SETA > Yorum |
Ulusal İstihdam Stratejisi ve Esnek Çalışma

Ulusal İstihdam Stratejisi ve Esnek Çalışma

2014-2023 yıllarını kapsayan dönem baz alınarak hazırlanan Ulusal İstihdam Stratejisi'ndeki her bir uygulamanın hayata geçirilmesi, ekonomik ve sosyal refahın artması için bir adım.

2002'den sonraki süreçte başlayan makroekonomik göstergelerdeki iyileşmenin, geçmişin biriktirdiği sorunları bugüne yüklemesiyle işsizlik ve istihdam oranlarında beklenilen rakamlara ulaşılamadı.2002'den sonra yalnızca 2009 yılında ekonomik küçülme yaşayan bir ülke ekonomisi için işsizlik oranı hala yüzde 10 civarında.

Ekonomik büyüme üretime, üretim de yeni yatırımlara ve yeni iş alanlarına karşılık gelmesine rağmen, ekonomik büyümenin istihdamı olması gerektiği gibi etkilemediği görülüyor. Ekonomik büyümenin istihdam dostu şeklinde gerçekleşmemesi, istihdam piyasalarının ihtiyaç duyduğu uygulamaların değil, istihdamı besleyen can damarlarını kesen politikaların mirası.

Bugün hala daha işverenler ara eleman yokluğu çekiyorsa, mesleki yeterlilik sahibi çalışanlara ihtiyaç duyarsa, ekonomik üretim sürecinde teknolojik ve bilişsel yeterliliğin eksikliğinden şikâyet ediliyorsa, bu durum Türkiye'de işgücü piyasasını besleyecek hem aktif işgücü politikalarına hem de yapısal reformlara ihtiyacı ortaya koymaktadır.

2008 küresel ekonomik krizin de etkisiyle işsizlik sorununa köklü bir çözüm geliştirmek amacıyla, 2009 yılında istihdam stratejisinin merkeze alındığı bir çalışma başlamıştır. 30 Mayıs 2014 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlanan bu çalışma, Ulusal İstihdam Stratejisi (UİS).

UİS'LE TÜRKİYE EKONOMİSİNİN EKSİK KALAN PARÇASI TAMAMLANACAK
UİS, ekonomik büyümenin istihdama olumlu yansımasını engelleyen işgücü piyasasındaki sorunlara çözüm getirmeyi, orta ve uzun vadede ekonomik büyüme ve istihdam ilişkisini güçlendirmeyi ve sonuç olarak işsizlik oranını düşürmeyi amaçlıyor.

Ulusal İstihdam Stratejisi'nde yer alan temel uygulama alanlarının başında "Eğitim ve İstihdam İlişkisinin Güçlendirilmesi" geliyor. Bu başlığın ilk sırada yer alması, 1990'lı yılların kâbusu 8 yıllık kesintisiz eğitimle meslek liselerine neşter vurulmasının ve iş piyasasını besleyen mesleki eğitim damarının kesilmesinin maliyetini azaltma hedefi taşıyor. Diğer uygulama alanları ise, "İşgücü Piyasasında Güvence ve Esnekliğin Sağlanması", "Özel Politika Gerektiren Grupların İstihdamının Artırılması" ve "İstihdam-Sosyal Koruma İlişkisinin Güçlendirilmesi".

Her bir başlıkta da hedef, sosyal ve ekonomik eşitsizlikleri azaltarak istihdama katılımda sorun yaşayan kesimleri istihdam piyasasına katmak. Kadınların çalışmasının ekonomik büyümenin sürdürülebilirliğini sağlaması, dezavantajlı grupların çalışma hayatında yer almasıyla ekonomik üretim sürecine katkı yapmaları, istihdam ve sosyal koruma arasında sistemli bir bağlantının kurulması, ekonomide gider kalemini değil gelir kalemini büyütecek.

Bu nedenle, 2014-2023 yıllarını kapsayan dönem baz alınarak hazırlanan Ulusal İstihdam Stratejisi'ndeki her bir uygulamanın hayata geçirilmesi, ekonomik ve sosyal refahın artması için bir adım.

İŞ PİYASASINDA POZİTİF AYRIMCILIK: ESNEK ÇALIŞMA
İşte bu adımlardan birisi de, bu hafta mecliste görüşülmesi beklenen esnek çalışma tasarısı. Her yıl 800 binden fazla kişinin işgücüne girdiği, gençlerin ve kadınların iş hayatında daha fazla yer almaya başladığı bir ülkede, işsizliğin artmaması ve ekonomik büyüme ve istihdamın birlikte artması için yeni çalışma sistemleri ve uygulamaları gerekiyor.

Özellikle kadınların iş hayatı ve aile hayatı arasında tercih yapmaya zorlayan şartlara karşılık, uzaktan çalışma hakkının getirilmesi ve bu çalışmanın güvence altına alınması, kadınların mecburi tercihlerinin yükünü azaltacak.

Ayrıca, ev işlerinde, işyerlerinde veya tarım alanlarında süreklilik arz etmeyen işlerde çalışanların, çalışma haklarının da güvenceye alınması ekonomik etkinlik ve verimlilik açısından önemli. Kayıt dışı ekonominin en fazla olduğu bu iş alanları, aynı zamanda çalışanların haklarının en az konuşulduğu alanlar.

İşgücüne katılımdaki katılıkların esnetilmesi, kapsayıcı ve dayanıklı bir işgücü piyasası oluşturacak. Kayıt dışı istihdamın azalması ve özel tasarrufların artması da yine olumlu sonuçlardan. Ancak esneklik ve güvence arasındaki dengeyi sağlayacak kuralların da olması elzem.

İşsizliğin yalnızca ekonomik bir sorun olmaması, aynı zamanda sosyal barışı ve toplumsal huzuru etkilemesi ise, hükümetlerin bu konuyu asıl gündem maddesi haline getirmeleri gerekliliğini de açıklıyor.

[Yeni Åžafak, 15 Åžubat 2016].