SETA > Yorum |

İran'da Taşlar Yerinden Oynadı

İran'da seçimlerin son dönemeci hep önemli oldu. Seçime 24 saat kala seçim yasakları başladı. Büyük şehirlerin bir gün önce renkli, gürültülü sokakları yerini meraklı bir sessizliğe bıraktı. Çarşamba gecesi Tahran'da binlerce insan sokaklarda sabah saatlerine kadar propaganda yaptı.  

İran'da seçimlerin son dönemeci hep önemli oldu. Seçime 24 saat kala seçim yasakları başladı. Büyük şehirlerin bir gün önce renkli, gürültülü sokakları yerini meraklı bir sessizliğe bıraktı. Çarşamba gecesi Tahran'da binlerce insan sokaklarda sabah saatlerine kadar propaganda yaptı.

 

Sokaklara dökülen binlerce insan, bazı yerlerde yüz bini aşan coşkulu insan seli, İran'da taşların yerinden oynayacağını gösteriyor. İlk değişim güçler dengesiyle ilgili. Bir yanda Rehber Hamaney ve Cumhurbaşkanı Ahmedinecad, diğer tarafta eski cumhurbaşkanları Rafsancani ve Hatemi ve seçimin favori adayı Musavi yeni bir güçler dengesi oluşturdu. Bu denge yakın dönemde değişeceğe benzemiyor. Kum uleması (Havza) açıktan taraf olmasa da, Musavi bloğuna sempati ile baktığının işaretlerini veriyor.

Diğer somut durum demokratikleşme taleplerinin artık önü alınamaz hale gelmesi. Musavi'ye destek olarak somut ifadesini bulan bu tepki 1997'den bu yana ilk kez ve daha güçlü olarak ortaya çıktı. Gençler ellerinde "Özgürlük hayal değil" pankartları taşıyorlar. Musavi kampanyasının bir sloganı "dünyaya yeni bir selam gönderiyoruz." Dünyaya açık, daha demokratik ve özgür bir hayat talebi kim seçilirse seçilsin en önemli gündemi olacak. Bir diğer önemli değişim İran'da siyasetin ideolojik bağlamdan, daha somut sosyal, ekonomik ve dış politika sorunlarının tartışıldığı zeminde yapılmaya başlanması. Adaylar proje eksenli kampanya yürütüyor. İdeolojik tartışmaların tutsak aldığı birçok konu konuşulmaya baslandı. İran'da taşların yerinden oynamasının dış politika açısından sonuçları olacak. Türkiye demokratikleşmesi ile örnek olarak gösteriliyor. "Türkiye'nin yaptığını biz neden yapmıyoruz" diye soruluyor. Ayrıca Batı ve ABD ile yapıcı ilişki kurulabileceği Türkiye'nin başarılı politikaları üzerinden konuşuluyor. Musavi İran için Türkiye'nin komşularla sıfır politika yaklaşımını anımsatan bir politika öneriyor. Nükleer sorunu, Batı ve özelde ABD ile ilişkilerde Türkiye'nin önemli rol üstlenebileceği yetkililer tarafından söyleniyor. Türkiye ile ekonomik ilişkilerin gelişeceğine dair güçlü bir beklenti var. Türkiye'den çok sayıda küçük ve orta büyüklükte işletme İran'da yatırım olanakları araştırıyor. İran'ın yeni ufku Türkiye ile ilişkiler açısından olumlu bir perspektif sunuyor. Fırsatları değerlendirmek için İran'ı yakından izlemeye devam etmek gerekiyor. Sabah - 12 Haziran 2009