SETA > Yorum |
Çözümün İletişim Stratejisi

Çözümün İletişim Stratejisi

İmralı tutanaklarının tutulamaması ya da zabıtların zapt edilememesi bize nelere mal oldu? Öncelikle taraflar arasında Paris cinayetlerinin bile gerçekleştiremediği bir güven bunalımının izleri görülüyor. Oysa çatışma çözümü, güven ilişkisi tesis edilmeksizin ilerleyemeyen bir süreçtir. İkinci olarak, farklı toplumsal kesimlerin çözüm sürecini yürüten aktörlere verdiği kredi aşınma riskiyle karşı karşıya kaldı. Ve son olarak, iyi niyetli kesimlerin olumlu gelecek öngörüleri zaafa uğrarken, art niyetlilerin kötümser öngörüleri küstah bir cesaretle ortalarda dolanmaya başladı. Bütün bunlar, sadece bir iletişim kazasının sonuçları olarak az şey midir?

Ä°mralı görüÅŸmelerinin tutanakları bir gazetede tabiri caizse çarÅŸaf çarÅŸaf yayımlandı. Bu yayını medya etiÄŸi-ulusal çıkar çatışması parantezinden çıkararak daha geniÅŸ bir perspektifte deÄŸerlendirmekte yarar var.

Özellikle 20. yüzyılda ve bu asrın başında pek çok örnekleri görüldüÄŸü üzere, çatışma süreçlerinin çözümü bütün tarafların azami dikkat ve sorumlulukla hareket etmesini zorunlu kılar. Burada en hassas nokta, asli aktörlerin, herkesin temelde barış ve huzur istediÄŸi safdilliÄŸine düÅŸmemesidir. Görünen o ki, devlet aklı, akan kanı durdurmak ve milletin bütün evlatlarının -askeri düzeyde olmasa bile- asgari düzeyde memnun kalacağı bir netice elde etmek uÄŸruna cansiperane çalışıyor. Zira terörün bitmesinden bir adım sonrasının "büyük devlet" ligine dâhil olmak anlamına geldiÄŸi dost-düÅŸman her kesim tarafından artık fark edildi. Ancak burada sadece masanın iki yanındaki kesimlerin deÄŸil, barış isteyen bütün aktörlerin sorumlulukları bulunuyor: BaÅŸta medyanın, akademisyenlerin, düÅŸünce kuruluÅŸlarının, tele-entelektüellerin, bürokratların, iktidar ve muhalefetin, hatta milletin her bir ferdinin söylem, tavır ve eylemlerine dikkat etmesi ÅŸarttır. Aksi takdirde bunun vebali, maliyeti var; o da son 30 yılda tecrübe edildiÄŸi üzere can, kan, imkân, vicdan ve insan kaybıdır.

Günlük yaÅŸamda en basit iÅŸ için dahi kabaca bir iletiÅŸim stratejisi gerekirken, bütün milleti ilgilendiren, bizi eski ile yeni Türkiye arasındaki hızlıca aşılması gereken daracık kesitte alıkoyan bu sorunun çözümü, elbette, pek sofistike bir iletiÅŸim stratejisi kurmayı icbar eder. Bu yapılmamışsa, iyi niyetler Pollyanna refleksine, istihbarat becerileri geri tepen silaha, gazetecilik baÅŸarıları vatana ihanet kaydına, dahi kiÅŸilikler egosantrik tatmin arayan karakterlere dönüÅŸecektir.

İmralı tutanaklarının tutulamaması ya da zabıtların zapt edilememesi bize nelere mal oldu?

Öncelikle taraflar arasında Paris cinayetlerinin bile gerçekleÅŸtiremediÄŸi bir güven bunalımının izleri görülüyor. Oysa çatışma çözümü, güven iliÅŸkisi tesis edilmeksizin ilerleyemeyen bir süreçtir. Ä°kinci olarak, farklı toplumsal kesimlerin çözüm sürecini yürüten aktörlere verdiÄŸi kredi aşınma riskiyle karşı karşıya kaldı. Ve son olarak, iyi niyetli kesimlerin olumlu gelecek öngörüleri zaafa uÄŸrarken, art niyetlilerin kötümser öngörüleri küstah bir cesaretle ortalarda dolanmaya baÅŸladı. Bütün bunlar, sadece bir iletiÅŸim kazasının sonuçları olarak az ÅŸey midir?

ÇÖZÜM SÜRECÄ° Ä°ÇÄ°N DÖRT Ä°LETİŞİM STRATEJÄ°SÄ°

O halde, tespitler tamam olduÄŸuna göre ne yapılmalı?

Ä°lk olarak, Ä°mralı ile muhatap olacak heyet, Sayın Bülent Arınç'ın deyimiyle, bir turistik gezi için seçilmediÄŸine göre, sürekli deÄŸiÅŸen deÄŸil sabit kiÅŸilerden teÅŸekkül etmelidir. Düzenli, tutarlı ve güvenli iletiÅŸim süreci bunu gerektirir.

Ä°kincisi, Habur ve Oslo süreçlerinden ders alınarak davul zurna ile barış saÄŸlanmaya çalışılırsa, düÄŸün ortamında nereden geldiÄŸi belli olmayan bir kaza kurÅŸunu yeni cinayetler zincirine neden olabilir. O nedenle, devlet ciddiyeti ve ketumiyeti ile süreçte yer alan (f) aktörlerin mahremiyeti ve güvenliÄŸi temin edilmelidir.

Üçüncüsü, çatışma çözümü süreçlerinde yol kazalarına, esası belirleyecek bir önem atfedilmemeli, yılların birikimi olan eski Türkiye'nin tortularının bir anda temizlenmesi beklenmemelidir. Bu baÄŸlamda, tutanakların sızması önemsenmekle birlikte söylem düzeyinde abartılmamalı, bu tür olayların barış hedefini etkilemesine izin verilmemeli; fakat içteki sorumlular hızla tespit edilerek silsile-i meratip içinde kesin biçimde cezalandırılmalıdır.

Son olarak, bu hayati meseleye özgü bir yasal düzenleme ile çözüm süreci "hukuki teminat" altına alınmalıdır. Tarafların görüÅŸleri ve görüÅŸmelerin mahiyeti üzerinde belli bir süreliÄŸine gizlilik konmalı, nihai mutabakata kadar yayın yasağı getirilmelidir.

Ülkenin ve milyonlarca vatandaşın kaderi, bir gazetecinin, siyasetçinin ya da herhangi bir kiÅŸi ve grubun kariyer hevesine, ego tatminine ve çıkar emeline kurban edilemez.

Bunca kurban yetmedi deniyorsa, o ayrı bir şey tabii!

Sabah Perspektif, (02.03.2013)