Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen “Cumhurbaşkanlığı Sistemi Sempozyumu”na katıldı. Erdoğan sempozyumda yaptığı konuşmada “Ülke ve millet olarak hedeflerimize ulaşmak istiyorsak; güçlü, etkin ve yetkin bir yönetim sistemine ihtiyacımız var” dedi.

16 Nisan’a kadar Cumhurbaşkanlığı sistemini halka anlatacaklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu konuda da bu işin ruhunu halkımıza anlatacağız. Tek millet için evet, tek bayrak için evet, tek vatan için evet, tek devlet için evet. 80 milyon tek millet bunun için evet” diye konuştu.

Ulusal, bölgesel ve uluslararası sorunlara yönelik çalışmalar yapan ve bunları kamuoyuna ve karar alıcılara sunan SETA, ‘Yeni Türkiye’ ve‘Yeni Anayasa’ konuları doğrultusunda Türkiye’nin geleceğini yakından ilgilendiren “Cumhurbaşkanlığı Sistemi”ni düzenlediği sempozyumda konunun uzmanları ile ele aldı. Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen “Cumhurbaşkanlığı Sistemi Sempozyumu”nun açılış konuşması Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından gerçekleştirildi. Sempozyumda Türkiye için Cumhurbaşkanlığı sisteminin tasarımında temel dinamikler, dönüşüm alanları, geçiş süreci yönetimi, siyasal sistemlerin dönüşüm pratikleri ve anayasal uygulamaları anlatıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, sözlerine SETA Yönetimini tebrik ederek başladı. BM üyesi 200 yakın ülke bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her birinin yönetimi değişiklik gösteriyor. Parlamenter sistemi incelediğimizde her ülkede farklı bir sistem olduğunu görüyoruz. Devlet başkanlığı ve Cumhurbaşkanlığı sistemiyle yönetilen ülkelerde aynı durum söz konusudur. Japonya ve Tayland gibi ülkelerde de benzer durumlar vardır. Sadece başkanlık veya cumhurbaşkanlığı sistemlerinde monarşi yoktur. Babadan oğula geçen yönetimlerde de monarşiyi andıran yönetimler mevcuttur.” dedi.

“BU ÜLKE 25 GÜNLÜK HÜKÜMETLER GÖRDÜ”

18. yüzyıldan bu yana ülkemizde de farklı yönetim arayışları olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu süreçte ülkemiz savaşlar ve krizlerle zayıflamış ve küçülmüştür. Önce tek partili ardından da çok partili sistemle ülkemiz bugünlere geldi. Anayasalar arasında da çok farklılıklar vardır. Atatürk ve İnönü döneminde farklılıklar vardır. Son 14 yıl boyunca bu sıkıntıların tamamını biz de iliklerimize kadar yaşadık. Milletimizden aldığımız güç, yapısal sorunları ortadan kaldırmıyor. Siyasi istikrarsızlık beraberinde ekonomik ve sosyal sorunları da getirmektedir. Şu anda 65. Hükümet iş başında. Hükümetlerin ömrü 16 ay bile olmamıştır. Bu istikrarsız yönetimlerle Türkiye bütün rakipleri tarafından geçilmiştir. 25 günlük hükümetler bile oldu. Bunu düzeltmeye çalışıyoruz. Ülke ve millet olarak hedeflerimize ulaşmak istiyorsak güçlü, etkin ve yetkin bir yönetim sistemine ihtiyacımız vardır. Bu sistem bir günde ortaya çıkmamıştır.”

