Uzun zaman bekledik. Sonunda başladık. Uygun zamanda ve uygun şartlar altında. Diplomatik olarak tüm tedbirleri aldık. Amerikan tarafını hareketsiz bıraktık. Rusya'yla uzlaşmaya vardık. PYD'yi yalnızlaştırdık.
Arkalarına aldıkları Amerikan desteğini hiç bitmeyecek sanıyorlardı. Tarihi sürecin kendi yanlarında olduğuna inanıyorlardı. Ama takip edenler bilir. Bu köşede defalarca yazdım.
Tarihin aktığı falan yok, tekrar ediyor diye. Amerika Barzani'yi terk ettiği gibi PYD'yi de terk eder diye. Bunları defalarca söyledik.
Bakın şimdi ne oldu?
Arap Baharı gibi PYD baharı da bitiyor. Afrin bir başlangıç. Sonrasında Münbiç sonrasında Fırat'ın doğusu. Amerika Afrin'i terk etti ama buraları etmez diyenlere hatırlatırım. Afrin'i de terk etmez diyorlardı. Barzani'yi de terk etmez diyorlardı. Amerika yüz yıldır aynı siyaseti takip ediyor diyorlardı. Öyle değilmiş. Bir daha gördük. Tarih bize bir daha gösterdi.
Çünkü ortada bahar falan yok. Amerika üç-beş yılda bir karar değiştiriyor. Kafasına göre farklı aktörleri destekliyor. Sonra da çeşitli nedenlerden dolayı bu desteği kesiveriyor.
2012'ye kadar Arap Baharını destekledi. Kendisi için tehdit olabileceğini düşünmeye başlayınca PYD, İran ve Rusya'yı destekledi. Şimdi onda da hevesi kalmadı. Aylardır anlatmaya çalışıyorum. Amerika için Ortadoğu öncelikli bir bölge değil diye.
Kafasındaki ezberleri bozamayanlara zor geliyor kavramak ama Suriye'nin kuzeyinde bir Kürt devletini tercih etse bile, buna belli miktarda yatırım yapsa bile, diğer dengeleri bozacak kadar buna bağlamaz kendini. Ve bağlamadı. Bırakın artık enerji politikaları üzerinden Ortadoğu yorumlamayı.
Bunların hiçbiri gerçek değil.
Türkiye biraz zorladı ve Amerika'nın PYD üzerindeki koruması düşüverdi. Çünkü Türkiye'ye rağmen PYD'yi savunmaya değer bulmadı.
ZEYTİN DALI
Şimdi askeri operasyon başladı.
Adı Zeytin Dalı. Türkiye tarafından kuşatmaya alınmış bir arazide gerçekleşecek. Bu operasyon Türkiye için çok zor değil. Fakat biliyoruz ki, düşman şehirlerin içine sızacak ve sivillerin arasına saklanarak kendine onları kalkan etmek isteyecek. Bu da işleri zorlaştırıyor. Ama böylesi bir zor durumla uğraşacak beceriye de sahibiz. Bu tür çatışmanın örneklerini defalarca verdik. Hendekleri temizlerken ve Fırat Kalkanı esnasında şehre sızmak isteyen teröristleri teker teker ayıkladık.
Fakat her halükârda dikkatli olmak lazım. Kazanacağımız zafer ağır bir maliyete dönüşmemeli. Askeri harekât son derece planlı ve dikkatli idare edilmeli. Mesela acele sonuç almaya çalışmaktan kaçınmak gerek. Kolay lokma olması bizi aldatmamalı. Her türlü askeri çatışmanın bir numaralı gerçeği belirsizlikler içinde olmasıdır. Savaşın sisi her şeyin önündedir ve çok belirleyicidir. Belirsizliğin belirleyiciliğine teslim olmamak lazım. Her adımda yeniden sipere yatmak lazım. Özellikle tanklarımızın hedefte olacağını unutmamak lazım. Zira düşman kazanmanın değil canımızı yakmanın peşinde. Aceleye gerçekten gerek yok. Kuşatma zaman alır. Vaktimiz var. Zaman artık düşmanın aleyhine işliyor. Mümkün olan her hedef incelikle havadan vurulmalı. Şehre kuzeyden yaklaşıp güneydoğu çıkışını bir müddet açık bırakmak iyi olur. Böylece siviller tahliye edildikten sonra en ağır biçimde müdahale edilebilir.
[Takvim, 23 Ocak 2018]