Abbas'ın Türkiye Ziyareti: Mesajlar ve Beklentiler

Filistin’de Hamas’ın iktidara gelmesinin ardından Avrupa’da ziyaretlere başlayan Devlet Başkanı Mahmud Abbas Türkiye’yi ziyaretinin ikinci gününde bir basın toplantısı düzenledi.Türkiye ile ilişkilerin gelişmesine büyük önem verdiklerine değinerek konuşmasına başlayan Abbas, Türkiye’nin Ortadoğu meselelerinde önemli rol oynayabileceğini ve bunun kendileri tarafından da arzulandığını dile getirdi. Bu açıklama Türkiye’nin rolünün ne olabileceği sorularını akla getiriyor. Abbas’ın Türkiye’nin Hamas’tan bir heyeti kabul ettiğini ve görüştüğünü hatırlatarak, bu girişimlerin son derece faydalı olduğuna değinmesi bu konudaki beklentiler ile ilgili ipuçları veriyor. Bununla birlikte Abbas, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile yapacağı görüşme sonrasında bu konuda daha net bir açıklama yapabileceğini ifade etti.

Devamı

Üniversitelerden Beklentiler ve Yüksek Öğretim Sisteminin Açmazları

İdeal anlamda üniversiteler, doğaları ve kuruluş amaçları gereği bilgi üreten, donanımlı insan gücü yetiştiren ve bunun da ötesinde özgür düşünce, sivil toplum, demokrasi kültürü, karar süreçlerine katılma, şeffaflık, hesap verebilirlik ve sosyal sorumluluk gibi çağdaş değerlerin gelişimine katkıda bulunarak fikir ve düşünce hayatında topluma önderlik eden kurumlardır. Üniversitelerin ilk ortaya çıktığı dönemlerden beri bunun başarılı örneklerine rastlıyoruz. Kuşkusuz her üniversite, entelektüel hayatın canlılığına katkı sağlama ve Edward Said’in tabiriyle “Sessizlerin sesi olan” entelektüeller yetiştirme konusunda kendisinden beklenen fonksiyonu yerine getiremiyor.

Devamı

ERMENİSTAN’LA futbol diplomasisi ile gündeme gelen açılım süreci, diplomatik ilişkilerin kurulmasını ve ikili ilişkilerin güçlendirilmesini öngören normalleşme protokolü üzerinde uzlaşmaya varılması ile devam ediyor. Her iki ülke kamuoyunda tartışmalara ve eleştirilere neden olan protokoller, Ekim ayı ortası itibarıyla iki ülkenin parlamentolarında onaylanmak için gündeme alınacak. İki ülke ilişkileri bugüne kadar korku, nefret, mağduriyet ve ihanet söylemlerinin ağır bastığı negatif bir duygusallıkla şekillendi. Birbirine taban tabana zıt ve karşılıklı suçlamalara dayanan bu duygusal söylemler, ortak bir iletişim dilinin oluşmasını engelliyordu. Ortak tarih komisyonu kurulması, sınırların tanınması ve açılması ve diplomatik ilişkilerin tesisi gibi daha somut konuların müzakere edilmeye başlanması, taraflar arasında ortak bir dilin oluşabilmesine kapı araladı.

Yeni teşvik sistemi hem yerli yatırımcının yatırım yapmasında hem de doğrudan yabancı yatırımcıların ülkeye çekilmesinde aktif bir rol oynayacaktır.