Kayyum ile Terör Arasında HDP Belediyeciliği

Diyarbakır, Mardin ve Van büyükşehir belediyelerine 19 Ağustos'ta yapılan geçici görevlendirmeler neticesinde kayyum konusu tekrar gündeme geldi. Kayyum atamalarını hendek terörünün başlamasından aylar sonra 8 Eylül 2016'da Diyarbakır'ın Sur ve Silvan ilçe belediyelerinde görmüştük.

Devamı
Kayyum ile Terör Arasında HDP Belediyeciliği
İktidarın ve Muhalefetin HDP yi Demokratikleştirecek Bir Baskı Oluşturmaları Gerekiyor

İktidarın ve Muhalefetin HDP’yi Demokratikleştirecek Bir Baskı Oluşturmaları Gerekiyor

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, belediyeler üzerinden terör örgütü PKK’ya lojistik ve finansal destek sağlayan HDP ve bazı belediyelere atanan kayyumlar üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Devamı

Kayyum atamalarının hukuki zemini nedir? Kayyum atama uygulaması ne zaman başlamıştır? 19 Ağustos 2019’da gerçekleştirilen kayyum atamalarının nedeni nedir? HDP belediyelerini kayyum atama sürecine getiren terörle ilişkisi nedir? Bugüne kadar görevlendirilen kayyumlar ne tür icraatlara imza attılar?

Bölgede yaşayan Kürt vatandaşlar HDP’nin bölgede sürdürdüğü etnik milliyetçilikle arasına mesafe koymuş, 2015 yazında başlayıp pek çok bölge yerleşkesini darmadağın eden PKK-HDP hendek kalkışmasının faturasını HDP’ye kesmiştir. Bununla beraber geçmiş seçimlerde rakibi AK Parti’nin milletvekili adayı dahil pek çok temsilcisini, il ve ilçe başkanını katleden, kaçıran PKK’nın bu korku siyaseti başarı şansını yitirmiştir.

SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Muhittin Ataman bazı vilayetlere Kayyum atanmasına doğru gelen sürecin temel etkenleri hakkında değerlendirmede bulundu.

SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Nebi Miş bazı belediyelere Kayyum atama noktasına gelen süreç hakkında değerlendirmede bulundu.

Kayyum Atanmasıyla Birlikte Belediyeler Terör Örgütünün Bir Parçası Olmaktan Kurtarıldı

SETA Dış Politika Araştırmacısı Can Acun Kayyum atanan belediyelerde yaşanan değişimler hakkında değerlendirmede bulundu.

Devamı
Kayyum Atanmasıyla Birlikte Belediyeler Terör Örgütünün Bir Parçası Olmaktan Kurtarıldı
Kayyum Atanan Belediyeler ve HDP

Kayyum Atanan Belediyeler ve HDP

HDP/BDP’li belediyeler, “belediyelerde fiilen çalışmadıkları hâlde çalışıyormuş gibi gösterilen “Kandil referanslı” “bordro işçileri”ne verilen usulsüz maaşlar, işe alınan kadrolu veya sözleşmeli çalışanlardan bir defaya mahsus alınan işe yerleştirme komisyonları, kimi çalışanların maaşlarından bağış adı altında düzenli olarak yapılan kesintiler ve yüklenici firmalara verilen belediye ihalelerinden alınan komisyonlar” üzerinden PKK’ya finansman sağlamışlardır.

Devamı

Zirve gerçekleşti fakat İdlib için bir yol haritası çıkmadı. Rusya ve İran masaya bu amaçla oturmadığını zirve boyunca fazlasıyla belli etti.

4 milyona yakın nüfusu ve Türkiye’ye 130 kilometrelik sınırı ile Tahran’da gerçekleştirilen Suriye zirvesinin ana gündem maddesi olan İdlib’te tansiyon giderek yükseliyor. 100 bine yakın rejim karşıtı muhalifin kontrolünde olan İdlib’te artan gerilim, sivillerin güvenliğini ciddi anlamda tehdit ediyor. 7 yıldır süren ve kördüğüm haline gelen iç savaşta İdlib’in stratejik bir önemi var. Tüm dünyanın nefesini tutarak izlediği İdlib’teki son gelişmeleri SETA Strateji Araştırma Direktörü, İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Basri Yalçın’a sorduk.

Putin ve Ruhani ilk açıklamalarında İdlib'i doğrudan ilgilendiren meseleleri dile getirmediler ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından sonra değindiler..

İdlib'de yaşanacak bir savaş sonrasında bölgede oluşabilecek otorite boşluğunu Türkiye'yi hedef alacak terör örgütlerinin doldurması riski göz ardı edilecek türden değil.

Tahran'da bugün çok kritik bir üçlü zirve gerçekleşiyor. Erdoğan, Putin ve Ruhani hem İdlib'in hem de İdlib sonrası Suriye'nin geleceğini belirleyecek önemli müzakerelerde bulunuyorlar.

"Türkiye, Suriye'de saf tutmuyor" - Uluslararası Arap Akademisyenleri Derneği Onursal Başkanı Sımir Hafız: - "Suriye'de bulunan uluslararası aktörler, Türkiye'yi yanlarına çekmek istiyor.

Mevcut düzlemde askeri bir operasyonun ayak sesleri gittikçe yaklaşıyor. Soru bu operasyonun ne kadar kapsamlı olacağı ve kimlerin kime karşı mücadele edeceği sorusudur.

Tahran’daki zirvede Cumhurbaşkanı Erdoğan, İdlib meselesinde Rusya ve İran’ın Astana ve Soçi süreçlerinde verdikleri sözlere aykırı davranıp Türkiye’nin güvenliğini de tehdit edecek sonuçlara yol açacak şekilde hareket etmelerinin bu üç ülke arasında son dönemde söz konusu olan yakınlaşmayı da riske edeceğini muhatapları Putin ve Ruhani’ye açık bir şekilde hissettirecektir.

Erdoğan'ın gösterdiği sabra ve iyi niyete rağmen, Trump, ABD'nin asimetrik ve nobran müttefiklik anlayışı ile Türkiye'ye yaklaşıyor. Kendisinin Erdoğan'a yaptığı jestleri aşırı önemsiyor. Yönetiminin Türkiye'ye karşı somut hatalı politikalarını ise görmezden geliyor.

Bu süreçte ABD ile benzer sorunlar yaşayan AB Türkiye ile ilişkilerini düzeltme eğiliminde. Bu olumlu gelişmenin rasyonel nedenleri var..

Yaklaşık 3 milyon sivilin yaşadığı ve muhalifler için her anlamda son kale konumuna gelen İdlib'in muhafazası; Suriye'nin geleceğinde siyasal bir çözümü hayata geçirecek, yeni bir siyasal yapının inşası için önem arz etmektedir.

Döviz kurunda yaşanılan bu denli yükselişlerin ve dalgalanmaların Türkiye'nin ekonomik dinamikleri ile açıklanamayacağı ve bir saldırının olduğu konusunda hemen hemen tüm ekonomistler ve finans uzmanları hem fikir.

ABD düzeni yıkarken çok tehlikeli bir kapıyı açıyor. Ekonomiyi birinci öncelikli güvenlik konusu haline getiriyor. Fon yöneticilerinin, spekülatörlerin ekonomik normların dışına çıkan anarşist dünyasını meşrulaştırıyor. Bu yeni dönemde Avrupa ile Türkiye'nin birbirlerine daha çok ihtiyacı olacak.