Tunus muhalefeti tarafından 24 Ağustos’ta başlatılacak “Yönetimin Gidiş Haftası” gösterileri öncesinde ülke gergin bir ortama girdi.
Cumhurbaşkanı Munsıf el Merzuki ve iktidardaki Ennahda Partisi Başkanı Raşid el Gannuşi, eylemler öncesinde gereken adımları atmak ve önlemleri almak için harekete geçti.
Nahda lideri Gannuşi, işçi sendikaları tarafından yapılan öneriyi kabul edeceklerini açıkladı. Cumhurbaşkanı Merzuki ise, başkomutan sıfatıyla orduda iki önemli komuta kademesinde değişiklik yaptı.
Cumhurbaşkanı Merzuki, askeri istihbarat ve hava kuvvet komutanlarını değiştirdi. Konu ile ilgili yapılan açıklamada: “Başkomutan Merzuki, General Nuri bin Tavus’u Askeri İstihbarat, General Beşir el Bedevi’yi ise Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na atamıştır” denildi.
Askeri İstihbarat eski Komutanı Kemal el Akrut ülke dışında bir büyükelçilikte askeri ateşe olarak görevlendirilecek. Hava Kuvvetleri eski Komutanı General Muhammed Necib El Celas ise Savunma Bakanlığı Dış İlişkiler ve Yardımlaşma Müdürlüğü’ne getirildi. Merzuki’nin iki komutanı da dış ilişkilerle ilgili birimlerde görevlendirmesi dikkat çekti.
“NAHDA SİYASİ MANEVRA YAPIYOR” İDDİASI
Bu gelişmelerin yanı sıra hükümet kanadında da önemli gelişmeler yaşandı. Nahda Partisi lideri Raşid el Gannuşi, muhalefetle ön şartsız görüşme masasına oturabileceklerini ifade etti.
Gannuşi, diyalog konusunda ilerleme kaydedildiğini belirterek, Tunus İşçi Sendikaları Başkanı Hüseyin el Abbasi’nin kabul edilebilir yeni fikirler önerdiğinin altını çizdi. Söz konusu açıklama, “Tunuslu taraflar bazı konularda fikir birliği sağladı” şeklinde yorumlanıyor.
Öte yandan, Nahda ve Tunus’un en güçlü muhalefet partisi olan Kaid el Sibsi liderliğindeki devrik Cumhurbaşkanı Bin Ali yandaşı Nida Partisi arasında da bir yakınlaşma gözleniyor.
Bütün bu olumlu gelişmelere rağmen muhalefet içinden bazı gruplar, Nahda’nın İşçi Sendikası ve Nida Partileri arasındaki diyalog havasına şüpheyle yaklaşıyor. Söz konusu muhalefet, 24 Ağustos’ta başlayacak “Yönetimin Gidiş Haftası” eylemleri öncesinde Nahda’nın siyasi manevra yaptığını iddia ediyor.
YENİ BİR MISIR VAKIASI MI?
Ülkede yaşanan bu gelişmeler, 24 Ağustos’ta başlayacak süreçle büyük bir belirsizliği ortaya çıkartırken, Tunus’un da Mısır’da olduğu gibi yüzlerce kişinin hayatını kaybedeceği ve binlercesinin de yaralanacağı bir şiddet sarmalına girmesinden endişe ediliyor. Ülke medyası, askeri müdahale olabileceği şeklinde yayınlar yaparak halkı uyarıyor.
Öte yandan, ülkede yaşanan iktidar ile muhalefet arasındaki söz konusu yakınlaşmasının en önemli nedeninin, Mısır’da sahneye çıkan güçlü direniş ve bu direnişlerin yapıldığı meydanların dağıtılması esnasında yaşanan acı olaylar olduğunun altını çizmek gerekir.
Arap Baharı rüzgârını zayıflatmak ve halkların iktidara gelmesini engellemek için yapılan planlar, Mısır’da kolay bir şekilde hayata geçirilmiş olsaydı eğer, ikinci hedef ülke olan Tunus’ta Nahda yönetimi çok kolay bir şekilde alaşağı edilecekti.
Ancak, Rabia ve Nahda meydanlarındaki mücadele, kısa vadede Tunus’ta ikinci bir “Mısır Senaryosu” planını engelledi; orta ve uzun vadede ise Mısır ve diğer bütün Arap Baharı ülkelerini, askeri müdahalelere karşı koruyan en büyük kalkan olarak tarihe geçeceğe benziyor.