SETA > Yorum |
Levazımatçılardan Yok Bir Farkları

Levazımatçılardan Yok Bir Farkları

Onca zaman kutuplaşma palavrası sıkanlar, aslında kendi kitleleri üzerinden kutuplaşmanın feriştahını ürettiler. Ama üste çıkmak için ellerinden geleni de artlarına koymadılar.

Seyran demiyorlar, bari bayram deseler.
Bayramdır, Müslüman'ın sükûn vaktidir, sürur vaktidir, gurur vaktidir deseler.
Sussalar.
Ama susmuyorlar.
KeÅŸke kendi gerginlikleri ile sadece kendilerine zarar verseler.
Ne yazık ki öyle olmuyor.
Öncülük ettikleri toplum kesimlerinin de ayarlarıyla oynuyorlar.
Gergin bir kitle yaratıyorlar.
Kendilerine, Recep Tayyip ErdoÄŸan diye bir "öcü" yarattılar.
Sonra bu "öcü"den bir siyasi pozisyon ürettiler.
Bununla yetinseler sorun yoktu.
Nihayetinde "tepkisel siyasetin konforu" der, geçerdik.
Ancak, bu konforu yaÅŸamanın ötesinde kendi kitlelerini de harekete geçirdiler.
Ortaya saçma sapan takıntılar, yersiz korkular, asılsız ithamlar ve absürt bir baÅŸkaldırı romantizmi çıktı.
Onca zaman kutuplaÅŸma palavrası sıkanlar, aslında kendi kitleleri üzerinden kutuplaÅŸmanın feriÅŸtahını ürettiler.
Ama üste çıkmak için ellerinden geleni de artlarına koymadılar.

***

Kemal KılıçdaroÄŸlu'nun, Selahattin DemirtaÅŸ'ın, Devlet Bahçeli'nin söylemlerine, her birinin bayram günü sarf ettikleri sözlere bakın Allah aÅŸkına!
KılıçdaroÄŸlu da, DemirtaÅŸ da, Bahçeli de "aman dikkatli olalım, bölünüyoruz" modunda cümleler sarf ediyor.
Seçim yaklaÅŸtıkça uzlaşı mesajları veriyorlar güya.
Elbette amaç seçmene "müÅŸfik bir koalisyon ortağı" görüntüsü vermek.
Misal, Brüksel'de konuÅŸan KılıçdaroÄŸlu, "bölünüyoruz" diye ÅŸikâyet ediyor.
"Ayrışmak çok tehlikelidir. Kimlik bazında bölünüyoruz. Ä°nanç bazında bölünüyoruz. YaÅŸam tarzında bölünüyoruz" diye feveranda bulunuyor.
"Siyasetin görevi toplumda ayrışmayı deÄŸil birleÅŸmeyi saÄŸlamaktır" diye de ekliyor.
Evet, bunları yıllar yılı Türkiye toplumunun dini sembollerine karşı siyaset yapan ve bugün de bu tavrını sürdüren CHP'nin lideri söylüyor.
Yıllarca, "dini siyasete alet etmek" gibi uydurma bir gerekçeyle siyaseti terörize eden CHP, bugün de aynı gerekçeyle AK Parti'nin "haydi Bismillah"lı seçim ÅŸarkısını YSK'ya ÅŸikâyet ediyor ve yasaklatıyor.

***

Bu "sevimli partner" görüntüsü vermeye çalışan "üç benzemez", ErdoÄŸan'ı "ÅŸeytanlaÅŸtırma" ajandasından da geri adım atmıyor.
Atamazlar, çünkü onca zamandır kendilerini "en iyi ErdoÄŸan karşıtı benim" diyerek pazarladılar.
Ne yazık ki bu saçmalık da hem kendi elitlerini hem de kitlelerini uçuk kaçık noktalara taşıyor.
Bu partilerin siyasetçileri Müslümanım diyen herkesin canını yakan, Bayram sevincini gölgeleyen bir facia haberini siyasi fırsata çevirmeye kalkıyorlar.
Selahattin DemirtaÅŸ, 753 Müslüman'ın hac ibadetini yerine getirmek için gittikleri kutsal topraklarda hayatlarını yitirmesi olayını bile CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'a baÄŸlamaya çalışıyor.
Bu partilere destek verenlerin bir kısmı ise bu "kafa kaçıklığı"nı sosyal medya mesajlarında dışa vuruyor.
Birçok suç unsuru içeren, öfke kusan, hakaretlerle bezeli mesajlar her yerde karşımıza çıkıyor.
"Bölünüyoruz vah vah" diye ÅŸikâyet edenler, Türkiye'nin başındaki somut bir belayı, terörü sona erdirmek için kıllarını kıpırdatmıyor, hükümete ve CumhurbaÅŸkanı'na hiçbir katkı sunmuyorlar.
Dahası terörün varlığından kendi meÅŸrepleri ve iliÅŸkilerince istifade edip kendi yelkenlerini ÅŸiÅŸirmeye çalışıyorlar.
Velhasıl levazımatçılardan yok bir farkları...

[Sabah, 26 Eylül 2015]