Kemal Kılıçdaroğlu'nun son günlerdeki agresifliğini, küstahlığını ve had bilmezliğini izah etmek için birçok şey söyleniyor. Yapılan analizlerde üç hususun öne çıktığını görüyoruz.
- Kılıçdaroğlu'nun karakteri,
- CHP'nin 2019 için sert bir söylem kullanmaktan başka şansı olmadığı ve
- CHP'deki dengeleri yönetmek, partiyi bir arada tutmak ve partideki iktidarını garantiye almak için genel başkanın böyle bir çizgi tutturduğu.
***
Gelgelelim hikâye burada bitmiyor. Bu üç unsur önemli evet. Fakat bir başka unsur daha var. Bana soracak olursanız bu, yeni CHP'nin, yani 2010 sonrasında Kemal Kılıçdaroğlu'nun başına tayin edildiği CHP'nin tarzı siyasetinin de merkezinde yer alıyor. Nedir o? Siyaset dışı vesayet unsurlarını demokratik siyasal rekabet alanını tarumar etmek üzere sahaya çekmek. Diyeceksiniz ki vesayet odağı mı kaldı? Elhak, o eski haşmetlerinden eser yok şimdi. İçerideki vesayet odakları yerli ve milli siyasi aktörlerin verdiği mücadele sonucunda ciddi anlamda kan kaybetmiş durumda. Fakat hâlâ bu vesayet unsurları ruhlarını teslim etmiş değiller. Sağda solda gizli saklı birtakım işler çevirmeye çalıştıklarını biliyoruz. Kılıçdaroğlu hepimizden iyi biliyor. Bugüne kadar hep onlarla beraber hareket etti. 15 Temmuz'da kendisini görüp de yol açan darbecileri unutmamız mümkün mü? Bir de dışarıdaki vesayet odakları var. İşte Kılıçdaroğlu onlardan çok ümitli. Onlara konuşuyor, onlar için zemin hazırlıyor. Erdoğan düşmanı canlı bir cephenin olduğunu, onların da Türkiye'yi kuşatmak için ellerindeki bütün araçları kullanmaları gerektiğini ortaya koymaya çalışıyor. Kılıçdaroğlu'nun içerideki ve dışarıdaki vesayet artıklarına vermek istediği mesaj şu. "Ben üstüme düşen vazifeyi yerine getiriyorum, daha da getiririm. Parti tabanının tamamını değilse bile dikkate değer bir bölümünü radikalleştirmek ve vakti geldiğinde sokağa çıkarmak için elimden geleni yapıyorum. Siz de bizi yalnız bırakmayın." Amaç ne? Erdoğan'ı devirmek! Bunun adı siyaset mi? Hayır, sefil bir strateji. Sefil, ama biz yine de hafife almayalım, yakından izleyelim.[Sabah, 11 Nisan 2018].