15 Temmuz gecesinde Türkiye büyük bir badire atlattı. Silahlı Kuvvetler içerisine yerleşmiş Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensubu bir grubun demokratik düzeni yıkarak kendi tahayyülleri ekseninde yeni bir siyasal ve toplumsal düzen kurma hedefiyle başlattığı darbe girişimi milletimiz, siyasi liderliğimiz, darbe karşıtı emniyet güçlerimiz ve medyanın topyekun darbe karşısında durması ile bertaraf edildi. İstiklal Savaşı sonrasında ülkemizin bekasına ve toplumsal barışımıza yönelik en ciddi tehdidin altına imza atan bu takiyeci örgüt yıllardır farklı isim, metot ve simalarla faaliyetlerini sürdürmüş ve dur durak bilmeden nihai hedefi olan devleti ele geçirmeye hazırlanmıştır. Görünür ve görünmez tüm yönleri ile FETÖ’nün anlaşılması örgütün faaliyet gösterdiği tüm ülkelerin güvenliği için de ciddi önem arz etmektedir. Ancak bu sanıldığı kadar kolay değildir çünkü örgüt bir istihbarat teşkilatını aratmayacak derecede gizliliğe dikkat etmiş ve her alanda takiye yöntemini kullanmıştır.
Bu bağlamda gerek 15 Temmuz darbe girişiminin ardından gerekse 15 Temmuz’un birinci yıl dönümünde FETÖ’ye ve darbe girişimi sürecine yönelik birçok çalışma hazırlayan SETA Vakfı tarafından yayınlanan ve Enes Bayraklı ve Ufuk Ulutaş tarafından derlenen FETÖ’nün Anatomisi isimli kapsamlı çalışma örgütün ilmi açıdan anlaşılması ve anlatılması adına önemli bir boşluğu doldurmaktadır. Zira farklı disiplinlerde çalışmaları bulunan 13 uzman tarafından hazırlanan yaklaşık 200 sayfalık bu kitap genel olarak FETÖ’nün çeşitli alanlara yayılan faaliyetlerini, tarihini, örgütsel yapısını, ekonomik kaynaklarını, devlet kurumlarının içerisine sızarak kadrolaşmasını ve dini görünümlü bir hareketten silahlı terör örgütüne dönüşümünü her yönüyle analiz etmektedir.
TERÖR, MESİYANİZM VE MAKYAVELİZM
Üç temel bölüme ayrılan kitabın “FETÖ’yü Anlama Kılavuzu” başlıklı birinci ve en uzun bölümünde FETÖ’nün daha iyi anlaşılmasını sağlayacak şekilde örgütsel kronoloji ortaya konulmakta ve örgütün hiyerarşik yapısı görsellerle desteklenerek ele alınmaktadır. “Bir Truva Atının Hikayesi: Emniyet, Ordu ve Yargıda Yapılanma” başlıklı ikinci kısımda FETÖ’nün yerel bir grup olmaktan çıkıp Türkiye gibi köklü bir devlet geleneğine sahip bir ülkede darbe girişiminde bulunacak kapasiteye nasıl ulaştığı sorusu irdelenmektedir. Kitabın son kısmını oluşturan “Fetullahçılık: Terör, Mesiyanizm ve Makyavelizm” başlıklı üçüncü kısımda FETÖ’nün zihinsel kodları incelenmekte ve “masum” bir cemaatten terör şebekesine dönüşmesinde bu sapkın örgütün zihin dünyasının etkileri irdelenmektedir. Bu noktada bölüm yazarları “Fetullahçı Makyavelizm ve Fetullah Gülen kültü etrafında toplanan ve kendilerine kozmik bir değer atfeden FETÖ’nün Mesiyanik düşünceleri” üzerine yoğunlaşmakta ve diğer Mesiyanik yapılanmalarla arasındaki benzerlikleri tartışmaktadır. Bu dahilde kitabın bu kısmında FETÖ’nün Haşhaşilik, New Age ve Opus Dei gibi yapılarla benzerliklerine değinilmekte ve bu sayede örgütün felsefi ve teolojik temellerinin anlaşılması çabalarına katkıda bulunulmaktadır.
[Star, 16 Ağustos 2017].