Bölgeler arası gelişmişlik farklarını azaltmak, yeni yatırımları özendirmek, üretimi ve istihdamı artırmak amacıyla hazırlanan yeni teşvik sistemi geçtiğimiz hafta Başbakan Erdoğan tarafından açıklandı. Hem eski teşvik sisteminin etkinliğinin azalması hem de 4 bölge içinde yer alan illerin zaman içinde gelişmişlik göstergelerinin farklılaşması nedeniyle teşvik sisteminin yeniden dizayn edilmesi zarureti ortaya çıkmıştı. Bu doğrultuda Türkiye'nin öncelliklerinin değişmesi ve ekonomide mevcut yapısal sorunların çözülmesi için Türkiye'nin hızlı değişimine uyum sağlayabilecek yeni bir teşvik sistemi hazırlanmıştır.
Türkiye'deki bölgeler ve illerin gelişmişlik düzeyleri arasındaki farklar gözetilerek, önceden 4 olan bölge sayısı 6'ya çıkarılmış ve il bazlı bölgesel teşvik sistemi tasarlanmıştır. Ayrıca bölgelere verilen desteklerin süreleri uzatılmıştır. Bu kapsamda en uzun süreli destek altıncı bölgede yapılan yatırımlar için öngörülmüştür. Altıncı bölgeye işgücü maliyetlerini azaltmaya yönelik sağlanacak olan teşvikler ve bu teşviklerin sürelerinin uzun olması, hem bölgeyi işgücü açısından avantajlı konuma getirmeyi hem de bölgenin yüksek olan tarım dışı işsizlik oranlarını düşürmeyi hedeflemektedir. Hazırlanan teşvik paketinde finansman imkânları artırılmış, kümelenme ve Ar-Ge yatırımlarının bir alt bölgenin teşviklerinden yararlanması tasarlanmıştır. Böylece, Ar-Ge yatırımlarına yönelik teşvikler ve KDV indirimleri aracılığıyla üretim ve istihdamda yüksek artışların gerçekleşmesi beklenmektedir.
Kamu maliyesinde elde edilen başarılara, ekonomik büyümede ve ihracatta gerçekleşen rekorlara rağmen son yıllarda cari açıkta meydana gelen artış ekonomide meydana gelen iyileşmelerin olumsuz değerlendirilmesine neden olmuştur. Özellikle, küresel ekonomik kriz ile birlikte Türkiye ekonomisinde bir kırılganlık unsuru olarak öne çıkan cari açığın orta vadede azaltılması amacıyla rekabet gücü yüksek olan sektörlere yoğunlaşmak, yüksek katma değerli, yüksek teknolojili ve daha önce ülkede hiç üretilmeyen malların üretimini teşvik etmek, mevcut ekonomik büyüme dinamiğinin devam ettirilmesi için zorunlu hale gelmiştir. Bu doğrultuda genel teşvikler, bölgesel teşvikler ve büyük ölçekli yatırımların teşviklerine ek olarak stratejik yatırımların teşviki yeni sistemde dördüncü bir uygulama olarak ortaya çıkmıştır. Stratejik yatırım teşviklerinin ürün bazlı olması ve bu ürünlerin yüzde 50'den fazlasının yurtdışından ithal edilen yatırım mallarından oluşması, ara malların üretimini artırarak ihracatın ithalata olan bağımlılığını büyük ölçüde kırmayı ve teknolojik dönüşümü sağlamayı hedeflemektedir. Dolayısıyla ithalat bağımlılığı yüksek olan ara malların üretiminin artırılması, orta vadede cari açığın azaltılması ve orta-uzun vadede bu yapısal problemin ortadan kaldırılmasına katkı sağlayacaktır. Ekonomideki bu yapısal probleme çözüm olarak tasarlanan yeni teşvik sistemi problemlere neşter vuracak, böylece cari açık, yatırımlar ve ekonomik büyüme önünde bir engel olmaktan çıkacaktır.
Öncelikli yatırımlara sağlanan teşviklerle, özellikle denizyolu ve demiryolu yolcu ve yük taşımacılığı, eğitim, turizm ve madencilik yatırımlarının desteklenmesi hedeflenmektedir. Bu sektörlerdeki yatırımlar, hangi ilde yapıldığına bakılmaksızın, beşinci bölge teşviklerinden yararlandırılacaktır. Eğitim hususunda beşinci bölge desteğinden faydalanacak olan yatırımcı bu alanda ilk kez yapılan teşvik aracılığı ile iller arası sosyal, kültürel ve ekonomik farklılığı ortadan kaldırmaya da yardımcı olacaktır.
Yeni teşvik sistemi hem yerli yatırımcının yatırım yapmasında hem de doğrudan yabancı yatırımcıların ülkeye çekilmesinde aktif bir rol oynayacaktır. Bu amaçla, yabancı yatırımcılara daha cazip fırsatlar ve kolaylıklar sağlayan diğer gelişmekte olan ve yükselen piyasalar içinde yer alan ülkeler ile rekabet edebilmek için bedelsiz arazi tahsisleri, vergisiz dönemler, gümrük vergilerinde muafiyetler ve sigorta primlerinde işveren paylarının devlet tarafından ödenmesi gibi bir takım teşvikler ve kolaylıklar sağlanmıştır. Bunun da, Türkiye'de hem cari açığın finansmanına katkı sağlaması hem de teknoloji-yoğun ve katma değeri yüksek ürünlerin üretimini artırması beklenmektedir. Sonuç olarak, yeni teşvik paketinin 61 kritere göre belirlenmesi ve bu kriterlerin dinamik bir şekilde sürekli güncellenecek olması adil ve ihtiyacı karşılamaya yönelik bir teşvik sistemi oluşturulduğunun göstergesidir. Yeni teşvik sisteminin devreye girmesi ile beraber, söz konusu teşviklerin etkinliği-verimliliği ölçülmeli ve sürdürülebilirliği mutlaka izlenmelidir. Bu konuda, illerin içinde bulunduğu Kalkınma Ajans'ları ile teşvik sistemi mutlaka irtibatlandırılmalıdır. Bu yüzden Kalkınma Ajans'larına önemli görev ve sorumluluklar düşmektedir. Kalkınma Ajans'ları da verilecek olan teşviklerin uygulamasını izlemeli ve ortaya çıkan durumun nitel ve nicel analizini gerçekleştirip karar vericilere zamanında gerekli geri bildirimleri sağlamalıdır. Bu da teşviklerin uygulama süreci ve etkinliği konusunda önemli ipuçları verecektir.