CHP gerçek yüzünü daha fazla gizleyemedi. Verilen öğütler, yapılan yönlendirmeler kâr etmedi. CHP bir kez daha üst aklı yüz üstü bıraktı.
FETÖ'nün yatırımları yine boşa çıktı.
CHP milletvekili Hüsnü Bozkurt geçen hafta bir salon dolusu insanın karşısında ve kameralar önünde şu dehşet sözleri sarf etti: "Bizim kitabımızda umutsuzluk yok. Buradan en az yüzde 60-65 hayır çıkacak. Ama arkadaşlar, de ki evet çıktı. Kimse heveslenmesin kardeşim. Biz yine Samsun'dan başlarız, Amasya'ya gideriz, Sivas'a gideriz, Ankara'ya geliriz. Buradan İnönü'ye, Sakarya'ya, Dumlupınar'a, ulan sizi İzmir'e kadar kovalamazsak, anamızdan emdiğimiz süt helal olmasın. Sizi de, sizin yedi göbek sülalenizi de, bütün emperyalistleri de yine İzmir'den denize dökeriz." CHP'li vekil dün de "sözleriminarkasındayım, ben emperyalistleri kastettim" diye açıklama yaptı. İşte gerçek CHP zihniyeti bu. Halkın bir bölümünü düşman gören bir anlayış... Halkın iradesini baskılamak için her yola başvurabilen bir yapı...
Bu yapı ne yazık ki halkı kolayca kandırılabilecek bir nesne olarak değerlendiriyor. Çünkü onun akıl baliğ olmadığını düşünüyor. Adama sorarlar. Yahu, Türkiye bir sömürge ülkesi mi? Bu ülke yabancı bir gücün fiili işgali altında mı? Halkın oylarıyla seçilmiş bir Cumhurbaşkanı ve hükümet iş başında. Sömürgecilerin işgal girişimi 15 Temmuz 2016'da milletin kararlı duruşu sayesinde boşa çıkarıldı. Şu anda emperyalistler sizleri yetersiz bulduğu için kendi ülkelerindeki seçimleri bırakmış sizin için "hayır" kampanyası yürütüyorlar. Evet çıktığı zaman emperyalistlerin dünyası başlarına yıkılmış olacak.
Neyse ki bu millet bu ucuz numaralara kanmaz! Ucuz numaralardan bir diğeri de bu sözlerin CHP'yi bağlamayacağı yalanını dolaşıma sokmak.
Peki Deniz Baykal'ın sözleri ne olacak? Baykal daha yenilerde "16 Nisan'da Hayır çıkarsaİzmir'de düşmanı denize dökmüş gibi o sevinci yaşayacağız" dedi.
Hadi bunu da görmezden gelelim. CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 15 Temmuz ruhunu katletme girişimlerine ne diyeceğiz? Avrupalı faşistlerle ve FETÖ'cülerle birlikte 15 Temmuz destanını itibarsızlaştırma projesine destek veriyor Kılıçdaroğlu. Böylelikle bu ülkede oluşan milli birlik ortamını tarumar edebileceğini düşünüyor.
Aslında Kılıçdaroğlu'nun tek bir derdi var. Koltuğunu kaybetmemek. Bir kere daha söylüyorum. CHP'de siyaset, genel başkanlık koltuğunu elde etmek için yapılır. Bugüne kadar bu böyle oldu. Sahip olduğumuz çarpık siyasi sistemin sayesinde gerçekleşti bu.
Eğer yeni bir hükümet sistemine geçilirse, delege oyunlarıyla ilelebet ana muhalefet partisi genel başkanı olarak kalmak mümkün olmayacak. Bütün siyasi partiler "toplumunmerkezi"ne hitap etmek zorunda kalacak. Toplumun merkezine hitap edemeyen partiler ve siyasiler tarih dışı kalacak. Dikkat edin bugün CHP cenahında 4 isim hayır kampanyasının başını çekiyor. Kemal Kılıçdaroğlu, Deniz Baykal, Muharrem İnce ve Metin Feyzioğlu. Bu isimlerin dördünün de derdi aynı. CHP genel başkanlığı koltuğuna oturmak.
Dördünün de yeni dönemde şansı yok. O yüzden "hayır" çıksın diye kendilerini yırtıyorlar. En zor durumda olansa Kılıçdaroğlu. Evet çıkarsa FETÖ'nün, hayır çıkarsa Baykal, İnce ve Feyzioğlu'nun gadrine uğrayacak.
Öyle sanıyorum ki bu Kılıçdaroğlu'nu FETÖ'ye karşı korumak da yine bize düşecek!
[Sabah, 6 Nisan 2017].