sosyal politika alanındaki işleyişte oluşturabileceği muhtemel riskler ve giderilme adımları neler olabilir? TT’nin sosyal politika alanında kazandıracağı tasarruf imkanları neler olabilir? TT’nin sosyal devletin en önemli göstergelerinden olan kamu sosyal harcamalarını kısma ile ilişkisi nedir? TT nedeniyle kamu sosyal yardımlarında kısmaya gidilecek midir?
Muhaliflerin 27 Kasım’da başlattığı “saldırganlığı caydırma” operasyonu kısa sürede beklentilerin çok ötesine geçerek Halep’in muhaliflerin kontrolüne geçmesine neden oldu. Güneyde ise ilerlemeler Hama eyaletinin sınırlarına kadar ulaştı. Ayrıca El Bab’dan da cephe açan muhalifler, Halep yönüne doğru ilerlemeye başladı. Adeta Suriye devrimi yeniden başladı da denilebilir. Dakikalar içerisinde haritaların değiştiği bu yeni çatışma ortamını uzmanlara sorduk.
ABD başkanlık seçimini Donald Trump’ın yeniden kazanması dünya genelinde olduğu gibi Ortadoğu, Avrupa Birliği (AB) ve Rusya-Ukrayna savaşı bağlamında da önemli yankılar uyandırdı. Trump’ın dış politika deneyimi ve önceki başkanlık dönemindeki söylemleri yeni dönemde nasıl bir strateji izleyeceğine dair bazı ipuçları veriyor. Bu konuda görüşlerine başvurduğumuz Can Acun, M. Hüseyin Mercan, Aylin Ünver Noi ve Murat Aslan, Trump yönetiminin dış politikada atacağı muhtemel adımların bölgesel dengeleri nasıl etkileyebileceği üzerine kapsamlı değerlendirmelerde bulundular.
Terörle mücadelede istifade edilen pek çok hava platformu ve alt bileşenin üreticisi Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Anonim Şirketi’nin (TUSAŞ) Kahramankazan’daki yerleşkesi PKK’nın gerçekleştirdiği bir terör saldırısının hedefi oldu. Patlayıcı ve uzun namlulu silahların kullanıldığı saldırıda 5 kişi hayatını kaybederken 22 kişi de yaralandı. Güvenlik güçlerinin başarılı operasyonu ile saldırıyı gerçekleştiren 2 terörist etkisiz hale getirildi. Saldırının ardından Irak ve Suriye’nin kuzeyindeki hedeflere hava harekatı başlatıldı. Saldırının arka planını ve terör örgütünün bu saldırıyla hedeflediklerini uzman konuklarımız değerlendirdi.
1 Ekim Salı akşamüstü İran yaklaşık 200 balistik füzeyle doğrudan İsrail’i hedef aldı. Saldırıda Heyber Şiken, Fettah-1, İmad, Kadir-F ve Siccil füzelerinin kullanıldığı bildirildi. Söz konusu füzeler yüksek hızlarıyla bilinmekte, özellikle yakın dönemde denenen Fettah füzesinin hipersonik olduğu iddia edilmektedir. Bu durum İsrail hava savunma sistemlerinin atılan füzeleri önleyememesinde etkili olmuştur. İsrail her ne kadar füzelerin büyük çoğunluğunun imha edildiğini iddia etse de sosyal medyaya yansıyan görüntüler füzelerin önemli bir kısmının hedeflerine ulaştığını göstermektedir. Nitekim İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçı yaptığı açıklamada füzelerin yüzde 90’ının hedeflerine ulaştığını ifade etmiştir. Hedef alınan bölgeler askeri ve stratejik alanlar olurken İran kaynaklarına göre F-35 savaş jetlerinin tutulduğu Nevatim Hava Üssü, Hatzerim Hava Üssü, bir MOSSAD karargahı ve Aşkelon hedef alınan bölgeler arasında yer almıştır. Bu bağlamda İran-İsrail gerginliğinin gitgide şiddetinin arttığı, stratejik noktaların hedef alınmaya başlandığı anlaşılmaktadır. Bu doğrultuda görüşlerine başvurduğumuz uzmanlar bu meselenin farklı boyutlarda ortaya çıkaracağı etkileri ele almaktadır.
Türkiye ve Mısır arasındaki ilişkilerin yeniden canlanması yapıcı bir iş birliği yaklaşımıyla şekilleniyor. 14 Şubat’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kahire ziyaretinden sonra 4 Eylül’de Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi’nin Ankara ziyareti sürecin önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.
7 Ekim’den itibaren Gazze’de süregelen çatışmalarda İsrail’in operasyonel kabiliyetlerini kullanarak benzeri saldırıları sıklıkla tatbik ettiği görülmekte. Bu çerçevede bölgesel ve uluslararası aktörlerden muhtemel tepkilerini, Hamas liderliğinin ve Filistin siyasetinin söz konusu suikastın ardından nasıl bir yön kazanacağını ve İsrail-Gazze savaşının olası seyrini konunun uzmanları değerlendirdi.
SETA Genel Koordinatörü Nebi Miş NTV ekranlarında; Meclis çatısı altında yapılan görüşmeler, Suriye’deki gelişmeler ve batılı ülkelerin pozisyonları çerçevesinde Türkiye’nin...
SETA Dış Politika Araştırmacısı Murat Aslan, NTV ekranlarında, batılı ülkelerin Suriye’deki yeni yönetimle etkileşimleri ve Suriye’de yuvalanmış olan terör örgütleriyle mücadele...
SETA Dış Politika Araştırmacısı Kutluhan Görücü, TV Net ekranlarında yayınlanan Haber Merkezi programında, Suriye’de oluşan yeni durum bağlamında bölgede değişen dengeler ve...
SETA Genel Koordinatörü Nebi Miş, TRT 1 ekranlarında yayınlanan Enine Boyuna programında, terörle mücadele için gündeme gelen yeni siyasi yaklaşım üzerine değerlendirmelerde...
Columbia Üniversitesi’nde yüksek lisans öğrencisi olan Filistin asıllı Cezayir vatandaşı Mahmoud Khalil’in teröre destek verdiği suçlamasıyla tutuklanması, Amerika’da ifade...
Hafta başında Temsilciler Meclisi’nde onaylanan geçici bütçe tasarısı federal hükümetin eylül ayına kadar fonlanmasını sağlıyor. Cumhuriyetçi temsilciler tasarıyı Demokratların...
ABD Kongresi’nin ortak oturumuna hitap eden Trump’ın konuşması, Amerikan siyasetinin ne kadar partizan hale geldiğini bir kez daha gösterdi.
Ukrayna lideri Zelenski’nin Beyaz Saray’da yaşadıkları, Amerika’nın küresel liderlik iddiasından vazgeçtiğinin en net kanıtı oldu.