Yıllardır Suriye iç savaşında bir efsane yaydılar. Amerikalılar yaptı. "PYD çok iyi savaşıyormuş." "Çok disiplinliymiş." O tarihlerde demiştik. Bunlar içi boş laflar. PYD bu zamana kadar Suriye iç savaşında çok ciddi bir Amerikan desteğiyle yürüdü. Hava desteğini sağlama ve koordine etmede Amerika'nın ne derece etkin olduğunu bilmeyen yok. Ve bu desteği sonuna kadar kullandılar. Rakka'nın boşaltılmasından sonra ortaya çıkan resimlere bakın. Neredeyse vurulmamış tek bina yok. Hava gücü Rakka'yı zaten havadan çökertti. PYD boşalmış alanlara ilerledi. Birçok örnekte benzer bir yöntem izlendi. Sonra tutup bunu PYD'nin kara başarısı gibi anlattılar. Tabii Amerikalılar bilir neyin ne olduğunu ancak Batı kamuoyunda PYD'yle yaptıkları işbirliğini meşrulaştırmak için bu tür hikayeleri bilerek uydurdular. Fakat görünen o ki, bu hikayeye PKKlılar inanmış. Gerçekten kendilerinin iyi savaştığını falan düşünmüşler. Defalardır söylüyorum. Genel bir inanış vardı PKK ve yandaşlarında. Amerika kendilerinden yana diye tarihin de kendilerinden yana olduğunu sanıyorlardı. Ama Amerikan desteğinin olmadığı Afrin'de şimdi gerçeğin tadına bakıyorlar. Daha da bakacaklar. Görecekler kendilerinin gerçek bir aktör olmadığını. Anlayacaklar Amerikan hava desteği olmadan basit bir çapulcu sürüsü olduğunu. Şimdi sendelemeye başladılar. Anlamayla inkar arasındalar. Birinci başarısızlık örneğini tesadüfe bağlamak genel bir eğilimdir. İkincisi, üçüncüsü, dördüncüsü geldiğinde anlamaya başlarlar. Ama gecikecekler bu gerçekle yüzleşmede. İş işten geçmiş olacak. Rajo gibi kritik yerler düştükçe gerçeklik kendi ikna gücünü dayatacak. Tarihin onlardan yana olmadığını görecekler. Fırsat buldukça söylemeye çalışıyorum. Aslında Afrin'in işi siyasal ve diplomatik anlamda bitti. O işin kararı verildi. Türkiye'nin kucağına terk edildi. Bundan sonrası askeri bir işlem. O bittiğinde Afrin'in kaderi mühürlenmiş olacak. Askeri süreçte de çok önemli bir kritik evre dün tamamlandı. Rajo şehir merkezi ele geçirildi. Esasında daha ciddi bir PKK direnişi bekliyorduk. Fakat PKK hiç varlık gösteremedi. Çareyi kaçmakta buldu. Çember daraldıkça benzer örneklerle karşılaşacağız. Ama bu hepsi çok kolay olacak anlamına gelmesin. Aksine teröristler hep şanslarını başka bir zemine taşıma azminde olacaktır. Hepsinin kafasında Afrin şehir merkezi var. Geriye yaslanan defans gibi Afrin'e kaçma eğiliminde olacaklar. Yaslandıkça bunalacaklar. Arada kontra ataklar deneyecekler. Önemli olan bu. Terör örgütü kazanamayacak. Ama canımızı yakabilir. Bunun yolu ise bu kontra ataklar. İki gün önce sekiz askerimizi şehit verdiğimize benzer pusular tezgahlayacaklar. Asıl buna karşı dikkatli olmalıyız. Bir başka dikkat gerektiren mesele Rajo'nun temizliğidir. Teröristler her zaman terk ettikleri bölgelere patlayıcılar ve tuzaklar yerleştirmenin peşinde olacaktır. Askerlerimiz bu konuda oldukça tecrübeli. Tuzaklamalar hızla tespit edilip imha edilecektir. Ve aslında Rajo o kadar hızlı düştü ki, bu tuzaklamalar için vakit bile bulamamış olabilirler. Ama ihtiyatı yine de elden bırakmamak lazım. Bundan sonra mengeneyi sıkmaya devam edeceğiz. PKK daha hızlı çökecek. Geri doğru kaçacak. Şehirde direnebileceğini sanacak. Ama günün sonunda onu da kaybedecek. O zaman görecek herkes bunların hala aynı çapulcu teröristler olduğunu.

[Takvim, 4 Mart 2018]