“SİSTEME KARŞI ÇIKANLARIN GÜVENSİZLİĞİ MİLLETEDİR”

Cumhuriyet’in ilanından 1947 yılına kadar tek partili bir yönetim anlayışı olduğunun altını çizen Erdoğan, “Çok partili yönetimler de sık sık kesintiye uğramıştır. Başbakanlığım döneminde bürokratik sıkıntılardan çok söz etmiştim. Bütün bunlar gün gibi yeni bir anayasaya ihtiyacımız olduğunu göstermiştir. Cumhuriyet Halk Partisi’nin il başkanları valilik yapmıştır. Böyle şey olur mu? Bunu gündeme getirmiyorlar. Bu demokrasi tarihimize sürülmüş bir lekedir. Bu sistemde milletimizin yarısından fazlasına mazhar olamayan hiçbir kimse ülkeyi yönetemez. Sisteme karşı çıkanların güvensizliği millete karşıdır. Bu gerçeği ifade edemediklerinden şahıslar üzerinden milletin kafasını karıştırıyorlar. Bir sistem mücadelesidir. Erdoğan’dan sonrası ne olacak?  Millet ne derse o olacak. Allah ne derse o olacak. Türkiye bu sistemle ilgili adımlarını 2007 yılında atmıştır. Zaten işlemeye başlamış bir sistemdir. Çift başlı bir yönetimi bir sisteme bağlıyoruz. Bu sempozyumda hocalarımız çok değerli aydınlarımız meseleyi ele alacak, aydınlatacaklardır.” diye konuştu.

“TÜRK TİPİ CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ”

“Ruh olmayınca beden cesettir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bu konuda da bu işin ruhunu halkımıza anlatacağız. Tek millet için evet, tek bayrak için evet, tek vatan için evet, tek devlet için evet. 80 milyon tek millet bunun için evet. Bugün hayır diyenler, neye hayır dediklerinin farkında değildir. Kim hayır diyor: ‘Kandil, PKK, bu ülkeyi bölmek isteyenler, bayrağımıza karşı çıkanlar hayır’ diyor. Bu değişim, bu dönüşüm sıradan bir olay olmayacak. Yetki millete verilecek. Her şey açık ve net. Türk tipi bir Cumhurbaşkanlığı sistemi olacak.”

“GENSORUDAN HÜKÜMETLER ÇOK ÇEKTİ”

Gensorudan hükümetlerin çok çektiğini de dile getiren Erdoğan,  “Gensorular hükümetleri çalıştırmama mekanizmasıdır. Asıl gensoru mekanizması 5 yılda bir milletin karşısında çalışacaktır. Millet hesabı soracaktır. Yasama organı asli görevine dönecektir. Milletvekilleri iş takibini bırakıp meclis çalışmalarına yoğunlaşacaklardır. Şimdi saflar netleşiyor. Parlamentonun itibarı da hak ettiği seviyeye yükselecek. En fazla yıpranma yargıda. Bağımsız ve tarafsız bir yargı oluşturduk. Yasama, yargı ve yürütme gerçek gücüne kavuşacaktır. Seçilme yaşını 25’ten 18 yaşa indiriyoruz. Askerlik ne olacak diyorlar? Askerlikten muaf olacak… Zor olan seçilmek değil, seçmektir. Gençliğin önünü açacağız. Ufuk vereceğiz.” şeklinde konuştu.

SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran ise Türkiye’nin 16 Nisan’da referanduma gideceğini belirterek, “Mevcut parlamenter sistemin getirdiği sıkıntıları aşmak için yeni bir seçenek oluştu. Bu bir fırsattır. Türkiye bu sistem değişikliğini yaparak önündeki sorunları çözecektir. 2014 yılından bu yana bu sistem üzerinde çalışıyoruz.” diye konuştu.

SETA “CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ” HAKKINDA KAPSAMLI BİR KİTAP HAZIRLADI

Sempozyuma katılanlara Türkiye’nin siyasal sisteminin dönüşümüne yönelik bugüne kadar ya­yınlananlar içinde en kapsamlı çalışmaların yer aldığı “Türkiye’de Siyasal Sistemin Dönüşümü ve Cumhurbaşkanlığı Sistemi” adlı bir kitap dağıtıldı.  SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran ve SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Yrd. Doç. Dr. Nebi Miş tarafından hazırlanan kitap, Türkiye’nin siyasal sistem dönüşümüne yönelik bugüne kadar yapılan tartışmaların tarihsel arka planını ve sistemin dönüşümünü savunanların gerekçelerini etraflı bir şekilde ele alıyor..